Sağlıkta şiddet önlenemiyor. Yakınlarının tedavisi için sağlık kuruluşlarına başvuran bazı şehir zorbaları tedaviyi sağlayacak sağlık çalışanlarına zarar vermekten çekinmiyorlar.
Meslektaşlarının saldırıya uğramasının ardından bir araya gelen sağlık çalışanları ve Mertcan Yazıcı’nın babası hastane önünde protesto gösterisi yaptı. Yazıcı “Ben adalet istiyorum. Bu çocuklar kolay yetişmiyor, onun için yasalarımızda gerekli düzenlemeyi yapmalarını rica ediyorum” dedi.
Sağlık çalışanları hastane önünde açıklama yaptı.
Acil serviste tedavi sırasında saldırıya uğradı
Şişli’de bulunan Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi’nde 23 Aralık Cumartesi gece saatlerinde, acil servisin yeşil alanında görevli doktor Mertcan Yazıcı 24 yaşındaki kadın hastayı muayene ettiği sırada hastanın yakınları 17 yaşındaki Muhammet Eren Ş. ve 27 yaşındaki Burak Ş.’nin saldırısına uğradı. Sağlık çalışanlarının ‘beyaz kod’ vermesiyle olay yerine hastane polisi ve güvenlik görevlileri sevk edildi. Saldırgan iki şüpheli gözaltına alındı, doktorun yüzü kanlar içinde kaldı.
Gözaltına alınarak Feriköy Polis Merkezi’ne götürülen saldırgan Muhammet Eren Ş. ve Burak Ş. ‘beyaz kod yönetmeliği’ gereğince ifadelerinin alınmasına gerek duyulmadan savcılığa sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan Muhammet Eren Ş. tutuklanarak cezaevine gönderildi, Burak Ş. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Saldırı protesto edildi
Hastane önünde bir araya gelen sağlık çalışanları ve saldırıya uğrayan doktorun babası Nevzat Yazıcı olaya tepki gösterdi. ‘Sağlıkta şiddet sona ersin’, ‘şiddet varsa biz yokuz’ yazılı pankart açan sağlık çalışanları hastane önünde basın açıklaması yaptı.
‘Ümidimiz yok’
Grup adına basın açıklamasını okuyan Dr. Sedat Feyzoğlu “Düşünün ki siz bir insanın derdiyle dertlenmişsiniz. Ona hizmet vermeye çalışıyorsunuz. Yanında biri geliyor, hastanın yakını veya değil. Bir anlık kızgınlıkla size öldüresiye saldırıyor. Yani bir sınırı da yok artık bu işin, basit bir tartışma değil. Ben bunu defalarca yaşadım. Belki şansım yaver gitti. Mertcan arkadaşımın şansı yaver gitmemiş. Ben hafta sonu bu olayı öğrendim ve iki gündür de bunun duygusal yüküyle uğraşıyoruz. Bunun çözümü belki de yok bilmiyorum ama olduğunu ümit ediyoruz. İlgili kurumların bu konuda alacakları güvenlik önlemleri en başta geliyor. Biz burada konuşurken halkımızla mücadele etmiyoruz. Kendimizi de içinde gördüğümüz, halkımızla bazı sorumsuzların ortaya çıkardığı veya bazı sorumluların görevlerini tam yerine getirmediği için ortaya çıkardığı magandalıkla, halkımızla birlikte mücadele etmek istiyoruz” dedi.
‘Doktorluğa nasıl devam edecek?’
Doktor Feyzoğlu’nun bir de çağrısı vardı. Feyzoğlu “Buraya gelirken veya herhangi bir başka hastaneye giderken lütfen orada sağlık hizmeti sunulduğunu ve huzurlu, rahat bir ortamda bunun ancak sunulabileceğini unutmayın artık. Mertcan arkadaşımız ölümden döndü. Şu an sağlık durumu iyi diyoruz ama, ölmüş olabilirdi. Belki cenazesinde olabilirdik. Allah hayırlı ömür versin, bundan sonra mesleğine nasıl devam edebilir onu da bilmiyorum. Biraz ümitsiziz ama inşallah çözülür” dedi.
Doktorun babası da konuştu
Dövülen doktorun babası Nevzat Yazıcı çocuklarını kolay yetiştirmediğini söyledi, “çocuklarımın şehir eşkıyalarına maruz kalmasını istemiyorum” dedi. Yazıcı şöyle sürdürdü: “Bu çocukları ben ülkesine faydalı olsun, milletine hizmet versin diye yetiştirdim. Zor şartlarda yetiştirdim. Böyle bir olaya maruz kaldılar, çok üzücü. Biz bunları televizyonda görüyorduk. Bu şartlarda okuyan bu çocuklar, vatanına milletine hizmet verecek bu çocuklar, şehir eşkıyaları tarafından bu kadar az bir cezayla herkes bu darbı yapabilir.”
‘Ben adalet istiyorum’
Saldırganlar bu saldırıyı yapabildiğine göre demek ki cezaları caydırıcı görmüyorlar diyen Yazıcı “Ben adalet istiyorum. Cumhurbaşkanıma sesleniyorum. Sağlık Bakanı’na sesleniyorum. Sadece adalet istiyorum. Bu çocuklar kolay yetişmiyor, onun için yasalarımızda gerekli düzenlemeyi yapmalarını rica ediyorum. Bir sağlık çalışanı, darba uğramış bir doktorun babası olarak canım yanıyor. Ben kaç gündür hastanede gece gündüz bekliyorum. Yoğun bakımda kaldı oğlum, biz burada süründük” diye konuştu.
‘Caydırıcı önlemler alınsın’
Sosyal medyada çıkan paylaşımlara değinen Yazıcı “Sosyal medyada karşı tarafın verdiği ifadeler var, hepsi yalan. Şimdi oğlum ifadesini verecek, şahitler var. ‘Saçımı tuttu’ gibi ifadeler veriyorlar. Bunlar çok ayıp, çirkin şeyler. Yanında kardeşleri vardı ve abisi tutup kafa attı. Adalet istiyorum ben adalet. Bu şehir eşkıyaları bu işi bu kadar kolay yapmasın. Caydırıcı önlem istiyorum” dedi.
