Ankara’da silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, ölüm tehditleri aldığını açıkladı.
Medyascope yayınına katılan Ayşe Ateş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından aldığı tehditleri anlattı.
Ateş, “Sayın Cumhurbaşkanı’mızın bizi kabulünde verdiği fotoğrafın üzerinden bir hafta bile geçmeden bana karşı iftira ve ölüm içeren tehditler savurarak yine şahsına meydan okuyorlar” dedi.
1 Temmuz’da başlayacak olan Sinan Ateş cinayeti davası öncesi konuşan Ayşe Ateş, “Öyle bir güce sahipler ki -hiç korkmadan- devlete, millete, hükûmete, emniyete, adalete meydan okuyabiliyorlar” ifadelerini kullandı.
X sosyal medya hesabından yayını paylaşan Ateş şunları belirtti:
“Nasıl ki eşim Sinan Ateş’i Külliye’nin hemen dibinde, Sayın Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın silah seslerini duyabileceği mesafede gözlerini bile kırpmadan katlederek şahsına meydan okudularsa bugün de Sayın Cumhurbaşkanı’mızın bizi kabulünde verdiği fotoğrafın üzerinden bir hafta bile geçmeden bana karşı iftira ve ölüm içeren tehditler savurarak yine şahsına meydan okuyorlar.
Öyle bir güce sahipler ki -hiç korkmadan- devlete, millete, hükûmete, emniyete, adalete meydan okuyabiliyorlar.”
“Bu örgütlü olarak işlenmiş bir suç”
Ayşe Ateş, Medyascope yayınında ise şunları söyledi:
Bir kişinin yapabileceği bir iş değil bu, büyük bir dosya var. Bu bir suç örgütü. Örgüt olarak bunların yargılanması gerekiyor. Bu örgütlü olarak işlenmiş bir suç, yargılanmanın devam etmesi için elimizden geleni yapacağız. Ciddi bir hazırlık içindeyiz avukatlarımızla, kamuoyu desteği de çok büyük. Bunlar kurtulamayacaklar yargılanmaktan, hepsi cezasını çekecek.
Sinan’a açıktan gelen bir ölüm var, bir suikast var. Bunun karşısında korkmamak mümkün değil. O günden beri normal bir hayat yaşamıyoruz. İki yakın silahlı korumam var, evin etrafında sivil ekip arabaları dolaşıyor. Dışarı çıktığım zaman korumalar artıyor ve ekstra tedbirler alınıyor, devletim bu konuda hassas. Mecbur haller dışında dışarı çıkmıyorum. Acil durum ya da bir görüşme olursa çıkıyorum. Çocuklar da sürekli evdeler. Evde kendi başımıza kapımız üst üste kilitli cezaevi yaşıyoruz. Bunun sorumluları bunun hesabını verecek. Çok zor bir hayat yaşıyoruz. Korumaya rağmen içimizden o korkuyu atamıyoruz.
Onunla birlikte hiçbir ideoloji kalmadı, hepsi toprağın altına girdi. Bahçeli ne diyorsa Sinan da onu diyordu. Özel’e de Kılıçdaroğlu’na da ağır söylemleri oldu. Sinan katledildikten sonra hepsi her şeyi bir tarafa bıraktı ve insan olmanın gerekliliğini yerine getirdi. Sinan’ın dost bildikleri düşmanmış, düşman bildikleri dostmuş. İnsan olan, vicdanı olan herkes yanımda.”
Akşener ile görüştü
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, eski İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’e bayram ziyareti yaptı.
Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda; “Kurban Bayramı’nın dördüncü gününde kızlarım Bengisu ve Banuçiçek’le birlikte İYİ Parti Kurucu Genel Başkanı Sayın Meral Akşener ve kıymetli eşi Tuncer Beyefendi’nin hanelerine konuk olduk. Değerli Büyüklerim bizi büyük bir misafirperverlikle ağırladı. Sayın Akşener her zaman olduğu gibi bana bir abla sevgisi, kızlarıma bir anne şefkatiyle yaklaştı. İlk günden itibaren siyaset üstü gördüğü ve öyle de yaklaştığı bu alçak suikast çözülene dek her koşulda, bütün varlığıyla yanımızda olacağını yineledi. Sizlerin huzurunda kendisine sonsuz sevgi ve saygılarımı bir kez daha iletiyorum” ifadelerini kullandı.
İddianameden
30 Aralık 2022’de Ankara Çukurambar’daki ofisinden çıkarken motosikletten açılan ateşle öldürülmüştü. Ateş’in yanındaki isim Selman Bozkurt ise yaralanmıştı. Cinayetten sonra gözler MHP’ye ve Ülkü Ocakları’na çevrilmişti.
Soruşturma kapsamında bugüne kadar aralarında tetikçi Eray Özyağcı, eylemi organize eden Doğukan Çep, eski Ülkü Ocakları yöneticileri Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve avukat Serdar Öktem ile üç polisin de aralarında bulunduğu 22 kişi tutuklanmıştı.
Cinayetten bir buçuk yıl sonra hazırlanan iddianamede Tolgahan Demirbaş’ın talebi üzerine Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri olarak görev yapan Mustafa Ensar Aykal’ın Ateş’in cep telefon numarasını olaydan sekiz ay önce sorguladığı görülmüştü.
145 sayfalık iddianamede failler Eray Özyağcı, Vedat Balkaya ve Suat Kurt’un ortak hareket ederek eylemi gerçekleştirdikleri, Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş’ın ise azmettirici oldukları öne sürülmüştü.
145 sayfalık iddianamede bilirkişi raporu dahil onlarca delil değerlendirilmemişti.
Olaya ilişkin hakkında işlem yapılan toplam 39 kişiden, yurtdışına çıkış yasağı getirilen diğer 17’si hakkındaki soruşturmanın ayrı bir dosyayla sürdürüleceği belirtilmişti.