‘Dolandırıcılık’ ve ‘kara para aklama’ gibi suçlamalarla Kasım 2023’te tutuklanan sosyal medya fenomenleri Nihal Candan ve Bahar Candan halen Türkiye gündemindeki yerlerini koruyorlar.
Cezaevinde 37 kiloya kadar düşen Nihal Candan kardeşine nazaran suç örgütü içinde daha az rol aldığı için tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak Mayıs 2024’te tahliye edilmişti. Kameralar karşısına geçtiğinde şunları söylemişti:
“En çok ailemi özledim. Benim ailemden bir parça yanımdaydı, o şansımdı. Biraz tabii rahatsızım. Sadece nefes darlığıyla bu durumu atlattığım için inanılmaz derecede memnunum. Görüşe gidemeyeceğim, anksiyetem var. Kardeşim de çıktıktan sonra ailecek pek bir derdimiz kalmayacak.”
Nihal Candan dün kardeşini ziyaret etti. “Burası senin evin değil bir tanem. Az kaldı evine, ailene kavuşacaksın. Canım kardeşim, güçlü kardeşim. Dayanmak zorundayız ikimizde” sözleri ve sosyal medya hesabında paylaştığı fotoğraflarla birlikte Bahar Candan’ın cezaevinde kalmadığı anlaşıldı.
Burası Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sinir Hastalıkları Hastanesi’ydi.
Kendine zarar verdiği söyleniyordu
Bu noktada Bahar Candan’ın Silivri’de cezaevinde kendini yaraladığı, hastaneye kaldırıldıktan sonra tekrar cezaevine götürülüp götürülmediğinin belirsiz kaldığını hatırlatalım. Nihal Candan’ın paylaşımları bu soru işaretini aydınlatmış oldu.
Kardeşleri Erdoğan’la görüşmüştü
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Tanıtım Programı’nda bir kız öğrencinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a koşarak sarıldığı ve elini öptüğü, Erdoğan’ın da o anlarda genç kızın söylediklerini uzun uzun dinlediği görülmüştü.
Bu kız çocuğunun Nihal – Bahar Candan’ın kız kardeşleri Zeynep Su Candan olduğu ortaya çıkmıştı. Zeynep Su Erdoğan’dan yardım istediğini şöyle anlatmıştı:
“(…) Ablam şu an ölümün kıyısında. Benim annem ve babam onu yetiştirmek için o kadar emek verdi. Ama o şimdi içerde ölmek üzere. Ben çok korkuyorum.
‘Gözlerimin içine baktı, dinledi’
Bütün bunları Cumhurbaşkanı’mıza anlattım. Gözümün içine bakarak tek tek dinledi. Çok teşekkür ederim. Elinden geleni yapacağını söyleyerek arkadaşlarımız bakacak yapılacak bir şey varsa dedi. Çok çok mutluyum. Sonra başka bir başka arkadaşına yönlendirdi. O da bütün bunları dinledi, o da ilgileneceğini söyledi. Devletimi, savcımı çok seviyorum. İyi ki var Cumhurbaşkanımız. (…)”