Gülşen Çoğulu bugün yaşıyor olsaydı 87 yaşında olacaktı. Ama yaşamıyor. Üstelik ne zaman öldüğünü de bilmiyoruz, bildiğimiz en son üç yıl önce üvey oğluyla konuştuğu.
Dün İzmir’in merkezinde Konak’ta oturduğu apartmandaki evine polisler çilingir yardımıyla girdi ve Gülşen Çoğulu’nun kalıntılarını buldu. Kadından geriye sadece kemikleri kalmıştı.
Ne oturduğu dört katlı apartmandaki komşuları ne de üvey oğlu bunca zamandır merak etmişti onu. Kimse kapısını çalmamış, kimse kadının o kapıdan hiç çıkmadığını fark etmemiş, kimse kadının mesela çöplerini bile çıkartmamasından şüphelenmemişti.
Evinde yatağında, üstünde kıyafetleriyle bulundu Gülşen Çoğulu’nun kalıntıları. Cesedi çoktan çürümüş, giysileri çürümüştü, geriye kemikleri kalmıştı.
Gülşen Çoğulu’nun eşi bundan 23 yıl önce ölmüştü. Eşinin önceki evliliğinden bir çocuğu vardı, Gülşen Hanımın çocuğu olmamıştı. O üvey oğluyla da epeydir kopuklardı. En son pandemi döneminde görüşmüş, ondan sonra da bir daha görüşmemişler, birbirlerini arayıp sormamışlardı.
Üvey oğlu R.Ç. ne olduysa birkaç gün önce Gülşen Hanımı aramaya karar verdi, ulaşamayınca da durumu polise bildirdi.
Polis beraberinde R.Ç. ve çilingirle birlikte Çoğulu’nun Barbaros Mahallesindeki evine gitti.
Çilingir yardımıyla eve giren polis ekipleri çöp yığını içindeki dairede yatak odasındaki yatakta, üstünde kıyafeti kısmen çürümüş olan Çoğulu’nun kemikleriyle karşılaştı.
Çoğulu’nun uzun süre önce hayatını kaybettiği ve cesedinden sadece kemikler kaldığını tespit edildi. Çoğulu’nun kemikleri İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis ekiplerinin evde yaptığı detaylı incelemede hırsızlık ya da suç unsuruna rastlanılmadı.
Polis ölen kadının üvey oğlu R.Ç.’nin ifadesini aldı. R.Ç.’nin Gülşen Çoğulu ile üç yıldır görüşmediğini ve asabi bir kişiliğe sahip olduğunu belirttiği üvey annesinin telefon kullanmadığını da söylediği öğrenildi.