Yıl 1980… Fransız antropolog Victor Dallant’ın yolu Erzurum’a düşüyor. Aralık ayı ve sert bir kış günü… Şehri dolaşırken bir mahalle arasında karda oynayan çocukları görüyor. Yanındaki fotoğraf makinesini çıkarıp çocukların fotoğrafını çekiyor.
44 yıl sonra o günleri “Doğu Ekspresi ile Erzurum’a geldim. Fotoğraf çekmeyi çok seviyorum, Erzurum’da bir mahallede çocukların çok eğlendiğini görünce o anları fotoğrafladım. Daha sonra Paris’e gidip fotoğrafları düzenledim. Arkadaşlarım da fotoğrafları çok beğendi. Fotoğrafları çekerken çocuklarla çok az Türkçe konuşabildim. Çocukları kayak yaparken, top oynarken görünce onların fotoğrafını çekmiştim. Onları çekerken çok eğlenmiş ve mutlu olmuştum” diyerek anlatıyor.
44 yıl sonra diyoruz çünkü Victor Dallant yıllar sonra fotoğraftaki o güler yüzlü ve kendisini mutlu eden çocukları bulmak için tekrar Erzurum’a geldi. Ne çocukların ismini biliyordu ne de oturdukları yeri. Kenti karış karış gezip elindeki fotoğrafı gösterip fotoğraftaki iki çocuğu aradı ve buldu da…
İHA’nın haberine göre fotoğraftaki çocuklardan biri Ahmet Özmen’di. Erzurum Müftülüğü’nde murakıp olarak görev yapıyordu. Şimdilerde 51 yaşında. Ahmet Özmen yedi yaşındayken mahalle arkadaşlarıyla oyun oynarken fotoğraflandıklarını hatırlamıyor. Ama hatırlayanlar var ve onu haberdar etmişle: “44 yıl sonra arkadaşlarımın haber vermesi üzerine Victor Dallant’ın arayışından haberdar oldum. Fotoğraftaki çocuklardan birisi bendim. Çok mutlu oldum. Heyecanlandım, geçmişi tekrar yaşadım. Victor binlerce kilometre uzaklıktan gelerek hepimize vefa konusunda örnek oldu. Ben de çok mutlu oldum. Kendisine teşekkür ettim.”
Ya Victor Dallant. O da “Yıllar sonra yedi yaşlarındayken fotoğrafını çektiğim bu çocuklardan birisi olan Ahmet Özmen’in olması ve onunla 44 yıl sonra da olsa buluşmak beni çok mutlu etti” diyor.
44 yıl sonraki karşılaşmanın fotoğrafı çekilmez mi? Dallant ve Ahmet Özmen takvimler 2024’ün Aralık ayını gösterirken aynı mahalleye gittiler. Ahmet Özmen yine poz verdi Dallant yine deklanşöre bastı. Erzurum yine sert bir kış yaşıyordu ve kar yine sokakları kaplamıştı.