Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü tarafından dünyanın en iyi turizm köyleri arasında seçilen İzmir'in Urla ilçesinin kırsal Barbaros Mahallesi'nin kaderi "bostan korkuluğu festivali"yle değişti. 

İzmir’in Urla ilçesinin kırsal Barbaros Mahallesi kültürel mirası, geleneksel üretimi ve sanatsal kimliğiyle öne çıkıyor. 2016 yılından beri renkli bostan korkuluklarının sergilendiği ‘Oyuk Festivali’ ile birlikte daha fazla turistin geldiği mahallenin En İyi Turizm Köyleri listesine girdikten sonra uluslararası alanda da popülerliği arttı. Yaz-kış ziyaretçilerini ağırlayan mahalle, dronla görüntülendi. 

Barbaros Mahallesi Muhtarı Barbaros Ersan mahallenin yaklaşık 700 yıllık olduğunu belirtti. 1970’li yılların ikinci yarısından sonra mahalleye gelen bir turizm şirketinin Türk gecesi organize ederek ilk defa yabancı turist getirdiğini belirten Ersan “Her hafta, haftada bir gün Dokuz Eylül Üniversitesi’nden folklor ekibi gösteriler, yarışmalar yapıyordu. Köy kadınları yol kenarlarına tezgah açıp el işlerini satıyordu. 1998’e kadar devam etti. 1998’de oteller her şey dahil olunca bu kültür bitti” dedi. 

Mahallenin 2016’ya kadar durgun olduğunu, o yıl düzenlenmeye başlanan Oyuk Festivali’yle yeniden canlandığını belirten Ersan “2016’da ilkini yaptık, 6 bin kişi katıldı. Köy halkı tarafından imece usulüyle yapılan bir festival olduğu için sürdürebilirliğini sağladık. Festivalin kuruluş amacı tarımı canlandırmak, köyü tanıtmak, köylüyü kazandırmak ve köyden giden göçü geri getirmekti. Bu konuda da ciddi bir başarı sağladık. Festivale başlattığımızda halkla beraber oyukların imalatı için atölyeler yaptık. Herkes birer tane evinin, penceresinin, sokağının önüne oyuk koydu. 2016’da atölyelerde 400 civarında oyuk yaptık, köyün nüfusu 416’ydı. Köy halkı kadar oyuk yaptık. Mevcut oyuklar soğuk sıcak derken yıpranıyor, oyukları her yıl yeniliyoruz” ifadelerini kullandı. 

UNESCO’ya ilk başvuruyu 2021 yılında yaptıklarını dile getiren Barbaros Ersan “Köyümüz duyulmamıştı ama turizm köyüydü, tarihi çok eski. 2021 ve 2022 yıllarında başvuru yaptık, olmadı, 2024’te yaptığımız başvuruyla seçime katılmaya hak kazandık. 17 Ekim 2025’te tescilli turizm köyü olduk. Köyümüz tanınan bir köydü ama popüler değildi. Duyulmaya başlayınca ziyaretçi sayısı artmaya başladı. Yabancı ziyaretçiler de geliyor. Hem arayıp tebrik edenler hem de köyü merak edip ziyarete gelmek isteyenler var” diye konuştu. 

Mahallede el sanatları atölyesi olan Arzu Kutluay ise “Mimarım, 6 yıldır burada yaşıyorum, 24 senedir bu köyün geliniyim. Burada yaşamak güzel. Şehre yakın olduğumuz için diğer köylerden daha avantajlıyız. İşletmelerin hemen hemen hepsi kadın, sanatla iç içeyiz” dedi. 

Mahallenin ilkbahar ve sonbaharda yoğun ziyaretçi aldığını belirten Kutluay “Festival zamanı çok kalabalık ve eğlenceli oluyor. İnsanlar köyü görmek için geliyor. Buradaki korkulukların hepsi tarıma dikkat çekmek amaçlı köye inmiş olan korkuluklar. Onları görmek için geliyorlar. Etkinliklerimiz de güzel oluyor. Açık hava sineması, kadınlar korosu, ritim atölyesi var. Yapılan her şey köyde imeceyle yapılıyor. En iyi turizm köyü seçildikten sonra daha çok insan gelmeye başladı. Sosyal medyada görüp, merak edip gelenler oldu” dedi. 

Mahallenin yerlilerinden esnaf Süleyman Yıldız da “1984 senesinde kahveciliğe başladım, sonra bakkal açtık. Köyümüzde festivalimizi yaptıktan sonra 2017 senesinde kahvemizi yemekhaneye çevirdik. İnsanların talebi üzerine köyümüzde yemek çıkarmaya başladık. Festivali yapıp, turizme döndükten sonra köyümüz çok hareketlendi. Bu yıl ekimde turizm köyü seçildik. Bugünlerde daha çok yoğunluk olmaya başladı. Süreci önümüzdeki sezonda göreceğiz ama şu anda da gelen gidenimiz çok” ifadelerini kullandı.