Vahşet bu kez İzmir Yalı Mahallesindeki Sedat Kahraman parkında yaşandı. Yüksel ve Gülsen Madi boşanmak üzere olduğu ve uzaklaştırma kararına uymayan eşinden korumak için kızları Gözde’yi her gün kendileri işe götürüp getiriyordu. Bunu bir gün yapamadılar ve eski eş Gözde’yi kızlarını evlerinin yakınındaki parkta iki el ateş ederek öldürdü. Ardından da kendini vurdu. Anne Gözde’nin son sözünü, “Anne koş, Serdar burada” feryadını duydu telefonda, koştu ama yetişemedi.
Bir süredir işsiz olduğu öğrenilen boşanmak üzere olduğu eşi Serdar Karamus o gün tekstil firması çalışanı Gözde Karamus’un parkta önünü kesti, kısa bir tartışmanın ardından yanındaki tabancayla üç el ateş edip eşini sırtından ve başından vurdu. Serdar Karamus sonra da aynı tabancayı kendi çenesinin altına dayayıp bir kez daha tetiğe dokundu. Gözde Karamus ile Serdar Karamus kanlar içinde yere yığıldılar. Çevredekilerin haber vermesiyle olay yerine gelen ambulansla özel bir hastaneye kaldırılan Gözde Karamus kurtarılamadı. Serdar Karamus ise ağır yaralı olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı.
Gözde Karamus İzmir’de Sasalı Mezarlığı’nda toprağa verildi. Durumu ağır olan Serdar Karamus’un tedavisinin sürdüğü bildirildi.
‘Evlenmelerinden bir yıl sonra kızım şiddet görmeye başladı’
Gözde Karamus’un babası Yüksel ve annesi Gülhan Madi evlat acısını günlerdir aynı şiddette yaşayor ve anlatıyor. TARİŞ’ten emekli Kıbrıs gazisi babası Yüksel Madi kızının üç yıl önce Serdar Karamus ile tanışıp evlendiklerini söylüyor. “Başlangıçta biz evliliği onaylamadık. Ancak kızımın istemesi üzerine razı olduk” diyen iki çoçuk babası baba Madi kızının evlendikten bir yıl sonra şiddet görmeye başladığını anlatıyor: “Kızımı işkence boyutunda dövmeye başlamıştı. Üstüne çaydanlıktan sıcak su dökmüş. Bağlayıp dövmüş. Dinlene dinlene dövmüş. Banyo yaparken çıplak yerlerine kabloyla vurmuş. Kaldıkları sitenin bahçesinde herkesin gözü önünde dövmüş. Kredi kartlarını, maaşını alıyormuş. Kızım artık dayanamayınca gelip bize anlattı. Geçen 8 Kasım’da boşanma davası açıldı” dedi.
Serdar Karamus’un kızı ve kendilerini tehdit ettiğini de söyleyen Yüksel Madi “Sık sık ‘Birilerini de yakar giderim’ diyordu. Boşanma davası açıldıktan sonra hakkında uzaklaştırma kararı çıkartıldı. 20 gün önce iş yerinden çıkan kızımı takip edip uzaklaştırma kararını ihlal etmiş. Kızımı öldüren bu caninin en ağır cezayı almasını istiyoruz. Canımız yandı. Kızımızı biz işe götürüp getiriyorduk. Bir anlık boşluktan faydalanmış, planlayıp tasarlayarak işledi cinayeti” diyor.
‘Parka ulaştığımızda Gözde yerde yatıyordu’
Gözde Karamus’un annesi Gülhan Madi ise olay günü yaşananları “Kızım 17.00’de işten çıkacaktı. Normalde kendisine eşlik ediyorduk. Üst komşum ‘Ben alırım işten abla’ dedi. Kızımla öğle molasında konuşmuştuk. ‘Sen istediklerimi hazırlayacaksın diye bugün yemek yemeyeceğim’ dedi. İşten çıkmasına yakın birkaç kez aradım ama cevap vermedi. Fakat babasını arayıp ‘Biz yoldayız’ diye bilgi vermiş. Sonra 16.55’te beni aradı. ‘Anne ben geldim, parkın oradayım’ dedi. Dikkat etmesini söyledim. ‘Kimse yok’ dedi. Ne yaptığımı sordu. Yemekleri hazırladığımı, namaz kılacağımı söyledim. Ezan okunduğunu, babası için tatlı aldığını söyledi. Bir anda kızım ‘Anne Serdar burada, çabuk aşağı in’ dedi. Koştum. Hatta eşimi de uyandırmak için aşağıdan zilimize bastım. Yanına gidip uyandırmaya vaktim yoktu. Evimiz zemin üstü birinci katta. Bu esnada dört el silah sesi duydum. Parka ulaştığımda Gözde yerde yatıyordu” dedi. Anne Gülhan Madi “Kanlar içinde gördüm kızımı. ‘Gözde geldim, duyuyor musun’ diye sordum, ancak hiç ses vermedi. Kızımın katiline en ağır cezanın verilmesini istiyorum. Adalet istiyorum” diye feryat ediyor.
