Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) 1. Daire tarafından yayınlanan kararname ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki yeni görevlendirmeler yapıldı.
Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanırken başsavcı vekili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Can Tuncay oldu. Akın Gürlek ve Can Tuncay bugün yapılan karşılama töreninin ardından Çağlayan Adliyesi’nde görevlerine başladı.
Çağlayan’a başsavcı olarak dönen Akın Gürlek İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde mahkeme başkanı olarak görev yapmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak atanan Can Tuncay’ın yolu da geçmişte Çağlayan Adliyesi’nden geçmişti.
Can Tuncay Fethullahçıların 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaydı. Savcı Can Tuncay darbe girişiminin ardından yüzlerce gözaltı kararına imza atmıştı. Terör dosyalarına bakan Can Tuncay FETÖ’nün haberleşme ağı olarak gösterilen ankesör soruşturmalarını yürüttü.
Can Tuncay’ın savcı olarak Çağlayan Adliyesi’nde olduğu yıllarda Akın Gürlek de hakim olarak görev yapıyordu.
15 Temmuz sonrası bir günde binlerce hakim ve savcının ihraç edildiği dönemde iktidarın parlayan yargı mensupları arasında olan Akın Gürlek gibi Can Tuncay da üst makamlara getirildi.
Can Tuncay 2019 yılında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na atandı, iki yıl sonra ise İzmir Cumhuriyet Başsavcı vekili yapıldı. 2022 yılında ise Akın Gürlek Adalet Bakan Yardımcısı oldu.
Akın Gürlek’in Ankara’da göreve başlamasından bir yıl sonra Can Tuncay da Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili olarak atandı.
Gazete Duvar’dan Can Bursalı’nın kulis bilgisine göre Çağlayan Adliyesi’ne başsavcı olarak dönenen Akın Gürlek, Can Tuncay ile çalışmak istiyordu. Can Tuncay’ın başsavcı vekili olarak Çağlayan Adliyesi’ne atanmasının perde arkasında Akın Gürlek vardı.
Çünkü Akın Gürlek ile Can Tuncay’ın ilişkisi Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi sıralarına dayanıyordu. Tuncay ile sıra arkadaşı olan Gürlek 2005 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden birlikte mezun olmuştu.
Dört yaşındaki çocuğu FETÖ dosyasına ekleyen savcı
Dönemin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından “Yeni Zekeriya Öz” diye eleştirilen Akın Gürlek ile yan yana çalışacak olan Can Tuncay İzmir’de görev yaptığı yıllarda birçok FETÖ dosyası hazırladı. Ancak kimi dosyaların ezbere hazırlandığı iddiaları vardı.
Bunlardan biri İzmir’de, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu F.Ö. hakkında hazırlanan FETÖ iddianamesiydi. “FETÖ üyesi olma” suçlamasıyla F.Ö. hakkında hazırlanan iddianamede dört yaşındaki bir çocuğun kimlik bilgilerinin yer aldığı ortaya çıkmıştı. İddianameyi yazan Can Tuncay’dı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan bir soruşturmada TSK mensubu olduğu belirlenen F.Ö. adlı kişinin “FETÖ’nün gizli haberleşme yöntemi olarak kullandığı ankesörlü telefonla çeşitli zamanlarda ardışık arandığı” tespit edildi.
Soruşturma kapsamında düzenlenen iddianamede F.Ö.’nün ankesörlü telefonla ardışık olarak arandığı tarihlere, görüşmelerin sürelerine, aramaların hangi şehirden yapıldığına ve tasniflenmiş ardışık arama gruplarına yer verildi.
Can Tuncay’ın yazdığı 46 sayfalık iddianamede F.Ö. tek şüpheli olarak yer aldı. İddianamede Özbudak soyadlı aileye mensup kişiler de ardışık arama tablosunda yer aldı. Sebep 2007 yılında Jandarma Genel Komutanlığı’ndan Kıdemli Yüzbaşı olarak emekli olan Avukat Coşkun Özbudak’ın da Aralık 2015’te şüpheli F.Ö.ile ardışık aranmış olmasıydı.
İddianamede Coşkun Özbudak hakkında herhangi bir soruşturma bilgisine veya ifadeye yer verilmedi. Ancak Özbudak’ın eşinin, biri dört yaşında üç çocuğunun, yengesinin ve on iki yaşındaki yeğeninin T.C. numaraları ile kimlik bilgileri gerekçesiz olarak iddianameye geçirildi.
Özbudak kendisinin ve aralarında dört yaşındaki çocuğunun da olduğu altı aile üyesinin F.Ö hakkındaki soruşturmayla bir ilgisi olmadığını, anılan kişiyle hiçbir ilişkileri bulunmadığını belirten ve başta iddianameye imza atan Cumhuriyet Savcısı olmak üzere tüm sorumlular hakkında soruşturma başlatılmasını talep etti ancak kovuşturmaya yer yok kararı verildi. Özbudak tarafından HSK’ya şikayet edilen Can Tuncay hakkında da soruşturma açılmadı.
Çağlayan Adliyesi’ni HSK’ya şikayet edilenler yönetecek
Akın Gürlek de tıpkı Yargıtay’a atanan selefi Şaban Yılmaz ve Can Tuncay gibi HSK’ya şikayet edilen bir isimdi.
Geçmişte Sözcü gazetesi yazarlarını “örgüte yardım” suçundan mahkûm eden mahkemenin başkanı olan Gürlek HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a örgüt propagandası suçundan 4 yıl 8 ay, eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na 9 yıl 8 ay hapis cezası veren hakimdi.
Anayasa Mahkemesi’nin Enis Berberoğlu’na ilişkin verdiği hak ihlali kararını uygulamayarak AYM’yi tanımayan Gürlek eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından “Yeni Zekeriya Öz” olmakla suçlanmıştı.
Akın Gürlek’i HSK’ya şikayet ettiren dava ise Hrant Dink suikastiydi. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink davasında görev yapan Akın Gürlek, Ali İhsan Horasan, Canel Rüzgar gibi mahkeme başkanları ve heyet üyelerinin de olduğu 35 hâkim HSK’ya şikâyet edilmişti.
HSK’ya şikâyet edilme gerekçesi “görevde kayıtsızlık ve düzensizlik göstermek, ısrarla ve sürekli olarak mahkemeye erişim hakkını engelleyerek adil yargılanma hakkını ortadan kaldırma” iddiasıydı.
Hrant Dink davasında görev yapan aralarında Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek’in de olduğu 35 yargı mensubu hakkında yapılan şikayet HSK Birinci Ceza Dairesi tarafından işleme konmamıştı.
O sırada HSK Birinci Ceza Dairesi’nin üyeleri arasında Akın Gürlek de vardı. Yani Akın Gürlek kendisiyle ilgili şikayet hakkında karar vermiş, şikayeti reddetmişti.