İstanbul’da önceki gün akşam saatlerinde İstanbul’u etkisi altına alan sağanak bazı ilçelerde sele neden oldu. Sel nedeniyle 2 kişi yaşamını yitirirken Başakşehir’deki Çam ve Sakura Şehir Hastanesin de su altında kaldı. Sadece 3 yıl önce açılan hastanenin Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme (ÇSED) raporunda sel baskını ihtimalinin bulunduğunun belirtildiği ortaya çıktı.
Diken’den Canan Coşkun’un haberine göre, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin ÇSED raporunda, “İkitelli Entegre Sağlık Kampüsü tesislerinde yağmur suyu drenajı koşullarının uygun olmaması sahada sel baskınına yol açabilir” yazıyordu. Ayrıca raporda şehir hastanesi sahasının ‘büyük bir yüzey suyu kaynağı potansiyeline sahip olan ve güney kenarından Marmara Denizi’ne bitişik olan Küçükçekmece havzası içinde yer aldığı’ belirtiliyor. Proje sahasının yakınında kuzey – güney doğrultusunda Menekşe ve Hasanoğlu derelerinin olduğundan bahsedilen rapora göre söz konusu alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından tasarlanmış taşkın koruma geliştirme alanında yer alıyor. Rapora göre her iki derenin yatağı da taşkın riskine karşı yakın zamanda rehabilite edilmiş.
Menekşe deresiyle proje sahasının sınırı arasında 15 ila 130 metre mesafe bulunduğunu aktaran rapora göre, İSKİ projeyle ilgili dereler boyunca 20 metre genişliğinde çalışma şeritlerinin korunmasını ve en yakın noktadaki taban yüksekliğinin sel riski yüksekliğinden daha fazla olmasını talep etmiş. ÇSED raporunda, iki dereden kaynaklanabilecek taşkın riskiyle ilişkili etkilerin düşük olduğu belirtilmiş.
Raporda “İkitelli ESK tesislerinde yağmur suyu drenajı koşullarının uygun olmaması sahada sel baskınına yol açabilir. Sağlık ve güvenlik açısından bakıldığında, sel baskınları yağış durumunda meydana gelen yüzey suyu akıntılarına bağlı olarak az veya çok önem derecesine sahip etkilere yol açabilir. Yağmur suyunun belediye altyapısına bağlı olacağı düşünüldüğünde bu konu ile ilişkili herhangi bir etkinin olmaması beklenmektedir” deniyor.
Hastaneyi Rönesans Holding inşa etse de ihaleyi alan Sojitz Corporation firmasının özel maksatlı kuruluşu İstanbul PPP Sağlık Yatırım A.Ş. idi. Raporda, şehir hastanesinin işletilmeye başlanmasından önce İstanbul PPP A.Ş. tarafından bir Acil Durumlara Hazırlık ve Müdahale Planı (EPRP) hazırlanacağı, söz konusu planın iş kazaları, yangın, yakıt ve kimyasal dökülmeler, sel baskını ve deprem gibi doğal afetleri kapsayacağı yazıyor.
Hastane projeleri ÇED kapsamında değil
Öte yandan hastane projeleri 2014 yılından bu yana Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği kapsamına girmiyor. Raporda, Sağlık Bakanlığı’nın 2014’te ÇED Yönetmeliği kapsamında projeyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın görüşünü sorduğu, Bakanlığın da ÇED muafiyet yazısı verdiği belirtildi. Rapora göre, Sağlık Bakanlığı, projeyle ilgili 2016 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ÇED yönetmeliği kapsamını yine sordu, ancak bakanlık daha önce verdiği muafiyet yazısının geçerliği olduğunu belirtti.
Avukat Özgür Erbaş’ın konuyla ilgili açıklamasına göre ÇED raporu daha önce 100 yatağın üzerindeki hastaneler için zorunluydu, ancak daha sonra yatak sayısının daha yüksek olduğu hastaneler ÇED kapsamı dışında bırakıldı. Erbaş, mevzuat değişikliğinin zincir ve şehir hastanelerinin sayısının artışa geçtiği döneme denk geldiğini söyledi. Erbaş’ın verdiği bilgiye göre, Sosyal Etki Değerlendirme raporlarıysa Dünya Bankası’nın fonlarıyla ilgili bir gereklilik, ancak kâğıt üstünde yazanla sahada gerçekleşenler birbirini tutmadığı için Dünya Bankası söz konusu raporlar için yeni kıstaslar geliştirdi.
Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde Türkiye’nin herhangi bir yerinde inşa edilmesi planlanan enerji, atık, gıda, hayvancılık, madencilik, kimya, konut, sanayi, su, turizm ve ulaşım sektöründen yapılarla ilgili ÇED duyuruları yer alıyor. Duyurular arasında Başakşehir Şehir Hastanesi’nin yakınlarındaki bir proje dikkat çekiyor. ‘ÇED gerekli değil’ kararı verilen proje hastaneye iki kilometre mesafede yer alan bir alışveriş merkezi, otel ve lüks konut projesi. V Mall adlı projenin tanıtım dosyasındaki şu ifade dikkat çekiyor: “Proje alanı ve yakın çevresinde; 7269 sayılı yasa kapsamında kalan heyelan, kaya düşmesi, çığ, sel, su baskını, afet vb. risk bulunmamaktadır.”