Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz kredi kartından kol saatine kadar pek çok alışverişe gelecek 'savunma fonu kesintisi'yle ilgili ''Tek bir kuruş bile bütçeye gitmeyecek'' dedi.

İki gün önce TBMM’ye ‘Savunma Sanayii ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ sunuldu. 12 maddelik kanun teklifinde Savunma Sanayii Fonu’nun gelirlerini artırmaya yönelik çok sayıda hüküm yer alıyor. Bunlardan en dikkat çekici olanı limiti 100 bin liranın üzerinde olan kredi kartlarından yıllık 750 lira ücret alınması. Düzenlemede öngörülen gelir kalemleri de şöyle:

  • Tapu ve kadastro işlemlerinden taşınmaz satışlarında alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı 750 TL, diğer işlemlerde adına işlem yapılandan 375 TL,
  • Noterdeki işlemlerden taşınmaz satışlarında tapuda alınan bedel kadar,
  • Sıfır araçların tescil işlemlerinde 3.000 TL,
  • İkinci el araçların her çeşit satış ve devirlerinde 1.500 TL,
  • Noterlik ücreti alınan diğer işlemlerde işlem başına 75 TL alınması öngörülüyor.

10Haber ekonomi yazarı Erdal Sağlam’ın edindiği bilgilere göre yasaya konan bu ek vergi ve katılım paylarının arkasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan var. ‘Savunma fonu’nun kaynaklarının büyütülmesi isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ”İsrail’in gözü bundan sonra Türkiye topraklarında olacak” propagandasını başlatmasının bir nedeninin de bu ek vergiler için zemin hazırlamak olabileceği konuşuluyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz dün yasa teklifiyle ilgili şunları söyledi: “Bu kapsamda Meclis’imize bir paket teklif edilmiş durumda. Özellikle Savunma Sanayii Fonu’na destek amaçlı bir paket. Burada tek bir kuruş bile bütçeye gitmeyecek. Bu son pakette ortaya konan tüm unsurlar savunma sanayiini güçlendirmeye dönük olarak bu alandaki çalışmalarımıza tahsis edilecek. Çelik Kubbe projemizden diğer kritik teknolojilere kadar bu alandaki varlığımızı daha da güçlendireceğiz. Bölgemizde yaşananlar son 20 yılda bu alanda yaptıklarımızın ne kadar kıymetli olduğunu, ne kadar doğru kararlar verildiğini göstermektedir. Burada bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak değil Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak ortaya koyduğu sağlam irade, savunma sanayiinde bizi taşıdığı bu nokta için Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum.”