Çorlu Tren Katliamı davasının 29 Şubat'ta karar duruşması görülecek. Tutuklu tek sanığın olmadığı davaya 10 gün kala oğlu ve eşini kaybeden Mısra Öz 'Vicdanınız rahat mı?' diye sordu. Öz oğlunun cebinden çıkan yırtık parayı da paylaştı.

Edirne’nin Uzunköprü ilçesinden İstanbul Halkalı’ya gitmek üzere 8 Temmuz 2018’de yola çıkan TCDD treni Çorlu’da devrildi. Trende 362 yolcu vardı. Personelden de altı kişi. Kazada tam 25 kişi öldü: Ersen Gül, Serhat Şahin, Melek Tuna, Ayşe Başaran, Ergün Kerpiç, Hakan Sel, Oğuz Arda Sel, Özge Nur Dikmen, Gülce Dikmen, Sena Köse, İrfan Kurt, Mavinur Tiflizden, Bahar Koçman, Yağmur Laçin, Özcan Cesur, Derya Kurtuluş, Beren Kurtuluş, Emel Duman, Bihter Bilgin, Ömer Alperen Can, Seyfi Ergül, Zübeyde Seven, Gani Kartal ve Rubize Kartal.

Başta bir iki makinistin üstüne yıkılır gibi olan davada suçlu listesi onca mücadeleden, başvurudan sonra nihayet az çok genişledi. TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14’üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü’nde müdür olarak görev yapan Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım Şefliği’nde çalışan Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Yol Bakım Şefliği’nde Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk ile TCDD bünyesinde çalışan ve mayıs ayındaki yıllık umumi muayene raporunda imzası bulunan Köprüler Şefi Çetin Yıldırım hakkında ‘Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak’ suçundan ikişer yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Ama bunlardan hiçbiri tutuklu değil.

Altı yıldır süren kazaya ilişkin davanın karar duruşması 10 gün sonra. Kazada yaşamını yitiren yedi çocuktan biri olan dokuz yaşındaki Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz önceki gün yaptığı sosyal medya paylaşımında bununla bilgili bir paylaşım yaptı.

Davanın biteceğine dikkat çeken “Bugün bir kere bile mahkemeye getirilmemiş TCDD yönetimine ve onları oraya getiremeyen savcılara, hakimlere sesleniyorum” diyen Mısra Öz, ardından da oğlunun kazadan sonra üstünden çıkan yırtık 20 TL’nin fotoğrafını paylaştı. Mısra Öz “Bu oğlumun üstünden çıkan para. Gerisini söyleyecek değilim! Vicdanınız rahat mı!?” diye sordu.

 

Mısra Öz, diğer aileler gibi davada TCDD’ye ve tutuklu sanık olmamasına tepkili er başından beri. 2021 yılında Mısra Öz ‘mahkeme heyetine hakaret’ gerekçesiyle ifadeye de çağrılmıştı. Buna tepki gösteren Öz “Gerçek sorumluları yargı önüne getiremeyen heyete sevgi sözleri söyleyip bağrıma mı basmalıyım? Evladım öldü benim be!” demişti.

‘Benim torunum iki parçaydı, çuval gibi diktiler!’

Oğuz Arda Sel’in dedesi de 2019 yılında duruşmadan çıktından sonra yaptığı konuşmayla hafızalara kazınmıştı. Acılı dede Mehmet Öz “Dokuz yaşındaki bir çocuğun ikiye bölünmüş halini görsünler, ondan sonra karar versinler. Biz yaşamıyoruz. Nerede adalet? Orta sahada top çevirdiler. Taa İstanbul’dan geliyoruz, aynı şeyler tekrarlandı. Hadi güle güle. Diyoruz ki bilirkişiler bilen kişiler olsun. Bilirkişiler kimin elinde? Rektörün elinde. Rektör kimin elinde? Siyasilerin. Bilirkişilere ne oldu? Kimse bu davaya bakmak istemiyor. Bu neyin davası ya? 25 kişi öldü, bu neyin davası. Bu ülkede adalet mekanizması işlemiyor. İnsanlar adalet diyor, insanlar ölüyor. Kimse bakmıyor, herkes önüne bakıyor işine bakıyor. Türk halkının itibarı ne olacak beyler, insanlar ölüyor. Cumhurbaşkanım torununu kucağına alıp seviyorsun. Benim torunum iki parçaydı, çuval gibi diktiler! Beni alın zindana atın. Çekin şu pis ellerinizi adaletin üstünden” demişti.

Çorlu tren kazası davasında beklenen adalet 29 Şubat’a ertelendi