Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu görevden alındı. Üç vakıf üyesi Alev Coşkun'u istifaya çağırdı. Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, 'Cumhuriyet'te para karşılığı manipülatif haber' iddiasıyla ilgili birtakım sorular yöneltti. Ak Partili Mehmet Muş'tan açıklama geldi.

Cumhuriyet gazetesinde 500 bin TL kayıt dışı para alınarak haber yapılması iddialarıyla ilgili tartışmalar devam ediyor. Cumhuriyet vakfı ve Cumhuriyet gazetesi söz konusu iddiaları yalanlarken, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu ise vakfın açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını, iddiaların doğru olduğunu savunmuştu. Söz konusu yazı Cumhuriyet tarafından sansürlenirken, Mollaveisoğlu açıklamasını kendi internet sitesi üzerinden yayımladı.

Cumhuriyet gazetesinde tuhaf bir iç savaş: Gazete, Genel Yayın Yönetmeninin yazısını yayınlamadı

Mollaveisoğlu’nun görevine son verildi

Cumhuriyet, dün yaptığı açıklamada ‘gazeteye uyum sağlayamadığını’ belirttiği Mollaveisoğlu’nun görevine son verdi.

Mollaveisoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Etik tartışma yönetimde başlayıp yargıya ve basına yansıdı… “Taraf olursan görevden alırız” dediler. Gazeteciliğin tarafında oldum.. Görevden alındım.. Okurlarımıza, dostlarıma saygı ile duyuruyorum.”

İsmi künyeden çıkarılan Mollaveisoğlu, T24’e yaptığı açıklamada, “Kuruma zarar vermemek için mesele ile ilgili konuşmuyorum. Gazeteye zarar vermemek için bu ahlaksızlığın gereğini içerde yapmak istedik. Künyede değilsem görevde değilim demektir” diye konuştu.

Cumhuriyet gazetesi bir kez daha fena karıştı; ‘Para karşılığı lobi haberi yapıldı’ kavgası var

Üç vakıf üyesinden Alev Coşkun’a istifa çağrısı

Yaşanan gelişmeler üzerine Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri avukat Turan Karakaş, Birol Başaran ve Prof. Dr. Barış Doster; Vakıf Başkanı Alev Coşkun ile İrfan Hüseyin Yıldız ve Işık Kansu’ya istifa çağrısı yaptı.

İstifa çağrısı şöyle:

“Cumhuriyet gazetesinde bir süredir önceki genel yayın yönetmeni Arif Kızılyalın, mevcut reklam müdürü Esra Bozok ve mali işler müdürü Osman Selçuk Özer’in dahil olduğu, bir e ticaret firmasından (çikolata kutusu içinde 500 bin TL) kayıtdışı para alınarak haber yapılması konusu ile ilgili mücadele veriyoruz.

Biz gazetenin vakıf yöneticileri olarak yine vakıf yönetiminde yer alan diğer arkadaşlarımıza ve vakıf başkanına etik dışı, ahlak dışı, gazetecilik ilkelerine zarar veren ve Cumhuriyet gazetesi ile asla yan yana anılmaması gereken olayla ilgili gereğinin yapılmasını istedik. Bu tartışma aylarca sürdü.

Vakıf avukatı olan aynı zamanda hukuk işlerinden sorumlu üyesi olan Turan Karakaş gördüğü hukuksuzluk karşısında harekete geçti. Olayla ilgili suç duyurusunda bulundu. Bu suç duyurusunun ardından vakıf, Alev Coşkun başkanlığında 22/05/ 2023 tarihinde tek gündem ile bu olayı konuşmak üzere toplandı.

Toplantıya Alev Coşkun, Işık Kansu, İrfan Hüseyin Yıldız, Ali Sirmen, Şükran Soner, Hamdi Yaver Aktan, Birol Başaran, Turan Karakaş, Barış Doster bizzat katıldı. Cumhuriyet Vakfı’nın 12 üyesinden 9’u hazır bulunurken 3 üye vekalet gönderdi.

Olaylar basına yansımadan önce yapılan bu son toplantıda Alev Coşkun söz konusu paranın kendi insiyatifi ile alındığını söyleyerek TÜRMOB başkan yardımcısı olan ve aynı zamanda vakfın saymanı olan ve vakıf şirketinin yeminli denetçisi konumunda görev yapan Hüseyin Yıldız’dan konunun üzerinin örtülmesini istedi. Vakıf saymanı İrfan Hüseyin Yıldız Alev Coşkun’un ‘kapatalım’ önerisine karşılık ‘bir formül bulup kapatacağını’ taahhüt etmiştir. Vakıf üyesi Turan Karakaş ‘biz burada bir suç dosyasını kapatmak için oturmadık’ diyerek tepki gösterdi…

Buna karşılık vakıf üyelerinden Barış Doster, Turan Karakaş, Birol Başaran bizzat ve Özalp Birol ise gönderdiği mektup ile olayın kapatılmasının yanlış ve vahim olacağını yargı yolu ile sorumluların gereğinin yapılması gerektiğini, vakfın sorumluları açığa almasının şart olduğunu ifade ettiler.

Toplantıda Vakıf Genel Sekreteri Işık Kansu ise Alev Coşkun ve Hüseyin Yıldız‘la birlikte hareket edeceğini ifade ederek olayın kapatılması yönünde ısrarcı oldu… Son günlerde gazetede ‘iç güçler gazeteyi ele geçirmek istiyor’ konulu örtü haberleri kaleme alan kişi de Işık Kansu’dur.

Toplantı sonrasında gazetenin genel yayın yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu konuyu kapatmaya zorlanmıştır. Mollaveisoğlu ise gazetenin itibarı zarar görmeden derhal gereğinin yapılmasını Alev Coşkun’dan istemiştir. Üstelik konu basına yansımadan, gazete zarar görmeden bir an önce gereği yapılsın diye 16. Noterden Alev Coşkun’a bir ihtarname çekmiştir.

Olay yargıya ve basına yansıdıktan sonra Mollaveisoglu’nun kaleme aldığı yazının her satırı doğrudur ve gazeteyi, meslek ilkelerini, bizlerin itibarını korumaya yöneliktir.

Kendisinin onurlu duruşunu kutluyor, ahlaksızlığa karşı çıktığı için künyeden çıkarılmasını kınıyoruz. Olayda adı geçen şüphelilerin de hala gazetenin künyesinde yer almasını ve göreve devam etmesini suçun örtülmesinin gayreti olarak görüyoruz.

Cumhuriyet gazetesi Atatürk’ün kurucusu olduğu 100 yıllık büyük marka ve değerdir. Bu gazete vakıf yönetiminden önce de vardı.. Üç beş kişinin çoğunluk imzasıyla gazetenin idaresinde yer alan yukardaki isimlerin karıştığı etik ve hukuk dışı olaylara müsaade edilmesi, okurların gazeteye sanki operasyon varmış gibi aldatılması kabul edilemez…

Söz konusu korkunç olayın gereğini yapmayan Alev Coşkun’u İrfan Hüseyin Yıldız’ı ve Işık Kansu’yı istifaya davet ediyoruz.”

Cumhuriyet’teki ‘manipülatif haber’ iddiasına takipsizlik

Medya Ombudsmanı’ndan Cumhuriyet’e sorular

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu ile iplerin kopmasına kadar giden, “Cumhuriyet’te para karşılığı manipülatif haber” iddiasını incelerken, Cumhuriyet gazetesine birtakım sorular yöneltti.

Bildirici, kendi internet sitesinde kaleme aldığı, “‘Para karşılığı haber’in öyküsü ve Cumhuriyet’e sorular” başlıklı yazısında, “Cumhuriyet yönetimi, ‘Saldırı altındayız’ savunmasıyla geçiştirmek yerine ortaya çıkan sorulara tatmin edici yanıtlar vermesi gerekli. Savcılığın kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermiş olması da bu dosyanın kapanması için yeterli gerekçe olamaz. Çünkü Mollaveisoğlu’nun da vurguladığı gibi bu artık ceza davasının değil, gazetecilik meslek etiğinin konusu” yorumunu yaptı.

Bildirici, “Cumhuriyet’in üzerine düşen gölgeyi kaldırmak için” şu soruların yanıtlanması gerektiğini belirtti:

1- E-ticaret şirketinden yeni çıkan yasa aleyhine haber yapmak için 500 bin lira alındı mı?

2- Bu konuda gazete içinde inceleme başlatıldı mı; başlatıldıysa sonucunda nasıl bir işlem yapıldı?

3- Kamu yararı yerine piyasada tekel konumunda olan bir e-ticaret şirketinin çıkarlarını koruyan haberler yayımlamak gazetecilik etiğine ve Cumhuriyet’in ilkelerine aykırı değil mi?

4- Temmuz 2022’de ilk çıktığında yasaya destek veren Cumhuriyet, neden Aralık 2022’de tam tersi bir tutum alarak yasa aleyhine tam altı haber yayımladı?

5- Yasayı destekleyen ilk haberde mesleki kodlara uygun olarak karşı görüşe de yer verilirken, Aralık 2022’deki altı haberde de sadece yasa aleyhine görüşlerin kamuoyuna yansıtılması etik açıdan sorunlu bir tutum değil mi?

6- Neden bu haberlerde yasal düzenlemeye şirketler değil de yasanın asıl muhatapları olan tekelleşmenin önlenmesi ve tüketiciler açısından bakılmadı?

Bildirici, yazısının sonunda, “Gazetecilik, bir şirketin çıkarlarını gözetmek, onların sözcülüğünü yapmak değil, toplumun ve özellikle de bu yasanın muhatabı olan esnaf, çalışanlar ve tüketicilerin çıkarını savunmaktır” sözlerine yer verdi.

Öte yandan Faruk Bildirici, yazısının ardından kendisine Trendyol’dan gelen mesajı sosyal medya hesabından paylaşarak, “Trendyol, sorularıma cevap vermek ve açıklama yapmak yerine yazıyı yayımdan kaldırmamı talep eden bir yazı gönderdi. Bir de cevap ve düzeltme metni göndermişler, “gerçeği yansıtmayan” deyip geçiyorlar. Ben soru soruyorum, kocaman şirketten “SANSÜR” talebiyle yanıt geliyor!” sözlerine yer verdi.

Ak Partili Mehmet Muş’tan TBMM’ye Cumhuriyet çağrısı

Eski Ticaret Bakanı ve Ak Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş, Cumhuriyet Gazetesi hakkında çıkan ‘para karşılığı haber’ iddialarına ilişkin konuştu. Yargı sürecinin başlatılması gerektiğini söyleyen Muş, TBMM sürecin takipçisi olunması çağrısında bulundu.

Muş yaptığı yazılı açıklamada şöyle:

“Bir gazetenin ‘e-ticaret düzenlemesi aleyhine haber yapılması için para aldığı’ iddiaları ciddidir ve savcılıklar tarafından soruşturulmalıdır. Belli lobilerden para alınarak TBMM’nin iradesine kastetme amaçlı yapılan bu maksatlı yayınların ve onlara para aktardığı iddia edilen e-ticaret firmasıyla ilgili yargısal süreçlerin başlatılması kamuoyunun beklentisidir.

Ayrıca bu e-ticaret firması tarafından söz konusu gazete haricinde başka gazeteler ve köşe yazarları nezdinde de belli paralar aktarmak suretiyle benzer girişimlerde bulunulup bulunulmadığı da araştırılmalıdır. TBMM’nin bir üyesi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olarak bu vahim iddialarla ilgili süreçlerin takipçisi olmak ve bunların soruşturulmasını istemek benim en temel görevlerimden biridir.”