Kahramanmaraş merkezli depremlerde 10 il enkaz altında kaldı ve 50 binden fazla insan öldü. Depremle birlikte binaların dayanıklılığı da yeniden gündeme geldi ve afet bekleyen İstanbul’da yaşayanların çoğu yapılarını inceletme talebinde bulundu. Ancak bu ilgi kısa sürdü ve İstanbullular inceleme taleplerini bir kenara bıraktı, karot testi başvuruları da düştü.
KTÜ ‘Yapı Sağlığı İzleme Laboratuvarı’nda yapıların dayanıklılık testlerini yapan ve deprem bölgesinde bilimsel araştırmalarını sürdüren KTÜ İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık bu tespiti doğrulayarak İstanbul’daki taleplerin yüzde 90 oranında düştüğünü söyledi.
Bunun halkın depremi unuttuğu anlamına geldiğini belirten Altunışık “Birçok kamu binasını değerlendirmeye başladık ama özel olarak halkın oturduğu binalarda apartman yönetmeliği veya kişinin talebi üzerine inceleme yaptığımız bina sayısı şu ana kadar maalesef sıfır. Buna hızla başlanıp devam etmesi ve desteklenmesi gerekiyor. Olası Erzincan, Bingöl depreminde Trabzon bile önemli risk altında” dedi.
Erzincan’daki 1992 depremini Trabzon’da yaşadığını söyleyen Altunışık “Erzincan’da oluşabilecek bir depremde Trabzon’un etkilenmemesinin iddialı bir cümle olacağını düşünüyorum. Özellikle bodrum katı olan nemli bölgelerde, korozyona uğramış binalarda, dolgu zemine inşa edilen binalarda bu tehlikenin çok daha fazla olacağını düşünüyoruz” dedi.
‘Orası güvenli, burası değil’ sözünün artık Türkiye için çok geç cümleler olduğunu belirten Altunışık yapıların depreme hazır hale getirilmesi gerektiğini söyledi.