Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezine 1 Ekim 2023’te düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili dava Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı.
İddianamede halihazırda ‘kara para aklamak’, ‘vergi usul kanununa muhalefet’ ve ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek’ suçlamalarıyla tutuklu olan Dilan – Engin Polat çifti ile Sezgin Polat’ın ‘birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit’, ‘mala zarar verme’ suçlarından ayrı ayrı 2 yıl 4 aydan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Dünkü duruşmada ilk olarak kimlik tespiti yapıldı. Engin Polat mesleği sorulduğunda ‘Serbest meslek’ cevabı verdi. Mahkeme hakiminin nasıl bir serbest meslek sorusuna “Kozmetik şirketlerim var” yanıtı veren Polat aylık gelirinin 200 bin TL olduğunu söyledi.
Dilan – Engin Polat çifti duruşma salonuna getirildiğinde Dilan Polat’ın beyaz tişört üstüne siyah bir takım giydiği, eşiyle göz göze geldiği an gözyaşlarına boğulduğu görüldü. Dilan Polat yerine oturmadan önce de eşi Engin Polat’ın elini öptü.
Kimlik tespiti sırasında Dilan Polat da aylık gelirinin ‘200 bin lira’ olduğunu söyledi.
‘Basından öğrendim’
Hakimin susma hakkını kullanabileceğini söylediği Dilan Polat savunma yapmak istiyorum diyerek şöyle konuştu:
“Ben Banu Parlak’ı tanırım kendisi altı yıllık arkadaşım olur. Zaman zaman küsüp barıştığımız dönemler oluyordu. Kendisi güzellik merkezi açmadan önce her gün düzenli olarak görüşürdük. Merkezime gelip işlem yaptırırdı. İş yeri kurşunlanmadan bir önce hafta önce benden işi için yardım ve destek istedi. Ben de yardım edebileceğimi söyledim. Daha sonra kendisinin haberlerde can güvenliği olmadığını bundan bizim sorumlu olduğumuza dair paylaşımlarını gördüm.
Bu zamana kadar hiçbir sorunumuz yoktu. İşyerinin kurşunlandığını da basından ve sosyal medyadan öğrendim. Yargılandığımız kişileri de tanımıyorum. Hatta bu Daltonlar çetesi beni ve eşimi tehdit etmişti, bunlarla alakalı mesajlar da mevcut.
‘Haraç kesmek istediğini düşünüyorum’
Hatta Can Dalton ‘Senin namusunu elinden alacağım’ diye eşime tehdit mesajları yollamıştı. Bizi tehdit eden şahıslarla neden aynı dosyadayız bilmiyorum. Bizim Gürcistan ile hiçbir bağlantımız yok. Ben hamileyken bir kere gezmek için gitmiştim. Bir kere de Rize şubemizin açılışında çalışanlarımız avukatlarımızla hep birlikte gezmek için gitmiştik. Dosyada tanık olarak dinlenen Halil İbrahim Kalkan’ı tanımıyorum hayatımda hiç görmedim. Sadece şunu biliyorum. Eşimden kayınpederimden alacağı olduğunu söyleyerek tehdit ettiğini biliyorum. Ben sosyal medyada fazla ön planda olan biriyim. Maddi durumumuzun iyi olması dolayısıyla bizden haraç kesmek istediğini düşünüyorum.
‘Kafam çok karışıktı’
Hatta Pendik şubemize giderek bu şube benim tabelaları indirin demişliği bile vardır. Çalışanlarımı da tehdit etmiştir. Benim Banu Parlak ile bir husumetim yoktu. Neden böyle bir konuda beni ve ailemi hedef gösterdi anlayamıyorum. Dosyada aile üyelerim hariç hiç kimseyi tanımıyorum. O dönemde bana sosyal medya üzerinden iftiralar atılmaktaydı. Bana herkes bir saldırı halindeydi. Kafam çok karışıktı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum. İddianamede bahsedilen videonun direkt bir muhatabı yoktu. Genel olarak paylaşmıştım.”
Daltonlar Çetesi’yle yargılanacaklar
Savunmaların ve taleplerin ardından kararını açıklayan mahkeme aralarında Dilan ve Engin Polat’ın da olduğu sekiz tutuklu sanığın bu hallerinin devamına karar verdi.
Dosyadaki ‘Daltonlar Çetesi’ adlı suç örgütünün yöneticisi firari sanık Barış Boyun’un İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde aynı suçtan yargılandığını anımsatan mahkeme aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunan bu iki dosyanın birleştirilmesine hükmetti.
Mahkeme dosyaların birleştirilmesi konusunda diğer mahkemenin olumsuz görüş bildirmesiyle çıkan uyuşmazlığın giderilerek görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi.
Polatların yakınları Parlak’ın yüzüne tükürdü
Öte yandan duruşma çıkışı Dilan Polat’ın yakınları Banu Parlak’a bağırarak tükürdü. Parlak’ın, Polat’ın yakınlarından şikayetçi olacağı öğrenildi.
İşlemlerinin ardından Küçükçekmece Adalet Sarayı önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Banu Parlak “Gerçekten çocuklar için üzgün olduğumu belirtmek istiyorum. Mahkeme salonunda da kızlarını gördüm. Fakat benim de bir evladım var. Ben de onun arkasında durmak zorundayım. Ben de kendi çocuğumun güvenliğini düşünüyorum, can güvenliğinden endişe ediyorum. Duruşma sonrası yine kızımla tehdit edildim. Ben neden sürekli kızımla tehdit ediliyorum? Gerçekten artık bunu yaşamak istemiyorum. Ağızlarında resmen tükürüğü biriktirmişler. Anlık bir şey değil yani. Anlatabiliyor muyum? Sakızı çiğnemişler, çiğnemişler, tükürmüşler. Bu olay adliyenin polislerinin içerisinde oluyor. Bu nasıl bir cesaret? Bu nasıl bir özgüven gerçekten anlamanın imkanı yok” dedi.