Aile Dayanışma Ağı’nın Saraçhane’deki 16. buluşmasında konuşan Dilek İmamoğlu ailelerin 10 maddelik adalet talebini kamuoyuna duyurdu.

19 Mart operasyonları sonrası kurulan Aile Dayanışma Ağı’nın Saraçhane’deki 16. buluşmasında konuşan Dilek İmamoğlu, “Tutukluluk siyaseti dizayn etme aracına dönüştü” dedi. Hukuksuzluklara dikkat çeken Dilek İmamoğlu ailelerin 10 maddelik adalet talebini kamuoyuna duyurdu.

19 Mart operasyonlarının ardından kurulan Aile Dayanışma Ağı (ADA), 16. buluşmasını Saraçhane Parkı’nda gerçekleştirdi.

Çok sayıda yurttaşın da destek verdiği buluşmaya Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, milletvekilleri, İmamoğlu’nun kız kardeşi Neslihan Yakupçebioğlu, sanatçı Rutkay Aziz, yazarlar Emin Şirin ve Demet Cengiz de katıldı.

16. buluşmanın basın açıklamasını Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı, ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu okudu.

Yargılama sürecindeki hukuksuzluklara vurgu yapan Dilek İmamoğlu, “Bizler, bir cezalandırma aracına dönüştürülen ‘tutukluluk’ uygulamasıyla siyasetin dizayn edilmeye çalışıldığı bir dönemin tanıkları değil; bu düzeni değiştirecek iradenin sahipleriyiz. Ülkemiz, hukukun üstünlüğünü, çoğulcu demokrasiyi ve vatandaşların eşitlik ilkesini ayaklar altına alan bir sürecin içinden geçiyor. Başta tüm tutuklular olmak üzere, sağlığı tehlikedeki tutuklular, mallarına el konulan aileler, rehin alınan aile yakınları ve her gün medya linçine uğrayan insanlar… Bu tablo, bir hukuk devletinin kabul edemeyeceği bir tablodur” açıklamasında bulundu.

Dilek İmamoğlu ailelerin 10 talebini açıkladı ve tek tek sıraladı.

İşte o 10 talep:

1 – TÜM SEÇİLMİŞLER, ÇALIŞMA ARKADAŞLARI VE AİLE BİREYLERİ İÇİN; TUTUKSUZ YARGILAMA “Tutuklu yargılama, ceza hukukunun temel ilkesi olan masumiyet karinesinden dolayı istisna olmalıdır Kural, tutuksuz yargılamadır. Ancak siz, onu cezaya çevirdiniz. Bir yıldır tüm deliller toplandı, iddianame yazıldı, süreç ilerledi. Artık hiçbir ‘delil karartma’ bahanesi kalmamıştır. Seçilmişleri, çalışma arkadaşlarını ve rehin alınan aile bireylerini hemen, şimdi tutuksuz yargılayın!”

2 – MASUMİYET KARİNESİNE VE LEKELENMEME HAKKINA SAYGI “Kamu yayıncısı TRT dahil, iktidarın baskısı altındaki medya her gün yurttaşları yanıltıyor, hedef gösteriyor, montaj videolarla insanları linç ediyor. Bu, açık bir anayasal suçtur. TRT başta olmak üzere tüm medyayı hukuka, objektifliğe ve ahlaka davet ediyoruz.”

3 – ADİL YARGILAMA “Gizli tanıklarla, cezaevinden alınan baskı altındaki ifadelerle kurulan bir dava adil değildir. Herkesin kabul ettiği bir gerçek şu ki: Bu iddianame, tamamen gizli tanık ifadeleri ve ‘cezaevinden çıkış kartı’ amacıyla yapılmış iftiralardan ibarettir. Bu yöntemler, geçmişin kumpas davalarının aynısıdır. , bu karanlık düzenlere geri dönmeyecek! Adalet isteyen herkese çağrımızdır: Bu yöntemlere son verilsin.”

4- ŞEFFAF, ALENİ YARGILAMA “Kendine güvenen, adaletten korkmaz! 15,5 milyonun cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul’un üç kez seçilmiş Belediye Başkanı yargılanıyorsa, bunu 86 milyon bilmelidir. Duruşmalar canlı yayınlansın!”

5 – AİLELERE SAYGI “Cumhuriyet tarihimiz boyunca siyasilere baskılar olmuştur, cezaevi günleri çok olmuştur ancak hiçbir zaman siyasilerin ailelerine bugün yapılan zulüm ve baskı yapılmamıştır. Bu davranışlarınızla, ülkemiz tarihinde çok kötü bir ‘ilk’ yaratıyorsunuz, bunu yapmayın. Ailelere uzanan bu zulüm hemen durmalıdır.”

6 – AİHM VE ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI DERHAL UYGULANSIN “Onlarca muhalif, bugün AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen, halen cezaevinde. Anayasamızın açık hükümlerinin uygulanmadığı bir ülkede kimse güvende değildir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarının derhal uygulanmasını talep ediyoruz. Anayasamızın uygulanmasını istiyoruz.”

7 – YARGININ MUHALİFLERİ SUSTURMAK İÇİN KULLANILMASI DERHAL BIRAKILSIN “Bugün protesto eden gençler, iktidarı eleştiren gazeteciler ve her kesimden muhalifler cezaevinde. Tüm siyasi tutukluların, tüm düşünce suçluların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Gerçek basın ve ifade özgürlüğü istiyoruz, demokrasi istiyoruz.”

8 – TOPLUMSAL BARIŞ VE HUZUR “Türkiye’nin birinci partisi ile 15,5 milyonun Cumhurbaşkanı adayına ve çalışma arkadaşlarına yapılan yargı tacizi ve adalette çifte standart devam ettikçe ülkemizde ne barış ne de huzur sağlanır, yapılan ve planlanan hiçbir girişimin de inandırıcılığı kalmaz. Toplumsal barış ve huzur ancak kutuplaştırma ve ötekileştirme gayretlerinin son bulmasıyla, adaletin herkese eşit işlemesiyle ve samimi bir demokratik yaklaşımla olabilir.

86 milyon için demokrasi, eşitlik, adalet ve özgürlük istiyoruz!”

9 – FİKİRLERİN VE KİŞİLERİN ÖZGÜRCE, HALK ÖNÜNDE YARIŞMASI, GERÇEK DEMOKRASİ “Bugün ülkemizde yargı eliyle dizayn edilmek isteniyor. Adayları yargı yoluyla saf dışı bırakmak, millet iradesine darbedir. Bırakın, fikirler yarışsın, insanlar yarışsın. Kendine güvenen herkes gibi, Ekrem İmamoğlu ile eşit şartlarda yarışın. Bırakın 86 milyon karar versin. Kararı halk versin!”

10 – ADALET OLMAYAN YERDE BEREKET OLMAZ: BİZ MİLLETİMİZ İÇİN BEREKET TALEP EDİYORUZ “Hukuk devletine güvenin olmadığı yerde ekonomi çöker, yatırım gelmez, işsizlik artar ve insanlar yoksullaşır. Bugün milyonlar geçinemiyor, emekliler açlık sınırında, gençler umutsuz. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ülkemize doğrudan maliyeti ise 150 milyar dolardır. Bu para yüzbinlerce çocuğun eğitimi, binlerce kreş, yüzlerce metro hattı demektir. Biz şunu soruyoruz: Bir rakibi saf dışı bırakmak için bir millet neden bu kadar ağır bir bedel ödemek zorunda bırakılıyor.”

İmamoğlu’nun açıklamasının ardından sırasıyla İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş’in kızı Zeynep Keleş ve 19 Mart eylemleri sürecinde tutuklanan üniversite öğrencisi Güneş Akşahin söz alarak kendilerinin ve ailelerinin yaşadıkları hukuksuz süreci kamuoyuyla paylaştı.