Diyanet İşleri Başkanlığı ilkokul öğrencilerine yönelik ‘Genç Gönüller, Çocuk Gönüllerle Buluşuyor’ adı altında yeni bir proje geliştirdi. Proje kapsamında isteyen ilkokul 3 ve 4’üncü sınıf öğrencilerine hafta sonlarında Diyanet gençlik mekanları ve camilerde manevi danışmanlar ve din görevlileri nezaretinde etkinlik düzenleneceği belirtildi.
Proje bilgilendirmesinde “Toplumları derinden sarsan çok sayıda sorunun yaşandığı günümüz dünyasında; değerleriyle büyümüş, erdemlerini kuşanmış ve böylece geleceğe emin adımlarla yürüyen fertler yetiştirmek elzemdir. Bu sebeple ilkokul 3. ve 4. Sınıflarda eğitim gören çocuklara yönelik, okullarda aldıkları akademik eğitimi de destekleyerek değerler eğitimi verilecektir” dendi.
İlk buluşma yarıyıl tatilinden sonra
10 Şubat’ta başlayacak proje ilk etapta 10 pilot ilde uygulanacak. Projenin amaçları ve hedefleri Adana, Afyonkarahisar, Bursa, Konya, Manisa, Samsun, Şırnak, Tekirdağ, İstanbul’un Ümraniye, Beykoz ve Sarıyer ile Ankara’nın Yenimahalle ve Keçiören ilçelerinde test edilecek. İlk aşamada 2 bin çocuğa ulaşılması hedefleniyor.
Projede lise ve üniversite öğrencisi Diyanet Gençlik Gönüllüleri ilkokul üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerine rol model olacak, onlara rehberlik edecek. Kız öğrenci gruplarına kız, erkek öğrenci gruplarına erkek Diyanet Gençlik Gönüllüsü eşlik edecek.
Ali Erbaş: Amaç rehberlik
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, yaptığı yazılı açıklamada, nesilleri arasındaki etkileşimi artırma ve onlara doğru bir rol model sunabilme gayesiyle başlatılan projenin başarısı için dua etti.
Başkanlık olarak ortaokul, lise, üniversite düzeyindeki öğrencilere yönelik gerçekleştirdikleri çalışmalara ilkokul öğrencilerini de ekleyerek “Genç Gönüller, Çocuk Gönüllerle Buluşuyor” projesini hayata geçirdiklerini belirten Erbaş, şunları kaydetti:
“Nesillerimiz arasındaki etkileşimi artırmak ve onlara doğru bir rol model sunabilmek gayesi ile başlatacağımız bu proje kapsamında üniversite ve lise öğrencisi Diyanet genç gönüllülerimiz ilkokulda öğrenim gören kardeşlerine yönelik etkinlikler düzenleyecekler, onlara doğru bir şekilde rehberlik etmeye çalışacaklar. İl gençlik koordinatörlerimiz ve manevi danışmanlarımız marifetiyle ilk olarak pilot olarak belirlenen 10 ilde gerçekleştirilecek projenin nesillerimize ve milletimize hayırlar getirmesini niyaz ediyor, Yüce Rabbimizden kolaylıklar diliyorum.”
Eğitim-Sen: Okullarda dinselleşme kaygı verici boyuta ulaşmıştır
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası planlanan programla ilgili açıklamasında her türden dini inancı istismar ederek çocukların ve toplumun ‘tek din, tek mezhep’ anlayışı üzerinden ‘tek tip’ hale getirmeye çalışma girişimlerinin kabul edilemez olduğu belirtilirken “MEB tarafından eğitim müfredatının dini değerler çerçevesinde biçimlendirilmesinden okullarda dini etkinlikler üzerinden somut uygulamalara kadar hemen her alanda dini öğeler eğitim sürecine adım adım yerleştirilmektedir. Bu durumun son örneği geçen 22 yıl içinde eğitim biliminin en temel ilkeleri ve öğrencilerin gelişim süreçleri yok sayılarak hayata geçirilen dinselleştirme adımları, öğrenciler ve veliler üzerinde yoğun psikolojik baskı oluşturmaya başlamıştır. Türkiye’de yaşanan yoğun dinselleşme, eğitim sürecinde dinsel sömürüye kaynaklık eden kimi pratik uygulama ve söylemlerin yaygınlaşması, son yıllarda eğitimin bütün kademelerinde yaşanan temel bir sorun olarak dikkat çekmektedir. MEB, Diyanet, dini vakıf ve derneklerin iş birliği ile okul içinde ve dışında öğrencilere yönelik olarak hayata geçirilen dini faaliyetler eğitim sisteminin adeta belli bir inanç ve mezhebin kuralları ve uygulamaları ile kuşatılması anlamına gelmektedir” dendi.
Türkiye’nin eğitim sisteminin en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaştığına dikkat çekilen açıklamada “Okullarda dinselleşme hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmıştır. Eğitim alanında yaşanan dinsel kuşatmanın son yıllarda belirgin şekilde yoğunlaştığını söylemek mümkündür. Eğitim sisteminde ve genel olarak toplumsal yaşamda iktidarın kendi dünya görüşüne ve yaşam tarzına uygun nesiller yetiştirme yönündeki uygulamaları tüm topluma yönelik fiili bir baskı ve dayatma haline gelmiş durumdadır. Hiçbir toplum birbirinin aynı ve tamamen aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı ‘manevi değerleri’ benimsemiş insanlardan oluşmaz. Laiklik anlayışı gereği farklı, inanç, düşünce ve değerler karşısında tarafsız olması gereken bir devletin sadece bir dinin ve mezhebin öğretilerini, sadece belli bir inancın benimsediği manevi değerleri öğrencilere ‘tek doğru’ olarak öğretmeye çalışması farklı inançtan öğrencilere yönelik ayrımcılık yapmak anlamına gelmektedir” dendi.
‘Uygulamadan derhal vazgelmelidir’
Yazılı açıklamada “Değişik din, mezhep, inanç ve dünya görüşünden insanların gerçek anlamda eşit olarak kabul edilmesi, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız yaklaşmasına, günlük yaşamın her alanında okulda, üniversitede, iş yerinde, sokakta, farklı kimlik, inanç ve dünya görüşleri arasında ayırım yapılmamasına bağlıdır. ÇEDES projesi başta olmak üzere, öğrencilere yönelik olarak sadece belli bir inancın benimsemiş olduğu dini değerler üzerinden etkinlik düzenlemek, hem laikliğe hem de laik eğitim anlayışına temelden aykırıdır” diye tepki gösterildi, uygulamaya son verilmesi istendi.
Açıklamanın devamında “Türkiye’de yıllardır bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik her türlü uygulamadan derhal vazgeçilmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, dini vakıf ve derneklerin okullardaki faaliyetlerine son verilmelidir. Eğitim Sen olarak çocuklarımızın siyasi iktidarın kendi siyasal-ideolojik hedeflerine ulaşmak için hayata geçirdiği dini içerikli projelerin parçası haline getirilmesine karşı çıkıyor, okullarımızın dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olması için bütün eğitim ve bilim emekçilerini, öğrenci ve velilerimizi birlikte mücadeleye davet ediyoruz” dendi.