Balıklı Rum Hastanesi’nde hastaları sisteme kaydetmeden muayene etmiş gibi gösterip sahte reçete düzenlediği ve SGK’yı zarara uğrattığı iddiasıyla Prof. Ayten Erdoğan ve dört sanık iddianame hazırlandı.Sanıklar için 9 yıl 4 ay 15 günden 46 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Balıklı Rum Hastanesi’nde bazı hastalar sisteme kaydedilmeden muayene edilmiş gibi gösterilerek sahte reçeteler düzenlendiği ve SGK’nin zarara uğratıldığı iddiasıyla 5 sanık hakkında dava açıldı. Sanıklar için 9 yıl 4 ay 15 günden 46 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Balıklı Rum Hastanesinin sistemine kayıt oluşturmadan kişisel verileri elde edilen hastaları muayene yapılmış gibi göstererek sahte reçeteleri fatura edip Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile hastaneyi zarara uğrattığı iddia edilen 5 sanık hakkında 9 yıl 4 ay 15 günden 46 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı İktisadi İşletmesi, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ve 16 kişi “müşteki”, 18 kişi “mağdur”, 5 kişi ise “şüpheli” olarak yer aldı. İddianamede, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın 24 Eylül 2020’de Başsavcılığa yaptığı şikayetin dilekçesine yer verildi.

Prof. Dr. Erdoğan, yoksul ailelerin çocuklarına muayene parası almadan ilaç yazmıştı

Dilekçede hastanede çalışan Prof. Dr. Ayten Erdoğan, tıbbi sekreter/sağlık çalışanı Nazan Demirel, eczane kalfası Resul Çiçek ve diğer sanıkların birlikte sahte reçeteler düzenlemek suretiyle “resmi evrakta sahtecilik” yaptıkları, müşteki hastane başta olmak üzere birçok kişi ve kuruma zarar verildiği kaydedildi. Daha önce Prof. Dr. Erdoğan’ın yoksul ailelerin çocuklarına muayene parası almadan ilaç yazdığı için suçlandığı ve savcılığın 112 milyon TL dediği SGK zararının ise 112 bin TL olduğu kaydedilmişti. Erdoğan hakkında başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklanmıştı.

AA’nın haberine göre Erdoğan ve Demirel’in dışarıdan eczacılarla anlaştığının aktarıldığı dilekçede şüphelilerin kimlik kontrolü yapmadan hastayı muayene edip ona resmi evrak düzenlediği, hastaneye gelen kişi adına “Sistemde problem var” mazeretiyle kayıt açmadan işlem yaptıkları belirtildi.

Dilekçede hastane maddi zarara uğradığı gibi bu hastalar adına kendilerinden habersiz reçete düzenlenerek bu kişilerin kimlik bilgilerinin izinsiz kullanılmış olduğu söylendi. Birçok hastaya hastanenin yoğun olduğu söylenerek Erdoğan’ın anlaşmalı olduğu bazı psikiyatristlere yönlendirilmesi nedeniyle müşteki hastanenin maddi kayba uğratıldığı dilekçede belirtildi.

Dilekçede “dışarıda başka eczane, sağlık kurumu gibi yerlerle resmi ve uygun olmayan ilişki içine girmesi yasak olduğu halde” Erdoğan’a sürekli olarak dışarıdan bir eczanenin kalfası sanık Resul Çiçek tarafından reçete edilen ilaçlar getirildiğinin tespit edildiği, ilacı getiren Çiçek’in Erdoğan’la aralarında menfaat ilişkisinin olduğu öne sürüldü.

İddianamede ilaçların temininde eczane sahibi sanık Ahmet Hamidi ve ilaç mümessili sanık Cüneyt Kamaoğlu’nun sanık Çiçek’le iletişim kurarak ilaç temini yönünde birlikte hareket ettiklerinin değerlendirildiği belirtildi.

“Piyasada kutulu ve taneler halinde ilaç satarak pazarladılar” dendi

SGK Başkanlığı İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Süreyyapaşa Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin yazısına da iddianamede yer verildi. Yazıda, “Yapılan incelemede kurum zararını oluşturan reçete içeriği ilaçların güncel fiyatları üzerinden yapılan değerlendirmede 975 bin 573 lira 23 kuruş olduğunun tespit edildiğinin belirtildiği ancak bu zarar miktarının sadece sahte reçetelerle ilaç temin edilmesi nedeniyle SGK’nin uğradığı zarar miktarı olduğu ancak şüphelilerin usulsüz reçetelerle temin ettikleri içerik itibarıyla uyuşturucu maddeler ihtiva eden kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçları olay tarihinde çok düşük fiyatlardan SGK’den temin ettikten sonra telefon görüşme tutanaklarında tespit edildiği şekilde piyasada kutular ve taneler olarak ilaçları satarak pazarladıkları” öne sürüldü.

Telefon görüşme tutanaklarından bazılarında görüldüğü üzere şüphelilerin bu ilaçları kutu başına 100 Euro’ya pazarlayarak sattıklarının, 20 kutu sipariş verilmesi halinde satış fiyatında bir miktar iskonto yapacaklarını söylediklerinin tespit edildiği yazıda belirtildi. Yazıda, “Uyuşturucu olarak piyasaya sürülmüş olabileceği değerlendirilen bu ilaçların satışının SGK dışında kamunun da ayrıca zarar görmesine neden olduğu, uyuşturucu maddeler ihtiva eden kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların piyasada kutu ve tane olarak satılabileceği göz önüne alındığında kamunun uğrayacağı zararın belirtilen miktarın çok üzerinde olabileceğinin değerlendirildiği” tespiti de yer aldı.

Erdoğan ve Demirel için 13 yıl 9 aydan 46’şar yıla kadar hapis cezası talebi

İddianamede tutuklu sanıklar Ayten Erdoğan ve Nazan Demirel için “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” ve “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” suçlarından 13 yıl 9 aydan 46’şar yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Tutuklu sanık Resul Çiçek, tutuksuz sanık Ahmet Hamidi ile firari sanık Cüneyt Kamaoğlu için ise “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” ve “resmi belgede sahteciliğe yardım etme” suçlarından 9 yıl 4 ay 15 günden 31 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istendi.

Ayrıca sanık Çiçek hakkında “uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” suçundan 7,5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası öngörüldü.

3 kişi hakkında ” kovuşturmaya yer yok” kararı

İddianamede Eyyüp Çiçek, Yılmaz Ergül ve kimliği belli olmayan bir kişi hakkında “resmi belgede sahtecilik”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “kamu kurum ve kuruluşları ve benzeri tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” ve “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak” suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ifade edildi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianame kabul edildi.

Sanıkların ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkması bekleniyor.