Tartışmalı ÇEDES projesi uygulamaya kondu. “Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum” projesinin kısa adı olan ÇEDES uygulaması Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ortaklığında gerçekleştiriliyor. Proje kapsamında din görevlileri öğrencilere ‘değerler eğitimi’ veriyor ve aynı zamanda ‘değerler kulübü’ de kuruluyor. Yönetmeliğe göre bu noktada da gönüllülük esas alınıyor. Eğitim sendikaları ise bunun laik eğitimi hedef aldığını belirterek tepkili.
Nitekim Karaman’daki bir iddia Eğitim İş’i harekete geçirdi. İddiaya göre kentteki bir okulda edebiyat dersine vaiz girmişti ve okul yönetimi bu durumu soranlara diğer okulları örnek göstermişti. Eğitim İş Karaman’da basın açıklaması yapıp suç duyurusunda bulundu. “Eğitim-İş daha birkaç gün önce Karaman’da din görevlilerin, vaizlerin devlet okullarında derslere girmeye başladığını ve Karaman Lisesi’nde derse giren bir vaizin de Atatürk ile Cumhuriyet’e dil uzattığını ortaya koymuş, kamuoyu tepkisini örgütlemişti” denen açıklamada uygulamaların laiklik karşıtı olduğu belirtildi.
Öğretmenlere baskı
Açıklamada TOBB Fen Lisesi’nde öğrencilerin etüt saatinde ‘sohbet’ programı düzenlenmeye devam edildiği, buna tepki gösteren velilerin de baskı altına alındığı aktarıldı. Fatih Lisesi’nde ders saatinde Değerler Kulübü öğrencilerinin konferans salonunda toplandığını, öğretmenlerin de tanımadığı bir din görevlisinin yaptığı konuşmayı dinlemek sorunda bırakıldıkları belirtilen açıklamada “Eğitim-İş Karaman Şubemizin skandalları duyurduğu basın açıklamasının ardından Karaman Lisesi müdürü, öğretmenler odasında tüm öğretmenlere bağırmış ve skandalın ilk ortaya çıkmasını sağlayan sınıfa girerek öğrencilere baskı uygulamıştır” dendi.
‘Eğitim biliminden, pedagojiden uzak faaliyet’
Öğretmenlere baskı uygulanırken Eğitim Bir Sen yöneticilerinin de orada olduğu ifade edilen açıklamada “Gerici faaliyetler konusunda olduğu gibi örtbas hamlelerinde de nasıl örgütlü bir yapıyla karşı karşıya olduğumuzu göstermiştir” dendi. Açıklamanın devamında ise şu görüşlere yer verildi:
“Bu gelişmelerin yanı sıra bir sendikadan çok AKP’nin eğitim alanındaki örgütlenmesi gibi faaliyet gösteren Eğitim Bir Sen’in Karaman Şube Başkanı yerel medya üzerinden sendikamızı iftiralarla hedef almış, eğitim alanında hiçbir söz söylemeye hakkı olmayan Diyanet Sen’in Karaman Şube Başkanı, (MEB’in ÇEDES’e ilişkin bilgilendirmelerinin aksine) imam ve vaizlerin derslere girebileceğini savunmuştur.
Eğitim Bir Sen Karaman Şube Başkanı, kendi durduğu yeri unutarak ve kavram kargaşası yaşayarak sendikamızı ‘yobazlıkla’ ve ‘milli, manevi, dini değerlerle çatışmakla’ itham etmiştir. ‘Yobaz’ın kelime anlamını bilmiyorsa dahi aynaya bakmayı akıl edebilmesi gereken bu şahsın, bile isteye görmediği gerçekler şunlardır:
– Başöğretmen’in eğitim neferlerinin ortak çatısı olan Eğitim-İş, kurulduğu günden bu yana Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’in koruma altına aldığı tüm haklara, düşünce ve inanç özgürlüğüne tüm örgütlü ‘yobaz’lara rağmen sahip çıkmaktadır.
– ‘Manevi ve dini değerlerle çatışıyor olduğumuz’ iddiası da cevabı bile hak etmeyen bir zırvalıktır. Değerler Eğitimi, zaten bu konuda uzman öğretmenlerimiz eliyle verilmektedir. Dini eğitim için zaten okullarımızda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanında uzman öğretmenlerimiz vardır. Eğitim biliminden, pedagojiden uzak, çocuklarımızı savunmasız şekilde teslim edeceğimiz din görevlilerini kendi alanları olmayan okullara sokmaya çalışmak ‘milli’ değil laiklik karşıtı, karanlık bir faaliyettir.
Ev sahibini bastırmaya çalışan yavuz hırsızlar bilmelidir ki evini yani Atamızdan, başöğretmenimizden emanet Türkiye Cumhuriyeti’ni bizim kadar seven ev sahipleri olduğu müddetçe, bu gayretleri her zaman hüsranla sonuçlanacaktır.”
Karaman’daki ÇEDES uygulamasının tüm ülkede yapılmak istenenin fragmanı olduğu savunulan açıklamada MEB’e de tepki gösterildi ve kendilerine daha önce ‘Derslere din görevlileri girmeyecek’ yazısının doğru çıkmadığı söylendi. Bir diğer ihtimalin de MEB’in il ve ilçe müdürlüklerine söz geçirmemiş olması olduğu aktarılan açıklamada “Karaman’daki uygulama, Anayasa’nın ve Milli Eğitim Temel Kanunu’nun nasıl göz göre göre çiğnendiğinin göstergesidir. Karaman bu anlamda çorap söküğünün başlayacağı yerdir, o yüzden ant olsun ki Eğitim-İş bu ipin, bu işin peşini bırakmayacaktır!” dendi.
Öte yandan Eğitim İş din görevlilerinin ve eğitimci olmayan yetişkinlerin derslere girmesine izin veren, göz yuman tüm yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu.