Yeni yıla sayılı günler kala eğlence ve süsleme tartışmaları yaşanıyor, kimi zaman tartışmanın da ötesine geçiliyor. Rize’de bir AVM’nin dış cephe ışıklandırması fiyonk olarak tasarlanmıştı, ama sosyal medyaya Hristiyanlığın simgesi haç olarak yayıldı. AVM yönetimi de ‘yerli ve Rizeliyiz’ deyip ışıklandırma tasarımını değiştirdi. 27 Kasım’da ise MEB okullara “Eğitim kurumlarında düzenlenecek sosyal etkinlikler” konulu yazı gönderdi ve şöyle dedi:
“Etkinliklerin dini ve millî bayram kutlamalarının ülkemizin örf, adet ve geleneklerine uygun olarak düzenlenmesi; yapılacak faaliyet ve konuşmaların öğrencilere millî kültürü tanıtması; etkinlik programlarının millî, manevi değerleri benimsetecek ve yüceltecek şekilde hazırlanarak faaliyetlerin bu program çerçevesinde pedagojik esaslara ve yaş seviyelerine uygun yürütülmesi gerekmektedir.”
Yılbaşı kutlayanlara tehdit
Farklı birçok inanca ev sahipliği yapan Mardin’de bazı okul gruplarında paylaşılan bir mesaj durumun ciddiyetini ortaya koydu. Mesajda “Arkadaşlar yılbaşı yaklaşıyor, Noel denen katil, barbar, eli kanlı aşağılıkların çocukları İslam coğrafyasında katliam yaparken bazı işgüzar kişiler okullarımızda Noel kutlaması, süslemesi, etkinlik vb., özellikle anasınıfı ve ilkokullarda yapıyor. Önceden tüm kurumlarımızı uyaralım, hiçbir şekilde Noel ile ilgili etkinlik istemiyoruz. Lütfen uyarıyı önceden yapalım, birbirimizi üzmeyelim. Hangi okul yaparsa o saate ilçe müdürü, okul müdürü ve ilgili öğretmenleri çağırıp gerekçesini soracağız ve gerekeni de yapacağız” yazıyordu. Haberimizin ayrıntılarına bu linkten ulaşabilirsiniz.
Son olarak Yıldız Teknik Üniversitesi’nde çam ağacı krizi çıktı. Üniversitede üç öğrenci bir çam ağacına yılbaşı süsü taktı, ama sosyal medyada tehdit edildiler, süsleri de söküldü. Sonra daha çok öğrenci ağacı yeniden süsleyip nöbet tutmaya başladı ve bu da sosyal medyada gündem oldu: #YıldızlıAğaç.
İstanbul Üniversitesi öğrencilerini mateme davet etti
Bu gelişmeler yaşam tarzına müdahale olarak yorumlanırken yeni şeyler de oluyor. İstanbul Üniversitesi öğrencilerine okul içinde eğlenmeyi yasakladı. Nedeni İsrail’in Gazze’ye saldırıları. Hamas 7 Ekim’de İsrail’e Aksa Tufanı operasyonu başlatmış ve Filistin’deki diğer direniş örgütleri de operasyona katılmıştı. Ardından İsrail Gazze’de hastaneleri bombalamış ve çok sayıda gazeteci, çocuklar da dahil pek çok sivili katletmişti. İsrail’in saldırıları Türkiye’de de protesto edildi. İstanbul Üniversitesi’nin de okul içinde eğlenceyi yasaklamasının sebebi bu.
BİLİM DERDE ŞİFADIR! pic.twitter.com/aNlQtN3myQ
— İstanbul Üniversitesi (@istanbuledutr) December 11, 2023
Gazze’deki insanlık dramı ikinci ayındayken İstanbul Üniversitesi’nin yeni kararı tepki yarattı. 10Haber’e konuşan Eğitim Sen İstanbul Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın bu durumu hamaset olarak yorumladı. olan İsrail ile devam eden ticari anlaşmalara değinen Sayın “Hiçbir şey yapamayan siyasal iktidar kurumlarıyla çökmüş durumda ve bu meselelerde de toplumda bir hamaset duygusu, algı yaratabilmek istemiş” dedi. 15-20 yıldır üniversitelerde zaten kutlama yapılmadığını vurgulayan Sayın şunları söyledi:
“İki meyve suyu ve iki kurabiyeyle yapılan kutlamalardı. Şen şakrak bir eğlence ortamı 15-20 yıldır yaşanmıyor bu memlekette. Mezuniyet törenlerinin yapılamadığı, çeşitli panel ve etkinliklerde herhangi bir kokteylin verilemediği yerlerde hangi eğlenceden mahrum kalıyor ki üniversiteler. Zaten mahrumlar. Asıl mesele siyasal iktidarın çeşitli ilişkileri, ticari faaliyetleri, Filistin ile dayanışmak adına İsrail’i boykot edememesi ya da o ticari faaliyetleri durduramamasının yarattığı aciziyet var ve bu tür kurumlar da bu acizlikle hareket ediyor.”
İstanbul Üniversitesi’nin asıl yapması gerekenin akademik boykot olduğunu belirten Sayın “Mesela İstanbul Üniversitesi ‘akademik boykot yapıyoruz, İsrail ile bütün akademik işbirliğini katliam sona erinceye kadar durduruyoruz. Akademik ilişkide, bilgi-teknoloji alışverişinde bulunmayacağız’ dese anlaşılır. Aslolan bu. Üniversitede hangi kutlama kaldı. Bahar şenlikleri yok, mezuniyet törenleri yapılamıyor. Olmayan bir şeyi yasaklamak bir şey ifade etmez. Bu olanı gizlemek. Bir şey yapamıyorlar. Yaşanan zafiyeti ‘biz de bir şey yaptık’ diyerek geçiştiriyorlar. İçi boş, hamasi söylem. Algı yaratabilmek için göstermelik bir yazı. Hiçbir yaptırımı yok, karşılığı yok. Varmış gibi duyuruyorlar. Yapılacak iş akademik boykottur. Bunu hatta YÖK yapmalıdır” dedi.