İzmir’in kalbinde, Alsancak vapur iskelesinin hemen karşısında yer alan Enver Dündar Başar Sokak’ta yaşananlar günlerdir Türkiye gündeminin ilk sırasında. Trafodan gelen elektrik kabloları toprağın yeterince derininden geçmiyor, yüzeye çok yakın bir noktada duruyordu. İnsanlar aylardır elektrik kaçağı olduğuna dair ihbarlar yapıyor, ancak hiçbir şekilde önlem alınmıyordu.
Mahalle sakinlerinin “göz göre göre” dediği, Özge Ceren Deniz ve onu kurtarmak için yardıma koşan arkadaşı İnanç Öktemay’ın ölümünün perde arkasında anlaşılan o ki kimsenin sorumluluğunu almak istemediği büyük bir ihmal vardı.
Gdz Elektrik son açıklamasında genel olarak belediyeyi suçlamış, bilgi verilmeden, onay alınmadan yağmur suyu ızgaraları yapıldığını, bunun şebekeye zarar verdiğini ileri sürmüştü.
İzmir Büyükşehir Belediyesi de ilk raporunu paylaştı ve elektrik şirketini suçladı.
Bölgede kendilerinin yürüttüğü ve elektrik hattında oluşabilecek kaçakla ilişkilendirilebilecek herhangi bir altyapı çalışmasından bahsedilemeyeceğini savundu, vatandaşların Ocak 2024’ten bu yana iki defa arıza kaydı açtırdığını kaydetti.
Olayla ilgili 35 kişi gözaltına alındı, 14’ü ise tutuklandı.
Mazgallarda yapılan işlemler sırasında İZSU gözlemcisi izinliymiş
Tutuklananlardan bazılarının ifadesi ortaya çıktı. Tutuklanan İZSU Kanalizasyon Daire Başkanı B.K. ifadesinde mazgallarda yapılan işlemler sırasında gözlemcinin izinli olduğunu söyleyip mazgallara zarar vermediklerini iddia etti.
Kazanın meydana geldiği mazgalları olaydan sonra incelediğini belirten B.K. şunları söyledi: “Mazgalların yapılması işleminde gözlemcimiz izinliydi. Olay yerinde bir gözlemci yoktu. Biz orada çalışma yaparken kablolara hiçbir şekilde zarar vermedik. Ancak o tarihte izinli olması nedeniyle olay yerinde gözlemci yoktu. Ekipler sadece diğer kurumların malzemelerine zarar verdiğinde diğer kurumlarla iletişime geçeriz. Diğer hatlara zarar verilmediğinde ya da olumsuz bir durum olmadığında herhangi bir rapor tutmuyoruz. Ancak bir zarar meydana geldiğinde yüklenici firma tutanak tutar. Bu zararlardan yüklenici firma sorumludur. Hasar olsaydı, yüklenici firma diğer kurumların gözlemcilerini çağırmakla sorumluydu. Olay yerinde çalışma yaparken İzmirgaz ve Gdz Elektrik’i ‘gözlemci olarak gelebilirsiniz’ diye aradıklarını biliyorum. İzmirgaz olay yerine gelmiş ancak Gdz Elektrik’ten bir gözlemci gelmemiştir.”
‘Plansız’ çalışma
Planlı ve plansız olmak üzere iki tür çalışma yöntemlerinin olduğunu aktaran B.K, planlı çalışmalarda diğer kurumlara bilgi verildiğini, kazanın meydana geldiği yerdeki çalışmanın ise plansız bir çalışma olduğu için kurumlara sadece ‘şifahen’ bilgi verdiklerini anlattı.
Yine İZSU’da inşaat mühendisi olarak çalışan şüpheli A.K. ise, kablolara zarar vermeden işlerini bitirdiklerini ancak kendilerinden sonra başka işlem yapıldığını belirtti.
A.K. 2007 yılından sonra İZSU’dan işler aldığını belirterek, işi kapsamında belirtilen adreste ızgara ve ızgara kolu imalatı yaptıklarını söyledi.