İstanbul'un en fazla suç işlenen ilçelerinden biri olan Esenyurt nasıl bu hale geldi? Şehir Plancısı Dr. Buğra Gökce, Esenyurt tarihinin 3 dönüm noktası olduğunu belirtti ve beraberinde gelişen olayları anlattı.

İstanbul Esenyurt’taki Tekel bayisi bir hafta önce Türkiye’yi dehşete düşüren bir cinayete sahne oldu. Bayiye yapılan baskında iki genç öldürülürken gözler de sık sık işlenen suçlarla gündeme gelen Esenyurt’a çevrildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Şehir Plancısı Dr. Buğra Gökce sosyal medya hesabından Esenyurt’un gelişimini anlattı. Esenyurt’un tarihinde 3 kritik dönem olduğunu söyleyen Gökce, ilk durağın 1989 yılına tekabül ettiğini ifade etti. Bu yıl Esenyurt köy statüsünden çıkarılmış ve belde belediyesi olmuştu. 2004 yılında ilk kademe belediyesi haline gelen Esenyurt, 2008’de ise ilçe statüsüne kavuştu.

Esenyurt’un kaderinin böyle değiştiğini söyleyen Gökce, 1989 yılından sonra Esenyurt’un 500 bin kişilik bir kent merkezi olarak tasarlandığını aktardı. Altyapı ve sosyal hayatın da buna uygun düzenlendiğini söyleyen Gökce 2008 yılından sonra ise bu tablonun değiştiğini belirtti: “Yapılan değişikliklerle kent yoğunluğu arttırıldı. Adeta şehir obez bir gelişime maruz kaldı.”

Bu gelişimle birlikte yapılaşma ve nüfus artışının da paralel ilerlediğini kaydeden Gökce, 2008-2022 yılları arasında nüfusun yüzde 163 arttığını ve 373 binden 983 bine çıktığını söyledi. Esenyurt’un bu nüfusuyla Türkiye’deki 57 ili geride bıraktığını vurgulayan Gökce, “Kentte 2008 – 2022 döneminde bu nüfus artışına uygun bir yapılaşma da yapılmadı. Esenyurt betonlaşıp nüfusu da artarken, altyapı alanlarının, sosyal donatı alanlarının, eğitim, dini tesis gibi temel ihtiyaçların, yeşil alanların da plan dahilinde artması, nüfusun ihtiyacına uygun hale gelmesi gerekiyordu. Ancak bu adımlar atılmadı. Bağımsız belde belediyesi iken yapılan yoğunluk artışlarının kentin Büyükşehir’e bağlanması ardından dengelenip azaltılması gerekirdi. Halbuki dönemin Büyükşehir Belediyesi de bu yoğunlaşmaya izin verip, altyapısı, otoparkı olmayan gökdelenlere ve konut mezarlığına izin verdi” dedi.

Esenyurt’un Türkiye’nin her tarafından göç aldığını da belirten Gökce, hem kira hem de konut fiyatlarının düşük olmasıyla birlikte 2010 yılından sonra da yurt dışından gelenlerin odak noktası olduğunu kaydetti. “Bugün verilere göre 983 bin vatandaşımızın yanısıra sayıları 300 bine ulaşan yabancı da Esenyurt’ta yaşıyor. Bu ağır konut talebi, bölgedeki konut ve kira fiyatlarında da dengesiz bir artışa neden oldu. Son 5 yılda Esenyurt’ta konut kirası yüzde 592 artış gösterdi” diyen Gökce, nüfus artarken güvenlik personeli artışının aynı oranda olmadığını belirtti ve bunun da güvenlik açığı oluşturduğunu ifade etti.

İstanbul Planlama Ajansı’nın verilerini de paylaşan Gökce, Esenyurt’ta yaşayanların İstanbul’da yaşayanlara göre daha çok güvenlik sorunu yaşadığını anlattı. Gökce, “Esenyurt çok kısa bir zamanda yanlış şehircilik politikaları nedeniyle Esencılıs’a dönüştü. Bugün yaşadığımız sorunların kaynağı bu obez büyüme ve travmatik kentleşmedir. Yılların birikimi ve plansızlık ortaya çıkan tablonun sorumlusudur” diyerek bu tablonun düzelmesi için çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Tekel vahşeti bir tesadüf mü… Yoksa Esenyurt şiddetin yeni odağı mı?