Hükümlü bulunduğu Erzurum’daki açık cezaevinden firar eden 39 yaşındaki Şafak Saydam 19 Şubat günü öğle saatlerinde eşinin bulunduğu Palandöken ilçesi Yunusemre Mahallesi’nde amcası ve kayınpederi olan 67 yaşındaki Şener Saydam’ın evine gitti. KOAH(Kronik akciğer hastalığı) hastası Saydam eşine kapıyı açmamasını, damadının da babası olan kardeşi Turan Saydam ve oğlu Alay’a haber verilmesini istedi. Kıyafetlerini kaldırıp üstünde tabanca ya da bıçak olmadığını söyleyen Şafak Saydam sadece eşi ile konuşup barışmak istediğini belirtti. Bunun üzerine Şafak Saydam’ı içeri aldılar. Şafak Saydam dört çocuğunu da yanına alarak kendisini terk eden 32 yaşındaki Elif Saydam’la konuşmaya başladı. Bu sırada Turan Saydam ile oğlu Alay da eve geldi.
Eşi Elif ile odada tartışan Şafak Saydam kimse yokken tabancasını çıkarıp iki el ateş etti. Başından ve elinden yaralanan Elif Saydam evdekiler tarafından hastaneye kaldırıldı. Evden kaçan Şafak Saydam polis kaçtığı takside yakaladı. Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan Elif Saydam bir hafta sonra yaşamını yitirdi ve yakınlarının gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.
Erzurum 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanıklar Şafak Saydam ve onu azmettirdiği öne sürülen ağabeyi Alay Saydam ilk kez hakim karşısına çıktı.
Diyarbakır’daki cezaevinden SEGBİS aracılığı ile ifadesi alınan Saydam “Elif’le 15 yıllık evliydik. Mutluyduk ve dört çocuğumuz vardı. Ama son yıllarda eşim sık sık evden kaçıp babasının evine gidiyordu. Aslında çok güzel yaşantımız vardı ama babasının evine gidince bana hep kötü davranıyordu. Yine çocuklarımı alıp babasının evine gitmişti. Ben de bir suçtan dolayı cezaevine girdim. Bir süre sonra kaldığım açık cezaevinden firar ettim. Eşimin bulunduğu eve gittim. Her seferinde beni kovaladılar. Tek isteğim eşimle barışmaktı ve her gittiğimde alışveriş yapıp çikolata ya da çiçek yaptırırdım. Olay günü kayınvalideme üstümde tabanca veya da kesici alet olmadığını söyleyip içeri girdim. Elif ile odada konuşurken bana hakaret etti, tokat attı. Sonra belimdeki tabancayı almak istedi. Engel olmak isterken tabanca patladı, evden çıkarken bir tane de rastgele ateş ettim ve çıkıp gittim. Tabancayı bana ne ağabeyim ne de bir başkası verdi. Kasaptan 13 bin liraya satın aldım” dedi.
Ne yaptıysam kızımı bunlardan koruyamadım
KOAH hastası Şener Saydam kızının cenazesine olduğu gibi duruşmaya da oksijen tüpü ile girdi. Kızını koruyamadığı için çok üzgün olduğunu söyleyen Saydam “Ne yaptıysam kızımı bunlardan koruyamadım. Uyuşturucu madde satıyor, kullanıyor ve her türlü pislik yapıyorlar. Kapımıza gelen Şafak için eşime ‘Eve almayın, kardeşime ve yeğenlerime telefon açın, gelip götürsünler’ dedim. Ama eşimi ikna edip içeri girmiş. Kızım ve Şafak odada konuşurken evimize kardeşim, yani Şafak’ın babası Turan Saydam ve oğlu Alay Saydam geldi. Şafak eve girerken üstünde tabanca yoktu, sanırım ona tabancayı kızımı öldürmesi için kardeşi Alay verdi. Kardeşimden ve çocuklarından şikayetçiyim” dedi.