İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi “terörle mücadele görev almış kişileri hedef göstermek” suçlamasıyla gazeteci Barış Terkoğlu hakkında açılan davanın 11. duruşmasında Terkoğlu hakkında iki yıl hapis cezasına hükmetti. Karar oy birliğiyle alındı.
Barış Terkoğlu’nun yargılandığı davada iki farklı haber suça delil olarak gösterildi. Bu haberlerden biri Terkoğlu’nun sorumlu haber müdürü olduğu dönemde 14 Eylül 2020’de Odatv’de yayımlanmıştı. Davaya konu bir diğer içerik ise Terkoğlu’nun yazarı olduğu Cumhuriyet gazetesinde 15 Eylül 2020’de yayımlanan “Türkiye’yi karıştıran hâkimi nereden hatırlıyorum” başlıklı köşe yazısıydı.
Odatv’de çıkan “Türkiye’nin gündemindeki kararları hep aynı hakim veriyor” başlıklı haber ve Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan köşe yazısı nedeniyle Terkoğlu hakkında iki ayrı iddianame hazırlandı.
Odatv’de yayımlanan muhabir imzası bulunmayan haberde Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek’in İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi başkanı olduğu dönemde kamuoyunca tartışılan siyasi davalarda verdiği tepki çeken kararları konu ediliyordu. Terkoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede söz konusu haberle Akın Gürlek’i “FETÖ, PKK ve DHKP/C’ye hedef gösterdiği” öne sürüldü.
Cumhuriyet gazetesindeki köşe yazısı ile ise Terkoğlu’nun Akın Gürlek’i sadece FETÖ’ye hedef gösterdiğine ilişkin bir iddianame hazırlandı. Terkoğlu iddianameye konu köşe yazısında gazeteci Barış Pehlivan ile yazdığı “Mahrem” adlı kitaptan geçen S.Ö. adlı 15 yaşındaki bir çocuğa 84 kişi tarafından tecavüz edilmesine dair dosyaya yer vermişti.
Yazıda Fethullah Gülen’in kardeşi S. Gülen’in ve yeğeninin de şüpheli olduğu tecavüz dosyasına dair haberlere eski AKP Milletvekili Celalettin Güvenç’in erişim engeli talebinde bulunduğu, engel kararlarını da dönemin İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimi Akın Gürlek’in aldığı anlatıldı.
Akın Gürlek’in mağdur olarak gösterildiği iki iddianamenin birleştirilmesiyle İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 11 duruşma sürecek dava açıldı. Davanın 28 Ağustos 2023 tarihinde görülen 9’uncu celsesinde mütalaasını açıklayan savcı Terkoğlu’nun köşe yazısında ismini vermemesine rağmen Akın Gürlek’i terör örgütlerine hedef gösterdiğini iddia ederek cezalandırılmasını istedi.
‘Bu davalar eleştiri yapılmasın diye açılıyor’
Üç yılı aşkındır süren dava bugün (2 Mayıs 2024) sonuçlandı. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan Barış Terkoğlu yargı mensuplarının da vatandaş olduğunu, yaptıkları eylemler, aldıkları kararlar nedeniyle eleştirilebileceğini söyledi. “Onlara ayrı bir koruma zırhı Anayasa’ya aykırıdır” diyen Terkoğlu “Cumhuriyet gazetesindeki yazımda da Akın Gürlek hakimliğin dışına çıkarak siyasi kararlar verdiği için eleştiriliyor. Bu davalar eleştiri yapılmasın diye açılıyor” dedi.
Terkoğlu’nun avukatı Enes Ermaner ve Tugay Topbaş da müvekkillerinin beyanına katılarak beraat talebinde bulundu. Ancak üç üyesi bulunan İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi Terkoğlu hakkında “terörle mücadele görev almış kişileri hedef göstermek” suçundan oy birliğiyle iki yıl hapis cezasına hükmetti. Terkoğlu’nun avukatları kararı bir üst mahkemeye (istinafa) taşıyacak.
Hakimleri ve kararları tartışmalı mahkeme
İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi başkanı ve üyeleriyle kamuoyu önünde tartışmaların merkezindeydi. Terkoğlu’na ceza veren mahkemenin başkanı Mesut Özdemir davada mağdur olarak gösterilen Akın Gürlek ile yıllarca yan yan görev yapmıştı.
Mesut Özdemir geçmişte Akın Gürlek’in başkanı olduğu İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin üyesiydi. Gürlek ve Özdemir’in bulunduğu heyet siyasi davalarda tepki çeken kararlara imza attı. Bunlardan biri milletvekilliği ‘MİT TIR’ları’ davasındaki hükümle düşürülen CHP Milletvekili Enis Berberoğlu davasıydı.
‘Yeni Zekeriya Öz’
Dönemin İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi AYM’nin 17 Eylül 2020’de Berberoğlu hakkında verdiği hak ihlali kararına uymamıştı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu karar nedeniyle mahkeme başkanın Akın Gürlek’i “Yeni Zekeriya Öz” olarak tanımlamıştı.
Gürlek, Sözcü gazetesi yazarlarını “örgüte yardım” suçundan mahkûm eden, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a örgüt propagandası suçundan 4 yıl 8 ay, eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na 9 yıl 8 ay hapis cezası veren hakimdi. Gürlek’in polis tarafından atılan gaz kapsülünün öldürdüğü Berkin Elvan’ın cenazesine katılmaktan tutuklanan sosyoloji öğrencisi Berkay Ustabaş’ın bir yıl boyunca tahliye edilmemesinde imzası vardı.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi 6’sı tutuklu 20 avukatın “Terör örgütü yöneticiliği” ve “Terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı davada toplam 159 yıl hapis cezası veren isimlerden biri de yine Gürlek’ti.
Gürlek ile yıllarca yan yan çalışan ve bugün Terkoğlu’na ceza veren 13’üncü Ağır Ceza başkanı Mesut Özdemir ile mahkemenin üye hakimi Murat Bircan da tartışmaların merkezindeydi. Bircan geçmişte AKP’den Samsun milletvekili aday adayıydı.
AYM kararına uymayıp krize yol açan hakimler HSK’ya şikayet edilmişti
Terkoğlu’na oy birliğiyle ceza veren Murat Bircan ile Mesut Özdemir’in heyetinde yer aldığı 13. Ağır Ceza Mahkemesi Gezi davasında da Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl, iş insanı Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti.
13. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı Mesut Özdemir’in geçmişte Berberoğlu dosyasında yaptığı gibi AYM’yi tanımamıştı. Mahkeme AYM’nin Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali ve derhal serbest bırakılması kararını uygulamamıştı. AYM’yi tanımayan ve krize yol açan mahkemenin hakimleri Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayet edilmişti.
Hakimler “Bir kişinin hürriyetini hukuka aykırı biçimde ve kamu gücünü kullanarak kısıtlamak, insan haklarına saygı duymamak ve insan onuruna aykırı davranmak” ile suçlanmıştı.