Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giden 17 yaşındaki E.Ç. adındaki çocuk Doktor Dr. Ufuk S. (31), tarafından muayene edilirken cinsel istismara maruz bırakıldığını söyledi. Çocuk ifadesinde olayın 5 Temmuz’da meydana geldiğini ancak korktuğu için söyleyemediğini ifade etti. Hastaneye nefes darlığı ve halsizlik şikayetiyle gittiğini ancak muayene sırasında doktorun eldivensiz şekilde hem göğsüne dokunduğunu hem de iç çamaşırını çıkarmasını istediğini belirten çocuk rahatsız edici sorular sorduğunu da ifade etti. “‘Muayene edeceğim’ diyerek cinsel bölgeme eldivensiz şekilde dokundu” diyen çocuk, şikayetçi oldu.
Şikayetçi olması konusunda aynı hastanedeki doktor Hülya K.’nın cesaretlendirdiğini söyleyen çocuk “Çalıştığım kuaföre müşteri olarak gelen aynı hastanede görevli doktor Hülya K.’ya konuyu anlattım. ‘Sana bu şekilde muayene yapamaz, polise git şikayetçi ol, zaten daha önce de hakkında bu tür şeyler duymuştum’ demesi üzerine şikayetçi oldum” dedi.
Bunun ardından Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla polis ekiplerince gözaltına alınan Dr. Ufuk S. dün ”cinsel istismar” suçundan tutuklandı. Doktor Ufuk S.’nin ifadesi de ortaya çıktı. 6 yıldır devlet kadrosunda hekim olarak çalıştığını anlatan Ufuk S., “Yaklaşık 1 yıldır da uzman çocuk doktoru olarak görev yapıyorum. Görev yaptığım hastanede çalışma saatleri değişkenlik gösteriyor. Bazen poliklinik bazen de nöbetçi hekim olarak görev yapıyorum. Hakkımda suç duyurusunda bulunan E.Ç.’yi tanımam ve bilmem. İfadesinde belirtmiş olduğu 4 Temmuz’da çocuk polikliniğinde hizmet vermekteydim. Olay gününü kısmen hatırlıyorum. Çocuğu görsem şu anda hatırlamam. Olay günü odaya tek başına girdi. Yakını olup, olmadığını sordum. Dışarı da yakınının olduğunu söyledi. Ancak yakınını çağırmak istemedi. Kendisine şikayetini sorduğumda solunum sıkıntısı olduğunu, nefes almakta zorlandığını ifade etti. Rutin yaptığım şekilde muayene kısmına geçmesini söyledim. Kısa süre sonra hastanın yanına geçtim. Solunum sıkıntısı olduğu için kalbini dinlemek istedim. Bundan dolayı steteskop ile giysisini açmadan kalbini dinleyip, boğazına baktım. Batın muayenesini yapmak için uzanmasını istedim. Hastanın çamaşırını ya da giysisini çıkarmasını istemedim, kendim de çıkarmadım” dedi.
Hastadan bacaklarını kendisine çekmesini ve rutin olarak muayene yaptığını belirten Dr. Ufuk S. “Steteskop ve elle hastanın bağırsak seslerini ve karnını kontrol ettim. Kesinlikle kasık bölgesine müdahalede bulunmadım. Elimde eldiven bulunmuyordu. Çocuklar genelde eldivenden ve önlükten korkuyor. Bunun önüne geçmek için önlük ve eldiven kullanmıyorum. Kendisine herhangi bir cinsel birlikteliği olup olmadığını sordum. Nedeni de eğer böyle bir durum varsa; teşhisin ve tedavinin bu yönde olacağını düşünmemdi. Hastaya başka bir soru yöneltmedim. Kendisine anksiyete bozukluğu, zatürre, kansızlık ya da vitamin eksikliği olabileceğini söyledim. Kan tahlili ve akciğer filmi çektirmesini istedim. İşlemlerin tamamı çok kısa sürdü. Muayene sonlandı ve hasta dışarıya çıktı. Suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.
Muayene odasının kapısı hiçbir şekilde kilitli olmadığını da söyleyen Dr. Ufuk S., “Hasta istediği zaman dışarıya çıkabilir ya da yakını içeriye girebilir. Meslek hayatım boyunca hiçbir zaman böyle bir olay ile karşılaşmadım. Adli ve idari soruşturma geçirmedim. Hakkımda beyanda bulunan Dr. Hülya K., geçmiş dönemde hocalığımı yapan bir doktordur. Zamanında kendisinin asistanı olarak çalıştım. Bu dönem içerisinde zaman zaman ters düştüğümüz ve idari olarak birbirimiz hakkında suçlamalarda bulunduğum bir doktordur. Doktor Hülya’nın beyanlarını kabul etmiyorum” dedi.