Antalya’nın Alanya ilçesi ve Muğla’nın Fethiye ilçesi gibi turistik ilçelerde hayvanlara eziyette yeni dönem başladı. Çoğunlukla turistler tarafından tercih edilen ‘denizde at binme’ turlarında insanlar atların üstüne biniyor, kendileri denizin tam olarak içinde bile olmadan oturuyor, ama atlar neredeyse nefes alamayacak şekilde denizin içinde yürütülüyor.
Alanya’da bulunan bir firmanın sosyal medya paylaşımları sonrasında gündem olan ve tepki çeken ‘at turları’ aslında bir süredir devam eden bir ‘hizmet’. Fiyatlar 1400 – 1700 arası değişiyor. Bahsi geçen paylaşımlardan birinde bir kadın turist denizin içinde ata biniyor ve atın zorlandığı belli olan görüntülerde deniz derinliği atın ağız ve burun seviyelerine kadar geliyor.
‘Bu görüntüler masum değil, bir nevi hayvana eziyet’
Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Murat Karabayoğlu bu görüntülerin masum olmadığını söyleyerek “Hayvanı derin suda yüzmeye zorluyorlar. Bu bir nevi hayvana eziyet. Yetkililerin bu durumu kontrol altına alması, denetim yapılması lazım. Sonuçta bu hayvanlar yüzerek sırtında insan taşımak için yaratılmış değil. Derin suda sürekli bu duruma maruz kalmaları hayvan refahı yönünden çok sakıncalı. Sonuçta çiftliklerde yetiştirilen, gezinti için uygun hayvanlar” dedi.
Karabayoğlu açıklamasına şöyle devam etti:
“Bu atlar gezinti atları, yani çiftliklerden kiralanan veya karada gezmeye uygun. Sahilde bir sıkıntı olmadığı, ayaklarına zarar verecek kadar taşlı ya da çakıllı yerler olmadığı, uygun şekilde bakılıp nallandığı sürece sıkıntı görmüyoruz. Fakat derin suda atın yüzdürülmesi ve üzerine insanların binerek bu şekilde hareket etmeleri çok uygun değil. Çünkü sonuçta bütün hayvanlar yüzebilir ama kendileri yüzebilir. Yani üstünde bir ağırlık varken o şekilde yüzmesi hayvan refahı yönünden uygun değil. O yüzden biz buna şiddetle karşıyız, bir nevi hayvana yapılan bir eziyet.”
Yorulup çatlama riskleri var
Antalya Candost Derneği Başkanı Arife Yanık ise atların yüzmeyi seven hayvanlar olduklarını belirtti ama tuzlu su ve dalgalı denizin hayvanlara problem yaratacağının altını çizdi:
“Tuzlu su ve dalgalı bir deniz söz konusu olunca ve bunu birçok kez yapıyor ise hayvan için sıkıntı yaratacaktır. Tur firması olduğunu düşünürsek birçok turist bu eğlenceden yararlanmak isteyecektir ve bu hayvan için hiç sağlıklı değil. Ama tuzlu su ve firma olduğu için bu aktivitenin çokluğu onları yoracaktır. Bunun faytondan bir farkı yok. Bir kişi değil, çok kişi bu aktiviteye katılıyordur ve at sonunda yorulup çatlayabilir. Bunun için izinleri olması da gerekir. Çalıştırıyorlar. Bu hayvanın zorlandığı bir çalışma şekli, zorlandığı bir aktivite ve bundan para kazanıyorlar.”
Yanık atlara deniz içinde binilmesinin 5199 sayılı kanuna muhalefet olduğunu da belirterek şunları söyledi:
“Ayrıca insani olarak da açıkçası bu iklimde, bu sıcağın altında bu hayvanların sürekli çalıştırılması eziyet. Suya girer çıkar hayvan ama sürekli denizin içinde gezmesi, kumluk alanda gezmesi de ekstra yorucu. Bu işletmenin, bu hizmeti kimler veriyorsa sonlandırılmasını istiyoruz. Faytonları da biliyorsunuz çalışmalar ve eylemler sonucu kaldırttık. Yani bundan bir farkı yok hayvanların çalıştırılmasının. Ata binilir ama uygun şartlarda binilir. Yani atların ayaklarında nal vardır. Asfaltta binilmez, kumluk alanda binilmez. O tip hayvanların ayaklarına nal takılmaması gerekir ama zaten sahil koşulları onlara uygun değil. Bunu iş olarak yaptıkları ve turistlerin de çok fazla ilgisi olduğu için aşırı derecede çalıştırılıyorlar. Hayvanlara zulüm, aynı zamanda hayvan haklarına da muhalefet.”