Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar geçen yaz 19 Temmuz 2024’te, teknesiyle Kemer Marina’ya yanaşırken suya düştü. O sırada tekne hareket etti ve Ali Bahar pervanelere kapılıp korkunç biçimde can verdi.
Olay medyaya “talihsiz bir kaza” olarak yansıdı. 10Haber de olayı kaza olarak veren yayın organlarındandı. Hatta olay sonrası açıklama yapan Antalya Valisi de “Elim bir kaza” demişti.
Ama bugün bu kaza Kemer Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açtığı bir davayla artık “taksirle ölüme neden olma” olarak niteleniyor. “Taksirle” yani hatalı, kusurlu bir davranış sonucu, istemeden de olsa.
Peki suçlananlar kim? Geçen temmuz ayında olay sonrası teknede Ali Bahar’ın dışında çocukluk arkadaşı M.Ç.’nin (60) bulunduğu haberlere yansımıştı. Yine haberlere göre iki erkek gece balık tutmuş, sabah da marinaya geri dönmüşlerdi.
Teknedeki üçüncü kişi gizli aşkı
Ama şimdi açılan davadan öğreniyoruz ki teknede bir üçüncü kişi daha vardı: 45 yaşındaki Y.C.Ç.
Gece balığa falan çıkmamışlardı, Y.C.Ç. ile Ali Bahar yaklaşık 20 yıldır sevgiliydi. Onların buluşması için M.Ç. önce gitmiş, Y.C.Ç.’yi almış ve marinaya gelmiş, o sırada teknede bulunan Ali Bahar’la buluşmuşlar, tekneyle Faselis Koyu’na gitmişler, orada hoşça vakit geçirmiş ve gece koyda kalmışlar, sabah da geri dönüyorlardı. Ölümden sonra yapılan otopside Ali Bahar’ın kanında hayli yüksek, 2,55 promil alkol ve bu arada lidokain adlı ağrı kesici ilaç kalıntısı çıkmıştı.
İddianameye göre marinaya yanaşırlarken teknedeki yastıklardan biri suya düştü. Onu almak için Ali Bahar suya atladı. O sırada teknenin dümeninde arkadaşı M.Ç. vardı ve Bahar’ın suya atladığını fark etmeden manevra yaptı, Ali Bahar teknenin pervanelerine kapıldı ve korkunç biçimde can verdi.
Ali Bahar’ın eşi Şebnem Bahar savcılıktaki ifadesinde “Eşim uzun yıllardır denizci lisansına sahip tecrübeli bir denizcidir. Olayı öğrendiğim gün yaşadığım şok neticesinde tansiyonum yükseldi ve alelacele alınan ifademde şikayetçi olmadığım yazılsa da olay anında bana verilen bilgilerin dosyadaki bilgilerden apayrı farklı olduğunu öğrendim. Olay günü teknede bulunan M.S.Ç. ve Y.C.Ç. ile daha sonra tespit yapılacak diğer şahıs veya şahıslardan davacı ve şikayetçiyim” dedi.
Onlar sevgiliydi
Savcılıktaki ilk ifadesinde teknede bulunan Y.C.Ç.’nin Ali Bahar’ın çok eski dostu olduğunu söylediğini aktaran M.S.Ç. ek ifadesinde Bahar ile Y.C.Ç. arasında ilişki olduğunu iddia ederek “Ben Ali ile olduğu kadar eşi ve çocuklarıyla da yakındım. Ailecek çok samimi bir ilişkim vardı. Ali Bahar’ın Y.C.Ç. ile ilişkisini Ali’nin de ailesinin mahremiyetini korumak için açıklamak istemedim. Fakat olaydan sonra Ali Bahar’ın eşi Şebnem Bahar’a bu durumu tüm detaylarıyla açıkladım. Amacım müteveffanın ve ailesinin mahremiyetini korumaktı” dedi.
Buluşma planlıydı
Daha önceki beyanında buluşma anını ‘yolda karşılaşma’ şeklinde izah ettiğini kaydeden M.S.Ç. “Ancak bu doğru değildir. Ali’nin toplumda tanınır biri olması sebebiyle ortamda benim bulunmamın hem şahısların hem ailelerin hem Ali’nin bulunduğu pozisyonun korunması ve aksi bir durumda açıklamayı kolaylaştıracağı düşüncesiyle orada bulunmamı Ali istedi. Y.C.Ç. hanımı bana tarif edilen adresten alıp 19.00 sıralarında Kemer G-Marina’ya geldik. Ardından geceyi geçirmek üzere Phaselis Koyu’na giderek orada demir attık” ifadelerini kullandı.
’20 yıldır samimi arkadaştık, kıyafetini bile bana sorardı’
Y.C.Ç. (45) ise ifadesinde “Ali Bahar’ı yaklaşık 20 yıldır tanırım. Kendisi ile samimi arkadaşlığım vardı. Kendisi zorlu bir seçim süreci yaşadı. O dönemlerde kendisine destek oldum, zaten her zaman kendisi ile yakın ilişkim olmuştur. İşinden giydiği kıyafete kadar benimle müzakere eder, fikrimi alırdı. Bu sebeple çok sık görüşürdük. Tekneye vardığımızda Ali Bey yalnızdı. Yaklaşık 19.00-19.30 sıralarında marinadan çıkış yaptık. Ortam çok keyifli olduğu için çok fazla alkol tükettiler. Ben çok fazla alkol kullanamadım. Uyumadan önce üçümüz birlikte denize girip çıktık. Ben teknenin kıç tarafında bulunan koltukta telefonum elimde uzandım ve uyuyakaldım” diye konuştu.
Teknede bir yakınlığımız olmadı
Ali Bahar’la arkadaşlıktan öte daha yakın duygusal bir ilişkisi olduğunu aktaran Y.C.Ç. “Fakat olay günü bir tartışmamız olmadı. Olay anında hiçbir temasım olmadı. Ne o bana temas etti, ne de ben onu ittim. Üçümüz de birbirimize olay anında fiziksel olarak yakın değildik. Teknede hiçbir şekilde ve hiç kimse arasında cinsel yakınlık olmadı. Bizim aramızdaki yakınlığın olay anı ve sonucu ile de bir bağı yoktur. Olay anında sevgi amaçlı veya şakalaşma amaçlı dahi olsa herhangi bir temasım olmadı” dedi.
Kocasına göre Ali Bahar’la ilişkisi yok
Savcılık Y.C.Ç.’nin yanı sıra onun kocası D.A.Ç.’nin de ifadesine başvurmuş. O da eşinin Ali Bahar’la ilişkisi olmadığını söylemiş.
İddianamede M.S.Ç. ve Y.C.Ç. hakkında ‘taksirle ölüme neden olma’ suçlamasıyla iki yıldan altışar yıla kadar hapis talep edildi. Tutuksuz iki sanığın yargılanmaya başlayacağı ilk duruşma 21 Şubat’ta Kemer Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.