Selahattin Ayan iki arkadaşı tarafından otelde ölü bulundu. Odaya son giren bu iki arkadaş cinayetle suçlanıyor ve müebbet hapisleri isteniyor. Onlar suçlamayı reddetse de savcıya göre cinayeti kameraya yansıyan o 'iki dakika'da işlediler.

34 yaşındaki Selahattin Ayan Adana’nın Sümer Mahallesi’nde bir apart otelde kalıyordu ama 15 Mart 2024’te iddiaya göre arkadaşları Şükrü Çiçek ve Hıdır Üzel tarafından silahla öldürülmüş olarak bulundu. İki arkadaş o gün polisi arayıp olayı haber vermişti. Odaya gelen sağlık görevlileri Selahattin Ayan’ın boğazından silahla vurularak öldürüldüğünü belirlemişti. Ancak polisler evde yaptıkları incelemede oda içinde kuzey duvarında bir kurşun izi tespit etti, iki boş kovan ve deforme olmuş çekirdek bulundu. Ayan’ın öldürülmesinde kullanılan silahla iki cep telefonunun arkadaşı Şükrü Çiçek’te bulunması, güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesi sonucu Ayan’ın odasına en son giren kişilerin Çiçek ve Üzel olduğu belirlendi, iki arkadaş cinayet şüphelisi olarak tutuklandı.

Şüpheliler suçlamaları reddetti ama haklarında iddianame düzenlendi ve ‘Kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Savcı iddianamenin değerlendirme bölümünde “Şüpheli Şükrü Çiçek’in telefonu üzerinde yapılan incelemede Selahattin Ayan ile Şükrü Çiçek’in en son 15.3.2024 günü saat 19.13’te görüştükleri, Selahattin Ayan’ın saat 19.13’e kadar hayatta olduğu tespit edilmiştir. Kamera görüntüleri incelendiğinde şüphelilerin suç tarihinde fikir ve eylem birliği içerisinde aralarında husumet olduğu değerlendirilen Selahattin Ayan’ın odasına 19.45’te girdikleri saat 19.45 ile saat 19.47 arasında 2 dakikalık süreçte Selahattin Ayan’ı öldürdükleri değerlendirilmektedir” dedi.

Adana 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede Şükrü Çiçek ile öldürülen Selahattin Ayan arasında geçen WhatsApp görüşmelerinin dökümü, otelin güvenlik kamera görüntülerine ve Kriminal Polis Laboratuvarı raporuna yer verildi.

Sanık Şükrü Çiçek, Selahattin Ayan’ın 10-11 yıllık arkadaşı olduğunu, aralarında husumet olmadığını söyledi. Olay günü Selahattin Ayan’ın WhatsApp üzerinden arayıp çağırması üzerine arkadaşı Hıdır Üzel’i de alarak Ayan’ın yanına gittiklerini belirten Çiçek savunmasında şunları söyledi:

“Odasının kapısı kapalıydı. Selahattin, diye seslendik ancak cevap veren olmadı. Odaya girince Selahattin koltuğun önünde ayaklarını üst üste atmış şekilde yatıyordu. Uyuşturucunun etkisinden bayılmış sandım. Hıdır’a telefonu verip ambulansı aramasını söyledim. Selahattin’in yanında cep telefonlarını gördüm, bir anlık refleksle cebime koydum. Göğüs kısmında kan ve mermi deliği gördüm. Selahattin ile satın aldığımız silahı aramaya başladım. Selahattin tabancayı yatağının hemen yanında bulunan dolabın çekmecesine koyardı. Oraya baktım tabancayı buldum. Elime alıp ateş edilmiş mi diye kokladım. Tabancadan barut kokusu gelmiyordu. Zaten tabanca arızalıydı ve ateş etmiyordu. Aşağıda ambulans beklerken tabancayı arabama koydum. Selahattin’e ben ateş etmedim. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.”

Hıdır Üzel ise “Selahattin’i sekiz yıldır tanırım. Muhabbet için devamlı yanına gider birlikte uyuşturucu kullanırdık. Selahattin’i kimin vurduğunu bilmiyorum. Şükrü ile Selahattin arasında husumet var mı, bilmiyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.

Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü raporunda ise sanıklardan Şükrü Çiçek’in arızalı dediği tabancanın arızalı olmadığı, olay yerinde bulunan iki boş kovan ve iki deforme mermi çekirdeğinin inceleme konusu tabancadan elde edilen mukayese kovanlar ve çekirdeklerin ayrı ayrı yapılan karşılaştırmalarında aralarında karakteristik izler yönünden benzerlik bulunduğunun görüldüğü belirtildi. Ayrıca sanık Çiçek’te atış atıklarına rastlandığı kaydedildi.