Bütün Türkiye minik Narin’e ağlıyor ve onu öldürenlere, cesedini gizleyip bu vahşi cinayetin sorumluluğundan kurtulmaya çalışanlara öfkeleniyor. 8 yaşında henüz bilinmeyen bir sebeple öldürülen Narin’in ölü bedeni pazar sabahı 08.45’te bulundu, Narin dün toprağa da verildi ama olay henüz tam olarak aydınlanmadı.
Jandarmanın Narin’in ölü bedenini bulmasının ardından cesedi oraya yerleştiren kişi itirafçı oldu. İtirafı yapan Tavşantepe köyü sakinlerinden, inşaatlarda sıva ustası olarak çalışan Nevzat B. isimli birisi.
Nevzat B. herhangi bir itirafçı değil; Narin’in cesedini alıp çuvalın içine koyan, kendi otomobiliyle dere yatağına götüren, orada fazla derin olmayan suyun içine koyup üstünü de taşlarla örten kişi.
19 gün boyunca Narin dere tepe aranırken Nevzat B. de bu arama çalışmalarına katılmış ama yerini bildiği cesedi bu süre boyunca kimseye söylememiş. Cesedi taşıdığı kırmızı renkli otomobili de jandarma aramaları sırasında sık sık kameralara yansımış.
Resmi ifadesine yansıyan sözleri korkunç ama o sanki normal bir şey anlatır gibi anlatıyor:
‘Bunu yok edeceksin…’
“Mezarlıktan Tavşantepe’ye doğru çıkan Akkedüşeli’nin iç yolunda Salim Güran’la karşılaştım. Burada içme suyuyla ilgili bir şey söyleyeceğini düşünerek bekledim. Sonra muhtar aracından indi, benim yanıma geldi. Ben de araçtan indim.
Daha sonra aracın ön koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek ‘Bunu yok edeceksin’ dedi bana. Ben de gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı vaziyette hareketsiz yatan bir insan olduğunu gördüm. Ben insan olduğunu görünce şaşırdım ve tereddüt ettim. Salim Güran bana ‘Aileni iyi düşün. Sana 200 bin lira para veririm’ dedi. Tabii bu sırada etrafımızda kimse yoktu.
Sonra bana ‘Aracında torba var mı?’ dedi. Ben de aracın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salim’e verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp çuvalın içine birlikte koyduk. Bu esnada çocuğun üstünde siyah tişört ve şort vardı. Üstünde asılı küçük bir çanta vardı. Sağ kulağının arkasında, boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı.
Çuvala çocuğu yerleştirdikten sonra çuvalın ağzını orada bağlamadan aracımın arka koltuğuna ayak pastasının olduğu yere koydum. Göl diye tabir ettiğimiz fakat Eyertutmaz Deresi’ne doğru götür diyerek eliyle orayı işaret etti. Ayrılırken Salim Güran’ın ne yaptığına bakmadım. Direkt olarak mezarlığın yanından giderek villalar mevkine doğru gittim.
‘Tüm vücudu çuvala sığmıştı’
Yolda giderken pişmanlık duydum ancak aldığım şeyden de kurtulmamın gerektiğini düşündüm. Derenin yanındaki stabilize yoldan aşağı inerek uygun bir yere baktım. Aracımı derenin kenarına durdurdum. Çuvalı aracımdan alarak elime aldım. Çocuğun tüm vücudu çuvala sığmıştı. Çocuğun ayağının kesik olup olmadığını hatırlamıyorum. Çünkü çok telaşlıydım. 8 Eylül tarihinde Narin Güran’ın bulunduğu yere inerek ip aradım. İp bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi.
Çantanın ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım. Ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum. Burada biraz su vardı. Çuval birisi tarafından bulunur diye düşünerek üstüne bir taş koydum. Taşın büyüklüğü yaklaşık 15-20 kilo civarındaydı. Yanında da birer taş vardı. Üstüne çalı koymadım. Çünkü üstü kapanmıştı. Daha sonra buradan çıkarak aracıma bindim. Stabilize yoldan çıktıktan sonra baldızımın evine gittim.”
İşte ifadenin tamamı
Ayrıca itirafçıya da “Salim Güran’la arkadaşlığınız nasıldı? Eşi dışında herhangi bir gönül ilişkisine şahit oldunuz mu?” sorusu yöneltilmiş. Alınan yanıt şöyle:
“Biz kendisiyle birlikte çay çer bazen Diyarbakır’a birlikte giderdik. Aramız bu şekilde samimiydi. Ancak bana çapkınlık yaptığını anlatmadı. Ben de böyle bir şeyine tanık olmadım.”
Zanlıya yöneltilen sorular ve onun bunlara verdiği yanıtların tamamı şöyle:
Soru: Salim Güran’ın size teslim ettiği battaniyenin rengi ne renkti, bu battaniyeye ne koydunuz?
Cevap: Çuvala koyduktan sonra battaniyeyi alarak 47 plakalı aracının ön koltuğuna koydu. Tek kişilik bir battaniye olduğunu hatırlıyorum, rengini hatırlamıyorum, cesedi koyduk.
Soru: Birilerini gördünüz mü? Salim Güran’ın kullandığı arabada başka kimler vardı, arka veya ön koltukta var mıydı?
Cevap: Salim Güran arabadan cesedi kendisi indirdi, arka camlar siyah olduğu için dikkat etmedim ama ben kimseyi görmedim.
Soru: Cesedi çuvala koyarken cesedin vücudu sıcak mıydı? Cesette bir katılaşma var mıydı?
Cevap: Vücudunun sıcaklığını hatırlamıyorum, çuvala koyarken ayağının bükülmesinden dolayı hatırlıyorum.
Soru: Narin Güran’ı dere yatağına gizleme işiniz ortalama olarak kaç dakika sürdü? Yanınızda birileri var mıydı? Bu faaliyeti tek başına mı yaptınız?
Cevap: Narin Güran’ın içinde olduğu çuvalı tek başıma dere yatağına koydum, bu ortalama yaklaşık otuz dakika kadar sürdü.
Soru: Narin Güran’ı dere yatağının kenarına koyduktan sonra aracınızı yıkadınız mı?
Cevap: Ben aracımı 21.08.2024 tarihinden bugüne kadar hiç yıkamadım.
Soru: 21.08.2024 günü Narin Güran’ı dere yatağına koyduktan sonra telefonunuzu kapattınız mı?
Cevap: Ben telefonumu hiç kapatmadım.
Soru: 21.08.2024 gününde Narin Güran’ı dere yatağına koyduktan sonra Salim Güran ile beraber aynı gün ya da daha sonrasında söz konusu yere beraber yada tek başınıza gittiniz mi?
Cevap: Ben, Salim Güran ile birlikte oraya gitmedim, tek başıma da gitmedim.
Soru: Olaydan sonra 21.08 2024 günü Narin Güran’ı dere yatağına koyduktan sonra Salim Güran ile telefonda, yüz yüze ya da aracı vasıtasıyla görüşmeniz oldu mu?
Cevap: Bu konu ile ilgili görüşmedik fakat birlikte arama faaliyeti yapmıştık. Bu konu hiç gündeme gelmedi, ben cesedi götürürken Salim Güran’ın beni takip edip etmediğini bilmiyorum.
Soru: Salim Güran battaniyeye sarılı şekilde size cesedi verdiği zaman cesedin Narin Güran’a ait olduğunu biliyor muydunuz?
Cevap: Beraber çuvala koyduğumuz esnada Narin Güran’ın olup olmadığını anlamadım, fakat dere yatağına geldiğim zaman çuvalı bağladığım esnada cesedin Arif’in kızı Narin Güran’ın olduğunu anladım.
Soru: Arif Güran ve ailesiyle herhangi bir husumetiniz var mi?
Cevap: Benim Arif Güran ve ailesiyle herhangi bir husumetim yoktur.
Soru: 21.08.2024 gününden sonra cep telefonunuzu değiştirdiniz mi? Yaptığınız görüşmeleri sildiniz mi?
Cevap: Ben cep telefonumu değiştirmedim, 21.08.2024 gününe ait görüşmeleri sildim diye hatırlamıyorum, neden sildiğimi hatırlamıyorum.
Soru: 21.08.2024 gününden sonra katıldığınız arama faaliyetlerinde Salim Güran tedirgin miydi?
Cevap: Salim Güran arama faaliyetlerinde tedirgin hareketler sergiliyordu.
Soru: Narin Güran’ı dere yatağına koyduktan sonra peynir almak için baldızınız olan Zeynep’in evine gittiğinizde kıyafetiniz ıslak mıydı? Ayağınızdaki ayakkabınız ıslak mıydı?
Cevap: Diz kapaklarım biraz ıslaktı, ayağımda terlik vardı, üzerimdeki tişört terlediğimden dolayı ıslaktı.
Soru: Salim Güran’ın 21.08.2024 günü kullandığı aracı tarif ediniz? Cesedi koyduğunuz aracı detaylı bir şekilde anlatınız?
Cevap: Salim’in aracı beyaz Renault 19 bir araçtır. Arka çamları kapalı idi. Açık olsa ben görürdüm. Salim Güran sol şoför kapısını açarak indi, aracın arka tarafından dolanarak aracının yan ön yolcu kapısını açtı. Battaniyeye sarılı Narin Güran’a ait cesedini battaniye ile dışarı çıkardı. Bana ‘çuval çıkar’ dedi. Ben de bagajdaki çuvalı çıkardım. Cesedi başı çuvalın dibine, ayakları çuvalın ağzına denk gelecek şekilde baş aşağı Salim Güran’la birlikte yerleştirdim. Biraz önce bahsettiğim gibi dere kenarına götürdüm.
Soru: Salim Güran’ın Narin’i neden öldürdüğü ile ilgili bir bilginiz var mı? Sordunuz mu?
Cevap: Bana neden öldürdüğünden veya kendisinin öldürdüğünden bahsetmedi ama kendisi öldürmediyse bana neden getirip bu cesedi kaldır desin.
Soru: Salim Güran size vaat ettiği parayı verdi mi vermedi ise ne zaman verecekti?
Cevap: Bana para vermedi. Cesedi çuvala koyarken bana mısırı hasat ettikten sonra vereceğini söyledi.
Soru: 21.08.2024 gününden sonra bilgi sahibi olarak ifadenize başvuran Jandarma personeline biraz önce yaptığınız itirafta neden bulunmadınız?
Cevap: Ben korktuğum için itiraf edemedim. Beni ifadeye çağrıldığımda muhtar (Narin’in amcası) gözaltındaydı. Muhtar Salim’in bırakılacağı söylentisi vardı.
Soru: Narin Güran’ın öldürülme ve dere yatağına koyulma olayını Salim Güran ve senden başka bilen var mı?
Cevap: İkimizden başka kimsenin bildiğini düşünmüyorum fakat Salim’in arabasının arka kısmında biri var ise bir de o görmüştür. Fakat biraz öncede söylediğim gibi ben arabanın arka koltuğunda birisinin olup olmadığını bilmiyorum.
Soru: İtirafınız nasıl oldu? 08.09.2024 günü bu olayı Jandarma birliklerine nasıl anlattınız?
Cevap:Ben evimde oturuyordum. Kapım çaldı. Jandarma personeli evime geldi. Narin ve Salim hakkında bilgime başvurdular. Evden çıktım. Evimin ilerisinde bilgime başvurdular. Bana herhangi bir şiddet uygulamadılar. Ben er ya da geç bu olayın açığa çıkacağını biliyordum. Narin’in cesedi sabah dere yatağından çıkarıldıktan sonra tedirgin olmaya başlamıştım. Jandarma da evime gelince ben de bu olayı itiraf ettim.
Soru: Aramalar esnasında köyün elektriklerinin kesilmesi nedendi? Salim Güran mı kesti?
Cevap: Kesip kesmediğini bilmiyorum sadece bizim köyün değil yan köylerinde elektiriği kesilirdi. Ancak bu kadar sık elektrik kesintisi köyümüzde daha önce yaşanmadı.
Soru: Salim Güran ile arkadaşlık seviyeniz nedir size özel hayatından bahseder miydi? Duyduğunuz eşi haricinde bir gönül ilişkisine şahitlik ettiniz mi? Köyde bu olaydan önce ve sonra Salim Güran ile ilgili duyduklarınız nelerdir?
Cevap: Biz kendisi ile birlikte çay içer yeke yer bazen Diyarbakır’a birlikte giderdik. Aramız bu şekilde samimi idi. Ancak bana çapkınlık yaptığını anlatmadı bende böyle bir şeyine tanık olmadım.
Soru: Aile bireyleri veya başkaları Narin hakkkında sahte ihbarda bulundu mu?
Cevap: Tik Tok’tan böyle ihbarlar geliyordu ancak ben bunu aile bireyleri yapıp yapmadığını bilmiyorum.
Soru: Cesedi aldığınızda Narin Güran’ın annesi Yüksel veya abisi Enes yanınızda mıydı? Daha sonraki arama faaliyetlerinde yada köy içindeki günlük faaliyetlerinizde Yüksel, Enes ve Salim Güran’ı yanyana özel konuşmalar yaparken gördünüz mü?
Cevap: Yüksel ve Enes yoktu. Sorduğunuz şekilde bir konuşmalarına şahit olmadım.
Soru: Salim cesedi size verdiğinde yüzünde bir boğuşma izi yada üzerindeki kıyafetlerde bir boğuşma emaresi, yırtık var mıydı?
Cevap: Yüzünde bir solgunluk vardı ancak yüzünde ve kıyafetlerinde bir boğuşma izi yoktu.
Soru: Salim Güran gözaltına alındıktan ve tutuklandıktan sonra aile bireylerinden ya da dışarıdan biriyle görüştünüz mü?
Cevap : Olmadı. Kimse benimle temasa geçmedi.
Soru: Salim Güran Cesedi neden size verdi, ortadan kaldırmak için sizinle beraber dere yatağına neden gelmedi?
Cevap: Salim Güran güçlüdür. Adamları var. Ben onunla bir sorun yaşarsam beni suçlu görürler. Götürdüğüm yerde kamera görüyor muydu ben bilmiyorum ancak Salim biliyor muydu bilmiyorum.
Soru: Salim Güran Narin’i öldürmüş müdür? Öldürdü ise neden öldürmüştür?
Cevap: : Yukarıda belirttiğim gibi Salim Güran kendi öldürmemiş olsa idi böyle bir cesedi bana getirip ortadan kaldır demezdi. Neden öldürmüş olabileceğini bilmiyorum. TikTok’ta ise Arif Güran’a sana öyle bir acı yaşatacağım ki asla unutamayacaksın demiş, ben buradan öğrendim. Köyde bu şekilde konuşuluyordu. Hatta Çarıklı’da da böyle konuşuluyordu.
Soru: Salim GÜRAN ile irtibatınız WhatsApp yada internet veri tabanlı uygulamalar üzerinden mi yoksa normal şebeke yüzünden midir?
Cevap: Biz normal Şebeke üzerinden konuşuruz
Soru: 21.08.2024 günü Salim GÜRAN mı aradı sizi yoksa siz mi aradınız ilk olarak?
Cevap: Ben su kesintisi için aradım. Yani ilk ben aradım. Keşke aramasaydım. Böyle birşeyin içine dahil olmazdım. Pişmanım.
Soru: Üzerine kayıtlı aracın var mı? Var ise plakalarını söyleyiniz?
Cevap: Benim üzerime kayıtlı bir araç yoktur.
Soru: 23 AN * plakalı kırmızı renkli Şahin model aracı sizden başka kullanan bir şahıs var mıdır?
Cevap: Ben işe gittiğim zaman ben kullanıyorum işe gitmediğim zaman oğlum kullanıyor araba zaten onun altındadır.
Soru: 21.08.2024 tarihinde Salim Güran isimli şahis ile cep telefonu veya yüzyüze görüşmeniz oldu mu? Yaşanan görüşme sonrasında Salim Güran ile buluşmanız oldu mu? Olduysa nerede buluştunuz?
Cevap: Görüşmeden sonra biraz zaman geçmişti. Bu konuda buluşma kararı vermedik. Tesadüfen bir araya geldik.
Soru: Cesedi sakladıktan sonra Salim Güran ile yüz yüze veya iletişim vasıtalarıyla görüşmeniz oldu mu? Neler görüştünüz?
Cevap: Cesedi koyduktan bir ya da iki gün sonra jandarmalar ile birlikteyken gelip bizim avluya baktılar. Buradayken kendisi ile bir görüşmemiz olmadı. Yanında asker vardı eliyle ya da yüzüyle bana bir şeyler anlatmaya çalışmadı.
Soru: Yaptığınız olay ile ilgili pişmanlığınız var mı?
Cevap: Yaptığım işten pişmanım ve yasaların bana tanıdığı haklardan faydalanmak istiyorum.
Amcaya soru: Narin’in babası sen misin?
Pazar sabahı Narin’in cesedinin bulunmasının ardından savcılık talimatıyla önce 21 kişi, ardından iki kişi daha gözaltına alındı. Bir de tutuklu olan amca Salim Güran var. Yani şimdilik elde 24 şüpheli bulunuyor.
Dün akşam saatlerinde Narin’in babası serbest bırakıldı ama annesi, bir ağabeyi ve çok sayıda akrabası ile köyden kişiler hala gözaltında.
Savcılık soruşturmada her ihtimali göz önüne alıyor. İhtimallerden biri, Narin’in annesi ile amcasının gizli bir ilişkisi olduğu. Hatta amcanın Narin’in babası olduğundan bile şüphelenilmiş, sorguda bu amcaya sorulmuş, ‘Narin’in babası sen misin’ denmiş, o da ‘Hayır’ cevabını vermiş. DNA incelemesi bu cevabı doğruluyor, Narin’in biyolojik babası amca değil.
Narin görmemesi gereken bir şey mi gördü?
Savcılığın bir ihtimal olarak değerlendirdiği şeylerden biri de, Narin’in öldüğü gün tanık olmaması gereken bir şeye tanık olup olmadığı. Bu soru henüz tam olarak cevaplanmış sayılmaz, annesi hala gözaltında ve sorulara cevap vermesi bekleniyor.
Ancak bir şey, itirafçının da ifadesiyle kesinleşti gibi: Narin, kaybolduğu gün, 21 Ağustosta öldürülmüş. Öldüren amca mı değil mi, bu bilinmiyor ama gerek amcanın aracından çıkan DNA örnekleri, gerekse itirafçı ifadesi sayesinde amcanın Narin’in cesedini yok etmek istediğini de biliyoruz.
Amcasının ifadesi de ortaya çıktı
Bu ifadeler gündemdeki sıcaklığını korurken üstüne Narin’in amcası Salim Güran’ın ifadesi de ortaya çıktı. Ekol TV’nin aktardığına göre Güran’ın sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
Soru: Narin Güran’ın babası olma olasılığınız var mı?
Cevap: Yoktur. Yok öyle bir şey.
Soru: Narin Güran’a kim neden zarar verdi?
Cevap: Ne bileyim ben kim zarar vermiş.
Soru: Narin Güran’ı siz mi öldürdünüz?
Cevap: Yok öyle bir şey, ben öldürmedim.
Soru: Narin Güran’ın amcalarının tamamında araç mevcut olup sadece sizin aracınızda DNA çıkmasını izah ediniz
Bu soruya yanıt vermedi.
Soru: Geçen aylarda aile olarak yüklü bir miktarda para ödediniz. Bu ödemelerin Narin’in kaybolmasından 1-2 gün önce yapılması ve bu duruma aile arazilerinin satılarak ödenmesini Arif (Narin’in babası) tarafından ödenmesinin istenmesine karşı çıktığınız istihbari bilgisi alınmıştır. Böyle bir durum oldu mu?
Cevap: Böyle bir şey yaşanmadı.
Bakanlar aileye baş sağlığı dilemedi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Aile ve Sosyal Hizmet Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın mesajları da dikkati çekiciydi. Üç ismin de ortak noktası aileye baş sağlığı dilememeleri oldu.
Tabutunun başına duvak kondu
Çocuğun naaşı otopsi işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edildi. Cenaze namazı Batıkarakoç’taki camide kılındı. Sekiz yaşındaki Narin için yetişkin tabutu kullanıldı. Ayrıca başına duvak kondu. Bir de gelinlik getirildi.
Aileye izin yok
Bu arada halen gözaltında olan aile fertlerinin cenaze töreni ve defin işlemlerine katılmak için izin istediği öğrenildi. Buna müsaade çıkmadı.