Sosyal medya platformu Instagram, 2 Ağustos’tan bu yana Türkiye’de erişime kapalı. Bu kapatma kararı, Bilgi Teknolojileri Kurumu BTK’ya verilmiş olan bir istisnai idari yetkiyle alındı.
Normal şartlarda bu kararın belli bir süre sonra mahkemeye sunulması ve kapatma kararına mahkemenin karar vermesi lazım ama bu yapılmadı.
Bu arada Instagram açılsın diye bazı kurum ve kişiler Ankara’da idare mahkemesi nezdinde davalar açmaya başladı ama mahkemeler bu davaları da henüz görüşmedi. Bu konudaki ayrıntılı haberimizi buradan okuyabilirsiniz.
Kararı alan BTK ile ‘ilgili’ kişi olan Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu daha ilk günden beri ‘Katalog suçlar’ı gündeme getiriyor. Yani Instagram’ın ve Facebook’la birlikte Instagram’ın da sahibi olan Meta’nın Türkiye’den gelen içerik kaldırma taleplerini yerine getirmediğini öne sürüyor. Hatta gündeminde bu konunun yer aldığı öne sürülen bir toplantıda BTK ve bakanlık temsilcileriyle Meta temsilcileri birkaç kez bir araya geldi ama bir sonuç çıkmadı.
Aslında Meta’nın daha önce yaptığı bir açıklama, Bakan Uraloğlu’nun ‘Katalog suçlar’ savunmasını ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dahil bu konuda açıklama yapan pek çok yetkilinin dile getirdiği ‘Türkiye’nin kanunlarına uyacaklar’ açıklamalarını açığa düşürür nitelikte. Meta’ya göre Türkiye’den gelen çok sayıda içerik kaldırma isteğinin neredeyse tamamına yakını karşılanmış, bu içeriklerin bazıları tamamen kaldırılmış, büyük çoğunluğu ise Türkiye’de engellenmiş.
Peki o zaman Instagram neden kapalı? Ortada bir mahkeme kararı olmadığı için resmi gerekçeyi bilmiyoruz ama daha ilk günün sabahından beri konuşulan bir de ‘gayrı resmi’ gerekçe var: Başta Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’unki olmak üzere Türkiye’den yapılan kimi İsmail Haniye taziye mesajlarının Instagram sansürüne takılması.
Ancak Türk hukukunda ‘Sen bana sansür uygularsan ben de seni engellerim’ diye bir kural yok; zaten böyle bir kural evrensel hukuka da uygun olmaz. O yüzden, eğer bu gerekçe gerçek gerekçeyse bile hep ‘gayrı resmi’ olarak kalacak. Ama dün Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu bu konuda konuşurken işte bu gayrıresmi gerekçeyi ağzından kaçırdı.
Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu talep etmelerine rağmen katalog suçlara karşı önlem alınmadığını ileri sürerek ”Instagram’ın kuralları kadar ülkemizin kanunları ve kuralları var” diye konuştu:
“Burada belli bir süreden beri gelen katalog suçlar noktasında istediğimiz adımları atmadıkları için çok defa bildirimler yaptık ama bunların yeterince karşılık bulmadığını görerek erişimine engel getirdik. Dün bir olmak üzere iki toplantı yapıldı ve karşı tarafla ilgili hassasiyetlerimizi daha net bir şekilde anlattık. Şunu asla kaçırmamamız lazım. Bir şirket düşünün, dünyada sosyal platform olduğunu düşünün, onun kendi kuralları kadar en az onun kadar bizim ülkemizin kanunları, kuralları var. Bazı taleplerimizde şirketimizin kuralları, şirketimizin bulunduğu ülkenin kuralları diyorlar. İyi de siz bu ülkede faaliyet gösteriyorsunuz, bu ülkenin kanunları kuralları yok mu. Elbette var, siz de bunlara uymak zorundasınız.
‘Anında erişim engelini kaldırırız’
Bakın orada vahşice katledilmiş olan Hamas lideri İsmail Haniye ile ilgili yapılan taziye paylaşımlarına bile tahammül edilmiyor. Eğer bir sansür, engelleme var ise tam da bunların yaptığı budur. Tersine biz burada kanunlarımızı, toplumsal hassasiyetlerimizi ön plana çıkarıyoruz ve onları sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Neredeyse ciddi bir aşama kat ettiğimizi söyleyebilirim. Çok uzamadan bizim hassasiyetlerimizi dikkate alacaklar. Vatandaşlarımızın bize ilettiği mağduriyetler noktasında biz de gereken hassasiyeti gösteriyoruz. Şunu da bilmenizi isterim, gerçekten toplumumuzda gösterdiğimiz bu refleksin çok ciddi bir karşılığı olduğunu da bilmenizi isterim. İstediğimiz şartlar yerine getirilmesi halinde bizde anında erişime olan engeli kaldıracağız.”
‘Haniye’ detayı
Bu noktada Uraloğlu’nun verdiği ‘Haniye’ detayının altını çizelim.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un İran’da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin ölümüyle ilgili taziye mesajlarının Instagram tarafından engellendiğini söylemesinden iki gün sonra sosyal medya platformuna erişim engellenmişti.
Gelişmenin Haniye’ye ilişkin mesajlarla alakalı olup olmadığına dair resmi açıklama yapılmasa da kamuoyunda kararın bu nedenle verildiği görüşü hakimdi.
Ulaştırma Bakanı’nın sözleri bu görüşün gerçekten de etkili olduğu düşüncesini akıllara getirdi.
Bakan Tunç katalog suçu açıklamadı: BTK Instagram’a bildirmiştir
Ardından gözler Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a çevrildi. Kendisine “Hangi katalog suçlar” diye sorulması üzerine söyledikleri dikkat çekti. Açık bir şekilde sorunun yanıtını veremedi. Haniye’yle ilgili taziye mesajının kaldırılmasından bahsetti, basın özgürlüğüne kısa bir atıftan sonra topu Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) attı:
“Özellikle Heniyye’nin öldürülmesi konusunda başsağlığı dileyen vatandaşlarımızın paylaşımlarına engel kondu. Bu basın özgürlüğüne sığar mı? Eğer siz sosyal medya şirketleri olarak bazı paylaşımlara izin verecek bazı paylaşımlara izin vermeyecekseniz o zaman özgür bir ortam değilsiniz demektir. Dolayısıyla eğer siz basın özgürlüğüne inanıyorsanız, sansüre karşıyım diyorsanız o zaman o paylaşımların engellenmesine de karşı çıkmanız lazım. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının hassasiyetine uygun yayın yapmak durumundasınız. Siz bir sosyal medya şirketi olarak burada hizmet verirken bir kazanç sağlıyorsunuz, bunun vergisini vermek zorundasınız bu bir. Bu hizmeti verirken neden yararlanıyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin size sunduğu imkanlardan faydalanıyorsunuz; uydusundan, kablosundan yararlanıyorsunuz. Burada verdiğiniz hizmet sonucunda da benim kurallarım geçerli derseniz o zaman herkesin kurallarının geçerli olduğu bir yerde hukuk devletinden bahsetmek mümkün olabilir mi? Hangi katalog suç olduğunu BTK ilgili şirkete bildirmiştir. Dolayısıyla onlarda o konuda savunmalarını yapacaklardır. Eğer o içerikleri kaldırırlarsa zaten sorun ortadan kalkar.”
Meta: Zaten kaldırıldı
Bir açıklama da Instagram’ı da bünyesinde barındıran META’dan geldi. Şirket katalog suçlarla ilgili bildirimlerin yanıtlandığını ve bu paylaşımların zaten kaldırıldığını duyurdu.
Meta’nın raporuna göre 1 Ocak – 30 Haziran tarihleri arasında Türkiye’den toplam 2 bin 953 kaldırma talebi alındı. Bunlardan 2 bin 580’i katalog suçlarla ilişkilendirilmiş içerikleri kapsıyordu. Meta, bu içeriklerden toplam 2 bin 445’ini kaldırdığını, geri kalanların ise incelemeye tabi tutulduğunu ifade etti. Kaldırılan içerikler arasında, hükümetin sıklıkla vurguladığı katalog suçlar ve milli güvenlik tehditleri bulunuyordu.
Nedir bu ‘katalog suçlar’
Türkiye’deki ‘katalog suçlar’ 5651 sayılı kanunun sekizinci maddesinde belirtilmiş olup, müstehcenlik, fuhuş, çocukların cinsel istismarı, Atatürk’e hakaret ve Milli İstihbarat Teşkilatı’na karşı suçları içeriyor.
- Kasten öldürme
- İntihara yönlendirme
- Göçmen kaçakçılığı
- İnsanlığa karşı suçlar ve örgütlü işlenmesi
- Çocukların cinsel istismarı
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma
- Düşmanla işbirliği yapmak
- Devlet güvenliğine veya anayasal düzene karşı suçları işlemek amacıyla örgüt kurma
- Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyan
- Sağlık için tehlikeli madde temini
- İşkence
- Müstehcenlik
- Fuhuş
- Askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketlerin yararına anlaşma
- Suç işlemek için örgüt kurmak
- Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama,
- Atatürk aleyhine işlenen suçlar
- Yağma ve nitelikli yağma
- Soykırım suçu
- Devlete karşı savaşa tahrik
- İnsan ticareti suçu
- Nitelikli yaralama
- Ağırlaşmış yaralama
- Ağırlaşmış işkence suçu
- Hırsızlık
- Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak