6 Şubat depremlerinin ardından Adıyaman’da bir enkaz haline gelen ve 72 kişiye mezar olan Grand İsias Otel bir faciayı simgelerken olayın sorumluları üzerindeki hukuki mücadele de tüm dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Yaşanan kayıpların ardından gözler otelin yapısındaki ihmallerden sorumlu olan sanıkların yargılandığı mahkemeye çevrildi. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve 9 Eylül Üniversitesi’nden akademisyenlerin hazırladığı üçüncü bilirkişi raporu davanın seyrini değiştiren detaylarla dolu.
Yeni rapor tüm soruları yanıtlıyor
Otelin yıkımına sebep olan yapısal sorunlar bilirkişi raporunda açıkça gözler önüne serildi. Rapora göre bina yapımındaki denetim eksiklikleri ve kullanılan malzemelerin yetersizliği binanın depreme karşı koymasını imkansız hale getirdi. Ayrıca asma kat ve diğer katlarda projeye aykırı düzenlemeler yapılmış, bina betonlarının dayanıklılığı çok düşük kalmış ve yapısal sıkıştırmalar yetersiz şekilde uygulanmıştı.
Otel aslında yalnızca bir konaklama tesisi değil; depremde KKTC’li sporcuların, tur rehberlerinin, Adıyaman halkından insanların bir araya gelip kaldığı güvenli bir sığınak olmalıydı. Ancak bu güvenlik algısı bilirkişi raporuna yansıyan ihmaller zinciriyle tamamen yıkıldı.
Sanıkların Sorumluluğu Mahkemeye Taşındı
Mahkemeye sunulan bilirkişi raporu 11 sanığın ihmal ve usulsüzlüklerinden dolayı sorumlu olduğunu vurguluyor. Bu sanıkların arasında yapı ruhsatlarında görev almış inşaat mühendisleri, müteahhitler ve mimarlar da bulunuyor. En dikkat çeken isimlerden biri Ahmet Bozkurt. 1993 ve 2001 yıllarında düzenlenen yapı ruhsatlarında yapı sahibi ve müteahhit olarak rol alan Bozkurt yapının imalatında birçok hataya imza atmış, yapı ruhsatına aykırı olarak bina katlarını artırmış ve statik projeyi bu değişikliklere göre revize ettirmemişti.
Diğer sanıklar ise otelin sahipleri ve projede adı geçen inşaat mühendisleri Bilge Açık, Efe Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt, Seda Zeren ve Halil Bağcı gibi isimler. Bu kişilerin 1998 Deprem Yönetmeliği’ne aykırı olarak bina projelerinde tadilatlar yaparak otelin deprem güvenliğini riske attığı belirtiliyor.
İhmal zinciri
Depremin ardından enkaz altından çıkarılan can kayıplarının sayısı arttıkça kamuoyunun gözleri otelin yapı denetim süreçlerine çevrilmişti. Bilirkişi raporunda ‘binanın sağlamlığını tehlikeye atan agregaların kullanılması, beton basınç dayanımının oldukça düşük olması ve projeye aykırı tadilatlar’ gibi ihmaller dikkat çekiyor. Yıkımın esas nedenleri olarak gösterilen bu kusurlar yapının çürük bir temelde inşa edildiğini ve yıllar içinde yeterli denetimden geçmediğini ortaya koyuyor.
Soruşturma genişletildi
Yaşanan trajedinin ardından yalnızca otel sahipleri ve müteahhitler değil, Adıyaman Belediyesi’nden 4 kamu görevlisi de soruşturma kapsamında. Adıyaman Valiliği İl İdare Kurulu bu belediye yetkilileri hakkında soruşturma izni verdi ve böylece facianın sorumluluğu yalnızca özel sektördeki ihmal zincirinin ötesine geçti. Belediyedeki kamu görevlilerinin olayın önlenebilirliğine dair ihmali olup olmadığı adaletin masasında ayrıntılı olarak değerlendirilecek.
Adıyaman’da meydana gelen bu acı olay birçok hayatın sönmesine, hayalleri yarım kalan genç sporcuların kaybına, geride kalan ailelerin yaşadığı tarifsiz acıya sahne oldu. Şimdi adaletin yerini bulması için tüm gözler mahkemeden gelecek kararda.