İsrail’in saldırısı altındaki Batı Şeria’da Ayşenur Ezgi Eygi katledildi. Ayşenur Ezgi Eygi hayatında ilk kez, geçen cuma Batı Şeria yerleşimlerine karşı bir protestoya katılmıştı. Hem Türk hem de ABD vatandaşlığına sahip 26 yaşındaki Ayşenur işgal altındaki Batı Şeria’ya gitmeden önce diğer aktivist arkadaşlarına savaş sürerken Filistinlilere destek olabilmeyi umduğunu söylemişti.
Kana bürünen o gün, Ayşenur’la birlikte orada olan 60’lı yaşlarının başındaki Avusturyalı aktivist Helen “İkimiz de olası bir çatışmanın dışında kalmaya karar vermiştik” dedi. Ancak aldığı tedbirler Ayşenur’u hayatta tutmaya yetmedi.
6 Eylül günü Nablus yakınlarındaki Beita köyünde cuma namazından sonraki olaylarda Ayşenur kafasından vurularak öldürüldü. İsrail ordusu salı günü askerlerden birinin genç kadını “istemeden” vurmuş olmasının “çok muhtemel” olduğunu iddia etti. Dışişleri Bakanlığı ise “Soykırımcı Netanyahu Hükümeti tarafından işlenen bu cinayeti bir kez daha lanetliyoruz. Bu suçun cezasız kalmaması için her türlü çabayı göstereceğiz” dedi.
Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliği ve Kudüs Başkonsolosluğu tarafından yürütülen işlemlerinin ardından Eygi’nin cenazesi Tel Aviv’den Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye getirildi. Daha sonra Ayşenur’un cenazesi Azerbaycan’dan İstanbul’a nakledildi. Buradan İzmir’e gönderilen cenaze, burada da yapılan otopsinin ardından Eygi’nin memleketi Aydın’ın Didim ilçesine getirildi.
Eygi’nin Türk bayrağına sarılı naaşı, Altınkum Mahallesi’ndeki baba evinde helallik alınmasının ardından Merkez Camisi’ne getirildi. Katılımın yoğun olmasından dolayı cenaze töreni, caminin önündeki Cumhuriyet Caddesi’nde gerçekleşti. Alanda yoğun güvenlik önlemleri alındı, caddeye ve camiye dev Türk bayrakları asıldı. Bazı vatandaşların Filistin bayrağı taşıdığı cenaze töreninde “Kahrolsun İsrail” sloganları atıldı. Polis merasim mangası tarafından cenaze aracından alınan naaş, musalla taşına konuldu.
Cenaze törenine TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP lideri Özgür Özel de katıldı. Burada konuşan Kurtulmuş törende Türkiye’nin bütün siyasi kanaatlerinden siyasi partilerin, farklı kanaat gruplarının temsilcilerinin olduğunu, milletçe şehide sahip çıktıklarını anlattı ve “Bir milli şehit olarak, Türkiye’nin milli davası olan Filistin davasının önemli bir işareti, sembolü olarak Ayşenur evladımıza bugün sahip çıkıyoruz” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak olayın vuku bulduğu andan itibaren duruma müdahale edildiğini, Adli Tıp Kurumunun da uluslararası standartlarda otopsi raporlarını ortaya koyduğunu anlatan Kurtulmuş “Milletimiz emin olsun, Ayşenur evladımızın kanı yerde kalmayacaktır. Ayşenur evladımızın katillerinden bütün uluslararası mahkemelerde hesap sorulacaktır. Bunun böyle bilinmesini istiyorum” diye konuştu.
Ayşenur Ezgi Eygi’nin Batı Şeria’daki bu kanunsuz işgale dikkati çekmek için oradayken şehit olduğunu kaydeden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu sadece birkaç tane İsrailli cani askerin suçu değildir. Bu, suça göz yuman terör devletinin suçudur. Terör devletine arka çıkan birtakım işbirlikçi devletlerin de suçudur. Dünyanın büyük devletlerinden birisinin başkanı olduğunu zannettiğimiz bir zat, kalkıp ‘yerden bir kurşun vurdu’ diyecek kadar insanlıktan sapmış görünüyor. Halbuki otopsi raporu çok net ortaya koymuştur. Ayşenur, yakın mesafeden doğrudan ateşle sol kulağının arkasından giren kurşunla şehit edilmiştir. Bunun hesabı sorulacaktır, zalimler bunun hesabını bütün uluslararası mahkemelerde verecektir. Allah rahmet eylesin. Filistin’in bütün şehitlerini rahmetle anıyoruz. Filistin davası eninde sonunda mutlaka zafere ulaşacaktır.”
CHP lideri Özgür Özel de törende konuşmak istedi. Törende sadece TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un konuşmasına tepki gösteren Özel, Kurtulmuş’a, “Her iki çift laf kıymetli ama dinlemeyi bilene. Böyle günde halen daha ikilik, halen daha siyasi şey yaratıyorsunuz ya… Burada bizim de ağzımızdan çıkacak iki çift lafın çok yerde kıymeti olur. Takdir sizin ama hem tarafsızım deyip, hem böyle işlerin içine girmek, din görevlilerini bu işe alet etmek, bunlar hoş olmadı. Olmadı, hiç yakışmadı. Bizim ağzımızdan çıkacak iki çift lafın önemli anlamı olur. Din görevlilerini bu işlere alet etmek, olmadı” dedi.
Kurtulmuş’un, “Kardeş, siz de konuşsaydınız benden farklı bir şey mi söyleyecektiniz” sözleri üzerine, Özel, “Onu ben takdir ederim” yanıtını verdi.
Törende yaşananların sorulması üzerine Özel “Hepimiz Ayşenur kardeşimizin cenazesine katılmak üzere Didim’e geldik. Arkadaşlarımız cenazede konuşmalar olabileceğini iletti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Meclis Başkanının konuşması için bir kürsü kurulduğunu öğrendim. Buna partililerimizin itirazı üzerine kürsü kaldırıldı. Sayın Meclis Başkanı’nı aradım. ‘Ankara’dan buraya kadar gelmişim, hepiniz adına bir konuşma yapmam uygun olur’ dedi. Ben de kendisine ‘Tarafsız bir Meclis Başkanı olarak konuşsaydınız münasip olurdu ancak son dönemdeki tutumlarınızdan sonra tarafsızlığınızı kabul etmek sorun yaratır. Bu nedenle Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı olarak benim varsa diğer siyasi partilerin genel başkanlarının da birer ikişer cümle kurması hem Ayşenur’un davasına hem Filistin davasına katkı sağlar. İsterseniz bunu siz teklif edin’ dedim. Ancak din görevlisinin mikrofonu uzatmasını sağlayarak fiili durum yarattılar, bu konuyu oldubittiye getirdiler. Cenaze uğurlanana kadar hiçbir şey söylemedim. Cenazeyi yolcu ettikten sonra münasip bir dille kendisine bu konudaki tepkimi dile getirdim” ifadesini kullandı.