İstanbul'da önceki gün 19 yaşlarındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'in canice katledip hayatına son veren Semih Çelik'in babasının ifadesi ortaya çıktı. Baba Çelik “Odasında şeytana benzer karakalem çizimler gördüm” dedi.

İstanbul’da önceki gün 19 yaşlarındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i katledip hayatına son veren Semih Çelik’in babası ifadesinde olay gününü anlattı. Baba Çelik “Odasına girdiğimde insan psikolojisini korkutan şeytana benzer karakalem çizimler gördüm. Semih bu ne dediğimde ‘Siz anlamazsınız. Düşünce yapılarımız değişik’ diyordu” dedi.

19 yaşındaki Semih Çelik cuma günü saat 15:30 sıralarında önce İstanbul Eyüpsultan’da ailesinin evinde okul arkadaşı 19 yaşındaki Ayşenur Halil’i bıçaklayarak öldürdü.

Evde kimse yoktu çünkü ailesi kız kardeşini üniversiteye götürmek üzere şehir dışına çıkmıştı. Semih Çelik cinayetten sonra bir şey olmamış gibi evden çıktı ve yarım saat sonra da eski sevgilisi olduğu iddia edilen yine 19 yaşındaki İkbal Uzuner’le Fatih’te buluştu.

İkbal Uzuner’i bıçak zoruyla Edirnekapı surlarına çıkaran Semih Çelik kadını öldürüp parçalara ayırdı. Kadının başını surlardan atan katil daha sonra burada kendisini iple asmaya çalıştı ama başaramadı, düşüp öldü.

Semih’in bu cinayetleri önceden planlamış olduğu düşünülüyor. Çünkü evde arama yapan ekipler içinde kara kalemle çizilmiş parçalanmış insan figürleri olan bir defter buldu. Katilin poliste üç suç kaydı vardı. Ayrıca Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Eyüp Ruh Sağlığı Merkezi ve Cerrahpaşa Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde tedavi görmüştü.

Semih Çelik’in beş kere yatırıldığı hastaneden nasıl taburcu edildiği bilinmiyor.

“Oğlun kızımın beynini yıkamış, intihar edecekler”

Türkiye iki genç kadının katledilmesine ağlarken Semih Çelik’in babasının oğlu hakkındaki ifadeleri ortaya çıktı.

Sözlerine “Bir oğlum bir kızım var, kayınpederimin evinde oturuyoruz. Pandemiden önce Lise 3’te okuduğu sırada öğretmen çağırıp bize bir arkadaşı için ‘Ondan uzak dursun’ demişti” diyerek başlayan baba oğlunun tuhaf halleri olduğunu söyledi.

Baba Çelik şunları anlattı:

“Bilgisayarı şifreli olduğu için de ne yaptığını, kimle görüştüğünü kontrol edemiyorduk. Daha sonra bize okumayacağını söyledi. Ben de kendisine neden böyle düşünüyorsun dediğimde ‘okuyup büyük adam olacağım da, bilim adamı olacağım da ne olacak’ diyordu. Dışardan okuyup liseyi bitirdi.

1 Mart 2022 günü öğlen saatlerinde Semih’in okul arkadaşı İkbal Uzuner’in annesi eşimi arayarak ‘Senin oğlun benim kızımın beynini yıkamış, beraber intihar edecekler’ demiş. Aynı gün akşam saatinde Semih’in sol göğüs bölgesinden kendini bıçaklayarak intihara teşebbüs ettiğini öğrendik.

Bu konuda Çocuk Şube’de ifade verdi. Bu olaydan ötürü muayenesi Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi’nde oldu. Psikoloji üzerine ilaç tedavisi üzerine üç hafta bu hastanede yattı.”

Oğlunun bir süre sonra kasap olmak istediğini belirten baba Çelik “Rami Meydan’da bir iş yerinde çalışmaya başladı. Kasaplığı öğrendi. En son Bayrampaşa’da çalışıyordu. Dokuz ay kadar önce bıraktı. Evde altın birikimi vardı. İhtiyaçlarını bunları satarak karşılıyordu. İki yıldan beri uyuşturucu madde kullanıyordu. Davranış değişikliğinden, duygu durum bozukluğundan bunu tahmin edebiliyordum. Ama uyuşturucu maddeyi nereden nasıl temin ettiği hakkında bilgim yoktu” dedi.

Baba Çelik devamında şunları söyledi:

“Bir yıl kadar önce Semih’in odasına girdiğimde çizdiği insan psikolojisini korkutan şeytana benzer kara kalem resimler gördüm. Bu resimlerin ne olduğunu sorduğumuzda bizlere ‘Anlamazsınız, düşünce yapılarımız değişik’ diyor, başka açıklama yapmıyordu.

Biz de üstüne gitmiyorduk. Semih yukarıda beyan ettiğim intihara teşebbüs olayından sonra İkbal Uzuner’den ayrıldı. Bir yıl kadar önce bıraktığı liseden sınıf arkadaşı Ayşenur Halil isimli kızla çıkmaya başladı.

Ayşenur pazartesi günleri ikametimize gelirdi. 12:00 -17:00 arası Semih ile Ayşenur evde tek başlarına vakit geçirirlerdi. Dışarıda da buluşurlardı.” Katil zanlısının ablası ve annesiyle birlikte ablasının üniversite kazandığı Ankara’ya gittiklerini anlatan baba Çelik “Annesi orada kaldı, Semih geldi. Bir hafta kadar evde ikimiz yaşadık. Ben işe gittiğimde Semih de evde tek başına telefonuyla vakit geçiriyordu. Sadece ihtiyaçları için dışarı çıkıyordu. Hava almak için dışarı çıkmazdı. Olay günü yani 4 Ekim Cuma günü saat 05:30 sıralarında ikametimde uyandım. Evden çıktım, sabah 10:44 sıralarında arayıp Semih’e ‘Oğlum işten dolayı ben bu akşam geç geleceğim’ dedim.  Kendisi de ‘Ayşenur evde, gün içinde sakın gelmeyesin baba’ dedi. Ben dışarıda bulunduğum sırada eşim arayarak ‘Polisler evde, çabuk eve geç’ dedi. Ben de eve geldiğimde polislerden öğrendim” dedi.

“Gökyüzünde ne görüyorsun”

Sabah’tan Yunus Emre Kavak’ın aktardıklarına göre baba Çelik oğlunun intiharı düşündüğünü anlatarak şunları söyledi:

“Bundan üç yıl kadar önce Çapa Tıp Fakültesi’nde Doktor Semih’e psikolojik bir ilaç yazmıştı ama Semih doktorun yazdığı ilacı kullanmıyordu. Ara ara evde şarap, bira gibi alkol alırdı ama üç ay kadardır uyuşturucu kullanmıyordu. Çünkü uyuşturucu madde alacak parası yoktu. 2023 yılı Kış ayında Semih’in odasına girdiğimde penceresi açık ve odası buz gibiydi.

Ben de kendisine ‘Hayırdır ne yapıyorsun’ diyerek penceresini kapatmak isterken yanıma gelerek ‘Hayır, kapatma camı’ diyerek eliyle gökyüzünü işaret ederek ‘Bak bakalım ne görüyorsun’ dedi. Ben de karanlık bir şey görmüyorum dedim. Kendisi de bana ‘Sen benim gördüğümü göremiyorsun’ dedi.

‘Baba gideceğim yerde mutlu olacağımı bilsen üzülür müsün?’ dedi. Ben de kendisine ‘Rabbimiz canı ben verdim, ben alırım, intihar günahtır diyor’ dedim. ‘Hayır, öyle bir şey yok. Saçma sapan onlar, sen beni anlayamazsın’ dedi.

Ben kendisine oğlum önünde bir hayat var dedim. ‘O kadar uzun yaşamayacağım, ben o günleri görmem’ dedi. Devamlı bize ‘Bu hayat boş’ diyordu. Semih sadece Ayşenur ile görüşüyordu. Görüştüğü başka arkadaşı olup olmadığını bilmiyorum.”

Oğlunun kasaplıktan edindiği et kesme aletlerini odasında tuttuğunu kaydeden baba “Ben bu aletleri almak istediğimde aşırı sinirlenerek ‘Sakın dokunma, onlar benim’ dedi. Ben de üstüne gidersem kendisine zarar veririm diye korktuğumdan ‘Tamam’ dedim. Eşimden öğrendiğim kadarıyla olay günü 11:00 sıralarında telefon üzerinden görüntülü Semih’i aramış, Semih ve evde yanında bulunan kız arkadaşı Ayşenur ile görüşmüş. Herhangi bir sorun yokmuş” ifadelerini kullandı.

“Kıyameti kopardı”

Baba Çelik son olarak şunları anlattı:

“Eşim Semih’in 16 yaşından itibaren, pandemide eve kapanması ile ‘Tanrı bizi niye yarattı, madem öleceğimizi biliyordu, niye yarattı’ gibi varoluşa dair sorular sorduğunu bana söylemişti. Semih hakkında okul öğretmenleri zeki bir çocuk olduğunu derdi, hatta lisede rehber öğretmeni ‘Bu çocuk yazılım üzerine yetenekli, bilgisayar alırsanız bu konuda kendisini geliştirebilir’ dedi. Semih’e ‘O bilgisayarı incelemeye götüreceğim’ dediğimde kıyameti kopardı.

‘Eve kapanmayacağım’ diyerek ağlamaya başladı. Ben de üstüne gitmedim. Bu bilgisayar evimizde değil. Semih kasalı bilgisayarı parça parça internetten üç yıl önce sattı.

Semih’in bilgisayarda ya da telefonu ile hangi sitelere girdiği, kim ya da kimlerle irtibat kurduğu, beyninin kim ya da kimler tarafından yıkanmış olduğu hakkında bilgim yok.’

Katledilen İkbal’in babasının ifadesi

Semih Çelik tarafından öldürülen İkbal Uzuner’in babası Hasan Uzuner’in ifadeleri ortaya çıktı.

Hasan Uzuner emniyette şöyle ifade verdi:

“Kızım liseyi Fatih’te okudu. Semih Çelik’le okulda tanışmışlar. Lise 3’üncü sınıfın ilk yarısında Semih kızımı rahatsız etmeye başladı. Uzun bir süre bu devam edince kızımın okulunu değiştirdim. Kızım bir süre Semih’le arkadaşlık etti ancak yaşadığı rahatsızlık sebebiyle psikolojisi bozuldu. Onu psikoloğa gönderdim.

Kızım benden kedi istedi, kedi aldım. Kediyle ilgilenirken psikolojisi düzeldi. Son 1,5 yıldır gayet iyiydi, psikolojisi düzelmişti. Bizimle ilişkisi iyiydi. Semih Çelik’in annesi de bizi arayıp ‘Oğlumun yeni bir kız arkadaşı var çok mutlular, artık kızınızı rahatsız etmeyecek’ demesi üzerine daha da rahatlamıştık.

Kızım 1,5 yıldır Semih’le hiçbir şekilde iletişim kurmamıştı. Olay günü de eşim kızımı aramış ancak telefonunu bir erkek açmış. ‘Merak etme kızın emin ellerde’ demiş. Eşim tekrar kızımı arayınca bu sefer başka bir erkek açmış ve telefonun surlardan aşağı düştüğünü söylemiş. Eşime yerini tarif edip ‘gelip telefonu alabilirsiniz’ demiş. Bunun üzerine ben de aradım kızımı. Telefonu açan erkek bana telefonu sadece annesine teslim edeceğini söyledi.

Ben babamı hastaneye götürmüştüm. Babamı bırakıp eşimle birlikte kızımın telefonunu almaya gittik. Telefonu evsiz biri bulmuş, telefonun surlardan düştüğünü söylemiş. Biz de belki kızımız surun üstündedir diye yukarı çıkmak istedik ancak teller olduğu için çıkamadık. Aşağı indikten sonra kalabalık bir grubun surlara baktığını gördük. Belki kızımız kalabalığın içindedir diye oraya doğru yürürken kızımın kafasını gördüm.”

Sosyal medyada paylaşılan görüntüler.

Ayşenur’un arkadaşları eylemde

Medipol Üniversitesi Medya ve Güzel Sanatlar Bölümü ikinci sınıf öğrencisi Ayşenur Halil için okul arkadaşları bugün eylem düzenledi. Siyah kıyafetler giyen gençler, İkbal ve Ayşenur’un fotoğraflarını “Çocuğa ve kadına dokunma” yazılı pankartla birlikte okul binasına astı.
Okulun önündeki merdivenlerde oturan öğrenciler, ellerinde “Birbirimize emanetiz”, “Adalet Sarayı değil, adalet istiyoruz” yazılı dövizler taşıdı. Ayrıca , “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Hak hukuk, adalet” sloganları atıldı.

Medipol Üniversitesi Ayşenur Halil’in vefatının ardından sosyal medya hesaplarından bir paylaşım yapmış, paylaşımda “Eyüpsultan’da canice bir olay sonucu hayatını kaybeden Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü 2. sınıf öğrencimiz Ayşenur Halil’in vefatı hepimizi derinden üzdü. Hayatının baharındaki öğrencimizi trajik bir şekilde kaybetmek, tüm Türkiye’yi olduğu gibi bizi de dehşete düşürdü. Değerli öğrencimize Allah’tan rahmet, başta ailesi olmak üzere öğrenci arkadaşlarına ve tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz. Sevgili Ayşenur, seni daima özlemle ve sevgiyle hatırlayacağız” denilmişti.

İki genç kadını katleden caninin komşuları konuştu: İnsan sevmeyen bir tipti