Türkiye, son senelerde kırmızı bültenle aranan kişilerin rahatça kalabildiği bir ülke haline geldi. Bunun arkasında geniş ve zor kontrol edilen sınırlar, sığınmacı krizi ve bunun yarattığı ‘anonim’ kalma imkanı ve yerel destek ağları gibi çeşitli faktörler var. Bu durum Türkiye’yi birçok ülkeden kırmızı bültenle aranan kişilerin durağı haline getirmişti.
Üç ay önce de New York Times gazetesinde çıkan bir araştırmada, Rusya, Çin, Belarus ve Türkiye merkezi Fransa’nın Lyon kentinde bulunan Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (INTERPOL) üye ülke vatandaşı olup yurt dışına kaçan suçluları yakalamak için yayımladığı ‘kırmızı bülten’i suistimal eden ülkeler arasında gösterilmişti.
Geçtiğimiz hafta Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan Rusya vatandaşı I.V. Antalya’da yakalanmıştı.
Dün de Muğla Bodrum’da kırmızı bültenle aranan bir kişi daha yakalandı. 38 yaşındaki ‘baron’ lakaplı Alexander Nedevski’nin İsveç tarafından ‘uyuşturucu’ ve ‘para aklama’ suçlarından kırmızı bültenle arandığı bildirildi. Muğla polisi tarafından sahte kimlikle yakalanan Alexander Nedevski, işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi’ne teslim edildi.
Sabah da başka bir İsveçli yakalanmıştı
Dün sabah İstanbul’da uyuşturucu ticareti yaptıkları gerekçesiyle haklarında yakalama kararları bulunan kişilere yönelik operasyon düzenlendi. Operasyonda aralarında kırmızı bültenle aranan İsveçli uyuşturucu çetesi lideri Alexander Gustafsson’un da bulunduğu 81 kişi yakalanmıştı.
İki operasyonun bağlantılı olup olmadığı şimdilik bilinmiyor.
İki ay önce: İsveç’te aranan iki rakip çete lideri de Türkiye’de yakalandı
İsveç’te ‘uyuşturucu kaçakçılığı ve cinayete teşebbüs’ suçlamasıyla aranan ve hakkında kırmızı bülten çıkarılan Rawa Majid’in Türkiye’den vatandaşlık aldığı ve İstanbul’a yerleştiği ortaya çıkmıştı. Majid’in eski ortağı İsmail Abdo da Interpol tarafından kırmızı bültenle aranırken iki ay önce Adana’da yakalanmıştı.