Uzmanlar Kafkametler faciasını hava koşullarının yanı sıra yanlış ya da eksik müdahalenin de yaratmış olabileceği görüşünde: "Neden Sinop limanı yerine Karasu'ya yanaşıldı?"

Zonguldak Ereğli Limanının hemen önünde 19 Kasım’da batan ve mürettebatının tamamı kaybolan Kafkametler gemisini arama çalışmaları sürerken facianın nedenleri ve arama çalışmaları hakkındaki tartışmalar sürüyor. Tartışmaların başında geminin limanın ağzında batmış olması ve gemideki hiç kimsenin kurtarılamaması geliyor.

Kazanın kronolojisini çıkartıp uzman yorumlarıyla ilerleyerek Türkiye’nin denizcilik tarihindeki büyük facialardan birini daha iyi anlayabiliriz. 

 

Geminin Ereğli limanının hemen önünde batması, bu limanda Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün bulunup bulunmadığı ve gemiyi neden limana çekemedikleri tartışmasına neden oldu. Gemi batarken içindeki 12 kişinin Sahil Güvenlik tarafından kurtarılmaması, bugüne kadar pek çok kişinin cesedinin hala bulunmamış olması başka bir skandal ve tartışma.

1990 yapımı Kafkametler Rusya’dan başladığı seferinde 17 Kasım’da Türkiye karasularına girdi. Meteoroloji ve AFAD Kafkametler’in bulunduğu bölge için şiddetli fırtına uyarısı yaparken birçok gemi en güvenli liman olarak gösterilen Sinop’a yanaştı. 

Kafkametler ise fırtına uyarılarını dikkate almadan istikameti İzmir-Aliağa’ya doğru seyrini sürdürdü. 18 Kasım’da Karasu açıklarına varan gemi demir atmak istedi, fakat deniz dibi ve hava şartları demir  atmak için uygun değildi. Gemi sürüklenince demir aldı ve Ereğli’ye yöneldi.

Fırtına şiddetini arttırırken gemi 18 Kasım akşamı Ereğli Limanı’na döndü. Tüm gece süren fırtına geminin demir kırarak sürüklenmesine, 10-15 metreyi bulan dalgalarla Ereğli Limanı mendireğine yaslanmasına neden oldu. Gemi burada kırıma uğradı. Yani battı.

Kafkametlerin seyrinde en dikkat çekici yan, acentenin ve diğer gemilerin uyarılarına rağmen Sinop’a değil Karasu’ya doğru ilerlemesi.  Bu kaptanın hatası.

Türk Uzakyol Gemi Kaptanları Derneği Başkanı Zafer Akbulut 10Haber’e yaptığı açıklamada sorumluluğun kaptanda olduğunu hatırlatıp armatörün de baskı yapmış olabileceğini söyledi, “Ben buradan giderim, gibi bir şey yok. O havada açığa çıkmak büyük tehlike” dedi. 

Kafkametler sahipleri baskı yaptı mı, bunu bilmediklerini söyleyen Akbulut “Ne olursa olsun kaptanın inisiyatif alarak çıkmaması gerekiyordu. Pallada gemisi öyle yaptı. Çıkmadı, limanda kaldı. Gemi hasar gördü, ama can kaybı yaşanmadı” dedi. 

Bir gemi kaptanı olarak bu tarz bir fırtınada Sinop Limanı’na gitmeyi tercih edeceğini anlatan Akbulut “O havada hiçbir demir tutmaz. Zemini balçık yere gemiyi oturturdum” dedi.

Limanda batan gemiden nasıl o kadar insan kurtarılmadı?

Kafkametler gemisinde 12 kişi hayatını kaybetti. Oysa gemi öyle açık denizde falan batmadı, Ereğli Limanı’nın mendireğine yaslı vaziyetteyken battı.

Peki Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün Ereğli Limanı’nda çekici botu yok muydu? Kafkametler, bu kurtarma botlarıyla liman içine çekilemez miydi? Çekilmedi.

Geminin batmasından daha vahimi, gemideki 12 kişinin kurtarılmaması. Gemi batarken limandan Sahil Güvenlik botlarının, hatta gerekirse helikopterlerin ve sivil teknelerin bile gidip gemidekileri kurtarmayı denemesi gerekiyordu ama kimse böyle bir teşebbüste bulunmadı.

10Haber’in konuştuğu kaptan Zafer Akbulut, Kafkametler’in yaslandığı mendirekten tahliye edilememesinin ise arama kurtarma çalışması eksikliği olduğu görüşünde. “Fırtınaya uygun Nene Hatun gibi romörklerin ve arama kurtarma faaliyeti yürütebilen helikopterlerin bölgede olması gerekiyordu” diyen Akbulut hava şartlarının da faciada etkili olduğunu vurguluyor. 

‘Hava kötüyse kurtarmaya çıkılmaz’

Denizcilikte en önemli faktörün hava şartlarının takibi olduğuna dikkat çeken tek isim Akbulut değil. Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Güney Deniz Sahası Komutanlığı yapan emekli amiral Can Erenoğlu hava koşullarının birden fazla kaynaktan kontrol edilip seyir planının ona göre yapılması gerektiğini belirtiyor. 

10Haber’e konuşan Erenoğlu denizdeki arama çalışmalarının Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi’nden takip edildiğini belirtirken “Müdahale kararı verildiğinde yine hava koşullarına bakılır. Uygunsa müdahale edebilir. Ama hava şartları uygun değilse kurtarma ekibi de çıkarılamaz” dedi. 

Görevli olduğu süre içinde Ereğli’de böyle bir fırtınaya şahit olduğunu söyleyen Erenoğlu devasa dalgaların mendirek desteklerini bile parçaladığını anlattı. 

Erenoğlu arama çalışmaları için hava şartları ve imkanlar değerlendirilerek hareket edilmesi gerektiğine dikkat çekti. 

TCG Akın Kafkametler için Ereğli’de

Zonguldak’ın Ereğli ilçesi açıklarında batan geminin kayıp 7 mürettebatını arama çalışmaları 10’uncu günde yeniden başladı. Çalışmalara destek için Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı, denizaltı kurtarma ve enkaz kaldırma kabiliyetiyle bilinen ‘TCG Akın’ isimli gemi bölgeye sevk edildi.

Şu ana kadar beş denizcinin cansız bedeni bulunmuştu, çalışmalar yedi denizci için sürüyor.