2011 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “çılgın proje” olarak açıkladığı İstanbul’un el değmemiş tarım ve orman arazilerine yapılması planlanan Kanal İstanbul’un çevresine kurulacak Yenişehir için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanlığı etap etap imar planları hazırlamıştı. Yedi etaptan oluşan planların ilk üç etabı yapılaşacak alanlardan, geri kalan etaplar arkeolojik sit alanları ve göl alanlarından oluşuyordu. Verimli arazileri konut imarına açan 2021’de onaylanan imar planlarına karşı İBB hukuki mücadele başlatmıştı.
Sözcü’nün haberine göre İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu geçenlerde İBB olarak açtıkları dava sonucunda İstanbul 11. İdare Mahkemesi’nin “Kanal İstanbul Yenişehir Rezerv Yapı Alanı 1. Etap Projesine” ilişkin imar planlarının İstanbul 11. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildiğini duyurmuştu. Aynı mahkeme 29 Aralık 2023 tarihli kararıyla 2’inci etabın imar planlarını, 30 Ocak 2024 tarihli kararıyla da 3’üncü etabın imar planlarını şehircilik ilke ve esaslarına, planlama tekniklerine ve hukuk uygun olmadığı için istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile iptal etti. Böylece kanal çevresine kurulması planlanan Yenişehir’in konut inşaatı yapılacak bütün etaplarının planları iptal edilmiş oldu.
İBB Kanal İstanbul’un Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanan imar planlarına karşı açtığı davayı kazandı. Mahkeme imar planlarının şehircilik ilkelerine ve hukuka uygun olmadığını belirtti. Böylece Yenişehir’in konut inşaatları yapılacak bütün etaplarının planları iptal edilmiş oldu.
Mezarlıklar ağaçlandırma alanı olarak gösterilmiş
İstanbul 11. İdare Mahkemesi aldığı üç iptal kararında da aynı tespitleri yaptı. Kararlarda nüfusun nasıl tespit edildiğinin bilinmediği, bu durumun nüfus denetimi yönünden belirsizlik yarattığı belirtildi. Mezarlık alanlarını ağaçlandırma alanı olarak göstermenin mevzuata uygun olmadığı vurgulandı. Plan notlarının niçin kaldırıldığı veya değiştirildiğinin gerekçelerinin tam olarak ortaya konamadığı ifade edilerek planların yeterli teknik ve nesnel açıklayıcılıktan uzak olduğunun altı çizildi. İBB’nin Kanal İstanbul için verilen “ÇED olumlu” kararına karşı açtığı dava da Danıştay’da görülüyor.