Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakın olduğu öne sürülen Ayhan Bora Kaplan suç örgütünün 2 numarası olduğu iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra M7 koduyla gizli tanık yapılan, elektronik kelepçeli olmasına rağmen Ece Ronay ile birlikte gittiği restoranda silahla yaralanan Serdar Sertçelik yurtdışına firar etmişti.
Dosyanın gizli tanığı olduğunu belirten Sertçelik’in elektronik kelepçeyle yurtdışına kaçması büyük yankı uyandırırken Sertçelik yayında çarpıcı iddialarda bulunmuştu.
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün AK Parti’ye kumpas kurduğunu öne süren Sertçelik bu iddialarla ilgili emniyet mensuplarıyla yaptığı görüşmelerin tümünü yayınlayacağını söylemişti.
Bakanların isimleri
Sabah’tan Halit Turhan’ın haberine göre Sertçelik ifadesine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, eski Adalet Bakanları Bekir Bozdağ ve Abdülhamit Gül, AK Parti Milletvekili Mücahit Aslan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ve Sadık Soylu’nun isimlerini gizli tanık ifadesine eklemesini istediklerini belirterek ses kayıtlarıyla sosyal medyada paylaştı.
Kayıtlarda polis müdürü Şevket Demircan’ın Serdar Sertçelik’e “Bize Temiz Eller Operasyonu’nu sizin ellerinizle başlattığınız haberini verdiler. Oradan pay biç sen. MHP ile ilgili de patlat, geç” dediği yansıdı.
Yaşananların ardından Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Organize Şube’den sorumlu Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner ile Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan İçişleri Bakanlığı tarafından haklarında idari soruşturma başlatıp açığa alındı. Ankara Cumhuriyet Savcılığı da yayınlarla ilgili soruşturma başlattı.
Nasıl firar etti?
Serdar Sertçelik hakkında Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 10 Ekim’de konutunu terk etmeme adli kontrol tedbir kararı verdiği, 18 Ekim’de elektronik olarak denetimine başlandığı öğrenildi.
Ev hapsi kararının ardından elektronik izleme ünitesiyle Sertçelik’in anlık olarak konumunun ve gittiği yerlerin tespit edilmediği ancak konutundan dışarı çıktığında izleme merkezine bildirim geldiği, bu bildirimlerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Soruşturma Bürosuna bildirildiği ortaya çıktı.
Sertçelik’in ilk olarak elektronik kelepçe takıldıktan sekiz gün sonra evinden ayrıldığı, ardından da 30 Ekim, 31 Ekim, 1, 2, 19, 20, 21 ve 27 Kasım tarihlerinde toplam dokuz kez konutunu terk ettiği tespit edilerek yine bütün ihlallerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Soruşturma Bürosu üzerinden emniyete haber verildiği kaydedildi. Sertçelik’in elektronik kelepçeliyken 20 Kasım’da Ankara’daki bir restorana gittiği, burada silahla yaralandığı ortaya çıktı.
Evinde ifade verdi
Serdar Sertçelik’in Ece Ronay ile gittiği restoranda Ayhan Bora Kaplan’ın işlettiği içkili restoranda güvenlik görevlisi olarak çalışan bir kişi tarafından vurulduktan sonra sol ayağının üstüne 10 gün boyunca basmasının kalıcı hasara yol açacağına dair hakkında doktor raporu düzenlendiği görüldü.
Bu rapor doğrultusunda karıştığı silahla yaralama olayıyla ilgili emniyetin savcılıktan aldığı talimatta ifadesinin evinde avukat huzurunda alındığı ortaya çıktı. İhlallerin Adalet Bakanlığı tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Soruşturma Bürosu ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakcılık ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosuna bildirilmesine rağmen neden ev hapsinin cezaevi hapsine dönüştürülmediği de merak konusu oldu.
Ses kayıtlarında Bekir Bozdağ’ın adı geçti
Gizli tanık Serdar Sertçelik Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Şevket Demircan ile yaptığını iddia ettiği telefon görüşmesinin ses kaydını da yayınlamıştı.
Serdar Sertçelik: Orada da karşıda Mücahit Aslan var. Bu tarafta Bekir Bozdağ var. Şimdi ben bunu söylediğimde ben iyice kötüye gitmeyeyim müdürüm.
Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ş.D.: Bu iki. İki konu ile ilgili söylüyorum, iki konuyla ilgili görüşeceğim ben. Gerek yok istersen sana söyleyeyim. Söylemeyeceğine söylicem. Açık ve net söyleyeyim. Bekir Bozdağ ile ilgili bir şey demiyorum. Muhtemelen söyle derler. O ayrı bir konu. Ama bu diğer konuyla ilgili tabii bakmak lazım.”
Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ş.D.: Bu söylediğin iki isim vardı ya, bahsetmiştin.
Serdar Sertçelik: Şey mi müdürüm.
Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ş.D.: Tamam tekrar telaffuz etmiyorum yani. Hani iki konu vardı ya, farklı farklı isimler vardı.
Serdar Sertçelik: Evet evet müdürüm.
Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ş.D.: Onlarla ilgili ben gerekli yerlerle görüştüm. Gerekli yerlerle görüştüler. İsmi isimleri geçsin sıkıntı yok.
Serdar Sertçelik: Onları söyleyebiliyoruz yani müdürüm.
Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ş.D.: Yani söyleyeceksin mecburen.
Serdar Sertçelik: Bu daha önce iki olayla ilgili konuştuğumuz olayla ilgili geçen isimler ikisini de mi müdürüm?