Gazeteci İsmail Saymaz belgeleriyle ortaya çıkardı: Grand Kartal Aralık ayında belediyeden yangın güvenlik raporu istemiş, Bolu Belediyesi her bakımdan güvensiz bulunca otel talebini geri çekmiş ve konu kapanmış. Güvensiz bina çalışmaya devam etmiş.

Kartalkaya’da aralarında küçük çocukların da bulunduğu 79 kişinin öldüğü Grand Kartal Oteli yangını için Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ve CHP Genel Başkanı özgür Özel arasında karşılıklı suçlamalar var.

Ölen 76 kişinin yakınları bu tartışmaları dehşet içinde izliyor olmalılar; çünkü sonuç ortada, otel yandı.

HalkTV’den gazeteci İsmail Saymaz bu yangının nasıl ben geliyorum diye diye geldiğine ilişkin çok çarpıcı belgeler ele geçirdi ve yayınladı dün.

Saymaz’ın yayınladığı belgelere göre, Grand Kartal Oteli 12 Aralık 2024’te Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’ne başvurarak otelde yangın güvenliği denetimi yapılmasını istemiş.

Bu dilekçe için hemen aynı gün 1548099 numarasıyla bir dosya açılmış.

Başvurudan 4 gün sonra Bolu İtfaiye Müdürlüğü denetim ekibi Grand Kartal Oteli’ne gelmiş ve denetim yapmış. 

İtfaiyenin inceleme ve denetleme formunda yazılı denetlenmesi gereken 19 unsur var. Denetim elemanları bunlardan 9’unu denetlemiş ve sadece bir tanesini yeterli bulmuş.

Yetersiz bulunan unsurlar şunlar:

-Tahliye çıkışları (Çıkış sayısı, çıkış yönü, ulaşım): Yetersiz.

-Işıklı yönlendirme levhaları: Yetersiz.

-Binadaki acil aydınlatma: Yetersiz.

-Bina tahliye planları ve yangın ekipleri oluşturulmuş mu?: Yeterli.

-Elektrik tesisatı uygunluğu: Yetersiz.

-Söndürme gereçleri talimatları (YSC, yangın dolabı, spirinkler): Yetersiz.

-Algılama sistemleri ve yangın alarmı (Isı, duman dedektörü): Yetersiz.

-Paratoner: Yetersiz.

-Duman kontrolü (duman havalandırma ve tahliye) mevcut mu?: Yetersiz.

Bu unsurların yanında denetim ekibi iki gözlem daha yapmış. Bunlardan birincisinde “Havuz ve spa bölgesine ve retoran odasına 2. acil çıkış kapısı” yazmışlar, ikincisine ise “Yangın kapılarının mevzuata uygun olmadığı”nı kayda geçirmişler.

Grand Kartal Oteli adına otelde yangın denetimi isteyen görevli Kadir Özdemir bu sonuçtan hiç mutlu olmamış herhalde, 16 Aralıkta yapılan bu denetimden 8 gün sonra, 24 Aralık 2024’te Bolu Belediyesine bir dilekçe daha vermiş ve 12 Aralıkta yaptığı başvuruyu iptal etmek istediğini bildirmiş.

Belediye Başkanı adına Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ertesi gün, 25 Aralıkta Grand Kartal Oteline bir yazı yazmış “Söz konusu denetimin iptalini istemiş olmanız sebebiyle tarafımızca başvurunuz iptal edilmiştir” demiş.

Yani sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi olmuş; itfaiye raporuyla yangın önlemleri vahim derecede yetersiz olduğu ortaya çıkan Grand Kartal Oteli çalışmaya, misafir kabul etmeye devam etmiş.

Tek başına bu yazışmalar ve denetim, ardından da sanki hiç denetim yapılmamış, oteldeki yangın tedbirsizlikleri hiç kayda geçirilmemiş gibi hayatın devam etmiş olması kimin suçlu kimin suçsuz olduğuyla ilgili tartışmayı sona erdiriyor.

Belediye, bu iş yerini mühürleyebilirdi. Ona yetkisi yoksa valiliğe ve Turizm Bakanlığına bu otelin yangına yetersiz olduğunu bildirebilirdi. Hiçbirinden netice alamasa kamuoyuna bu bilgiyi verebilirdi. Bolu Belediyesinin bu davranışlardan herhangi birini yapıp yapmadığını bilmiyoruz, bildiğimiz otelin bu denetimden 36 gün sonra yandığı, içinde 79 kişinin öldüğü.

Tanju Özcan’dan itiraf gibi açıklamalar

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan dün gece iki ayrı TV yayınına katıldı. Bunlardan biri, HalkTV’de bu belgeleri ilk yayınlayan gazeteci olan İsmail Saymaz’ın da bulunduğu programdı.

Bakın Bolu Belediye Başkanı kendini savunayım derken neleri itiraf etti:

“Burası 2200 rakımlı bir yer. Sürekli dağa tırmanıyorsunuz. İtfaiyemiz buraya 40 dakikada ulaştı. Ben bu otele bir kez 2010’da sevgili Berhan Şimşek gelmişti, ona eşlik etmek için gitmiştim. Sahiplerini tanırım. Otel 3224 metrekare. 70’li yıllarda yapılmış. 2007 öncesinde tadilat görmüş. Önü uçurum. Kayak pistinden bakıldığında 12 kat, önden bakıldığında 6 veya 7 katlı bir yer burası. Bizim belediyemize müracaat etmişler, itfaiyemize. 12 Aralık’ta müracaat etmişler. Yangın yeterlilik belgesi istemişler. Diğer belediyelerin elinde yangın yeterlilik belgesi verecek yetkin personel yok. Bize bağlı oldukları için değil. Bu formu düzenleyebilecek, belgeyi düzenleyebilecek ekip bizde. Talep halinde itfaiye müdürlüğü incelemeyi yapar diyor mevzuat. 12 Aralık’ta müracaat ediliyor, otelle ilgili yangın yeterlilik belgesi isteniyor. 16 Aralık’ta arkadaşlarımız gelip, inceliyor. 8 tane marjinal sorun bulunuyor ve 15 gün süre veriliyor. Bir nüshasını da kendilerine teslim ediyor. Onlar 15 gün içinde yerine getireceklerine 24’ünde ‘başvurumuzu geri çekiyoruz’ diyorlar. Muhtemelen bu maliyetlere katlanmak istemedikleri için. ‘Ben başvurumdan vazgeçiyorum’ deyince işlemler orada duruyor. Bu belgeyi bizden alsaydı vereceği yer Turizm Bakanlığı’ydı. İtfaiye yönetmeliğinde talep halinde verilen belge bu. Talebi geri çektiler. Muhtemelen bunlar maliyetli işler olduğu için. Raporda ‘dedektör, yangın sensörü, çıkış kapılarında sıkıntılar var’ deniyor. 3224 metrekarelik yer için yangın güvenliğine uygunluk raporu istenmiş sonuçta. Biz de ‘şunları yerine getirirseniz veririz’ demişiz. İtfaiye müdürüm ve ilgili başkan yardımcım gözaltında. Savcılık adına jandarma yürütüyor soruşturmayı. Biz bu tahribatsız asıl belgeyi verdik.”

Peki eksikleri neden bildirmediler? Şaka gibi savunma

Özcan’ın açıklamaları sabahtan bu yana belgeleri inceleyenlerin anlamakta güçlük çektiği ataleti, umursamazlığı aydınlatır nitelikte olurken stüdyodaki gazetecilerin de aklına takıldı.

Zira İtfaiye Müdürlüğü resmen otelin yangına karşı savunmasız olduğunu 16 Aralık’taki incelemeleri ile göze sokarken kimsenin 300 kişinin birlikte konakladığı bu tesisteki eksikler için yasal bir süreç başlatmaması akıllara durgunluk getirdi.

Gazeteci Kürşad Oğuz ve İsmail Saymaz, Tanju Özcan’a “Etik olarak bu eksiklikleri savcılığa bildirmeniz gerekmez miydi?” diye sorarken Özcan verdiği yanıtla şaşırttı:

“Bizim böyle bir yetkimiz yok düzenlemelerde, geri çekmişler başvurularını biz başvuruya istinaden inceledik. Üstelik ben bu belgeleri dün gördüm. Bir sürü başvuru yapılıyor belediyeye ben nereden bilebilirim hepsini. Bu denetim sonucunda dediğimiz eksiklikler tamamlansaydı bu insanlar ölmeyecekti.”

CNN’de gerin anlar

Tanju Özcan’ın dün akşam katıldığı ikinci canlı yayın CNN Türk’teydi. Ahmet Hakan’ın sunduğu programda gazeteci Abdülkadir Selvi ile Tanju Özcan arasında gergin anlar yaşandı.

“Benim belediyemin yetki alanına girmeyen, bizim denetim yetkimizin olmadığı açık bir konuda bakan hangi hakla bize bunu anlatıyor. O insanların cenazesine hürmeten utanıyorum, bakan utanmıyor. Benim itfaiye müdürüm neden gözaltında? Bakanlıktan bir bürokrat gözaltına çağırılmadı” diyen Özcan, “Ortada bir suç olup olmadığı belli değil. Bakanlık denetledim diyor, denetleme raporu nerede? Buyursun açıklasın. Yangınları denetleme görevi bakanlığa verilmiş” ifadelerini kullandı.

Özcan’ın sözlerine Abdulkadir Selvi, “79 insanımız canını kaybetmiş. Siz burada meydan okuyorsunuz?” diyerek yanıt verirken; Özcan’ın “Ne yapayım ben? Bu kadar vicdansız olma” sözleri üzerine tansiyon bir anda yükseldi.

Selvi’nin “Vicdansız olan ben değilim, sizsiniz” sözlerinin ardından Ahmet Hakan, tartışmaya müdahale etti. Hakan’ın araya girmesinin ardından Özcan yayından ayrıldı.

79 can gitti, ‘Denetleme yetkisi sendeydi-bendeydi’ tartışması yapıyoruz