İstanbul'da yaşanan yenidoğan bebek çetesi skandalının ardından TBMM' komisyon kurma kararı alındı. Gerektiğinde Ankara dışında da faaliyet gösterebilecek olan bu grup sağlık sistemindeki sorunları da araştırmaya odaklanacak.

Son günlerde Türkiye’nin sağlık sisteminde meydana gelen yenidoğan çetesi skandalı kamuoyunu derinden sarstı. Bebek ölümlerinin artması ve bazı özel sağlık kuruluşlarında yaşanan trajedilerin ardında yatan sebeplerin araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından bir araştırma komisyonu kuruldu. Bu komisyon yenidoğan çetesi olarak adlandırılan bir suç örgütünün faaliyetlerini aydınlatmak için görevlendirildi.

Siyasi partilerin ortak inisiyatifi

Komisyonun kurulması siyasi parti gruplarının ortak önerisiyle gerçekleştirildi. Söz konusu komisyon 22 üyeden oluşacak ve çalışmaları üç ay sürecek. Gerektiğinde Ankara dışında da faaliyet gösterebilecek olan bu grup Türkiye’nin sağlık sisteminde yaşanan derin sorunları araştırmayı amaçlıyor.

İstanbul’da Acil Çağrı Merkezi çalışanlarının işbirliğiyle bebek acil hastalarının özel hastanelere yönlendirilmesi ve bu hastaların ölümüne sebep olan çeteler halkın güvenini sarsan bir durum haline geldi. Komisyon bebek ölümlerinin yanı sıra özel sağlık kuruluşlarının çocuk engelli ve yaşlılara yönelik uygulamalarını da inceleyecek.

Toplumun isyanı

Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ toplumun içinde bulunduğu durumun bir kabusa dönüştüğünü belirterek yalnızca yenidoğan bebekler için değil, diğer sağlık alanlarındaki sorunlar için de dikkat çekti. Özdağ “Bu sadece bir yenidoğan şebekesi değil; kanser, tıbbi malzeme, diyaliz gibi pek çok başka şebekeler de mevcut,” diyerek sorunun boyutunu gözler önüne serdi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, “Türkiye’de hiçbir şeyin korunamadığı bir dönem yaşıyoruz. Çocuklar, kadınlar ve kişisel veriler güvende değil,” diyerek, hükümetin hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi. Cevapsız kalan soru önergeleri, kamuoyunda büyük bir hayal kırıklığı yarattı.

‘Çürümüş bir sistem ve sağlıksız bir toplum ortaya çıktı’

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili Fevzi Zırhlıoğlu, bebek ölümlerine neden olanları “katil sürüsü” olarak nitelendirerek, yaşananların bir insanlık dramı olduğunu belirtti. Zırhlıoğlu, sağlık sistemindeki boşlukların doldurulması gerektiğini ve bu olayların hem hukuki hem de vicdani boyutlarıyla araştırılması gerektiğini vurguladı.

Demokrat Parti (DEM) Milletvekili Heval Bozdağ ise, sağlık sisteminin özel sektörün insafına terk edildiğini belirterek “Çürümüş bir sistem ve sağlıksız bir toplum ortaya çıktı” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise “Bu sistem neden çalışmadı? Neden denetlenmedi? Bu soruların yanıtlarını bulmalıyız,” diyerek, toplumun vicdanını yaralayan bu meseleye yönelik güçlü bir irade sergiledi.

Umut ve adalet arayışı

AK Parti Milletvekili Ümmügülşen Öztürk sağlık sisteminin güvenliğini korumak için çabalarının devam edeceğini belirtti, Türk adaletinin hak edenlere en ağır cezayı vereceğini söyledi. AK Partili vekil “Masum bebeklerin hayatlarını ticari bir malzeme haline dönüştüren bu vahşi yapıya karşı duyduğum öfkeyi kelimelere sığdırmakta zorlanıyorum” diyerek vicdanı olan herkesin bu duruma kayıtsız kalamayacağını belirtti.

Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, yalnızca bebek ölümlerinin nedenlerini değil, aynı zamanda sağlık sistemindeki derin sorunları da aydınlatmak için çaba gösterecek. Bu süreçte tüm siyasi partilerin ortak hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.

Yenidoğan çetesi skandalı nedir?

İstanbul’da yenidoğan çetesi olarak bilinen bir suç örgütünün faaliyetleri bebek hastalar üzerinden yürütülen uygunsuz tedavi yöntemleri nedeniyle 47 şüpheliden 22’sinin tutuklanmasıyla sonuçlandı. Bu olay toplumda büyük bir infial yaratırken vatandaşlar çetenin ne olduğu, nasıl işlediği ve hangi hastaneleri kullandığı hakkında bilgi edinmeye çalışıyor.

Yenidoğan bebeklerin çoğu doğum sonrası yoğun bakım ihtiyacı duyuyor. Çete bu durumu istismar ederek bebeklerin tedavi gereksinimlerini kâr elde etmek için bir fırsata dönüştürmüştü. Bebekler uygun sağlık hizmeti sunan hastanelere yönlendirilmek yerine 112 Acil Servis ile işbirliği yapan şüpheliler tarafından belirlenen ve ‘örgüt adına kârlı görünen’ hastanelere gönderiliyordu.

İddianameye göre çetenin amacı bebeklerin sağlığını korumak değil, maddi kazanç elde etmekti. Yenidoğan ünitelerine yatırılan bazı bebekler gereksiz yere uzun süre bu ünitelerde kalıyor veya enfeksiyona açık bir ortamda bulunmaları sebebiyle hayatlarını kaybediyordu. Ayrıca şüphelilerin hastanelerdeki ilaçları usulsüz bir şekilde satıp kazanç sağladığı da belirtiliyor.

Yenidoğan çetesiyle ilgili iddianamede adı geçen hastaneler şöyle:

  • Akabe Sağlık Tesisleri AŞ’ye ait Özel Avcılar Hospital Hastanesi
  • Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri AŞ’ye ait Özel Avrupa Şafak Hastanesi ve Özel İstanbul Şafak Hastanesi
  • Medilife Sağlık Hizmetleri ve Yonca Sağlık Hizmetleri’ne bağlı Özel Bağcılar Medilife Hastanesi ve Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi
  • Refik Arslan AŞ’ye bağlı Özel Bağcılar Şafak Hastanesi
  • Beymed AŞ’ye ait Özel Birinci Hastanesi
  • Doğamed AŞ’ye ait Özel Doğa Hospital Hastanesi
  • Reyap AŞ’ye ait Özel Reyap İstanbul Hastanesi ve Çorlu Reyap Hastanesi
  • Ekip Sağlık AŞ’ye ait Özel TRG Hospitalist Hastanesi
  • Esenler Güney Hastanesi
  • Silivri Kolan Hastanesi

Soruşturma kapsamında 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarıyla işbirliği yaparak bebek acil hastalarını önceden anlaşılan özel hastanelere yönlendirdikleri ve bu hastanelerin yenidoğan ünitelerinde ölümlerine sebep oldukları iddiaları doğrultusunda İstanbul’da dokuz özel hastanenin ruhsatı iptal edildi.

Yenidoğan çetesindekiler bebeğin nasıl öldüğünü anlattı: Müfettiş gizli soruşturmayı haber vermiş

Yenidoğan çetesi meselesi siyasi değil belki ama tam göbeğinden ideolojik bir konu