Diyarbakır’da 12 yaşındaki çocuğun fotoğrafını çektiği iddiasıyla bıçaklanıp dövülen, yaralı halde sokaklarda gezdirilirken hayatını kaybeden, ancak yanlış kişi olduğu ortaya çıkan Ergün Arslan’ın ölümüne ilişkin ikisi tutuklu altı sanığın yargılandığı davada olayın başlamasına sebep olduğu iddia edilen N.S. ve kızı G.S. dinlendi. Anne kız fotoğrafı çekenin Arslan olmadığını söylediler. G.S., çöpçü kıyafetli kişinin telefonu üzerine doğru tuttuğunu söyledi, “Daha sonra eve gidip anneme anlattım. Gelip oraya baktık ama kimseyi göremedik. Olaylar nasıl gelişti bilmiyorum. Fotoğrafımı çeken Ergün Arslan değildi. Emniyette de fotoğrafını görmüştüm, o değildi” dedi. Mahkeme iki tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
‘Fotoğrafı çeken kişi başkasıydı’
3 Nisan 2022’de Sur ilçesindeki Anzele Parkı’nda parkta oturan kız çocuğunun fotoğrafını çektiği iddia edilen Ergün Arslan bir grubun bıçaklı saldırısına uğradı. Dövülüp yaralı halde sokaklarda gezdirilen Arslan kan kaybından hayatını kaybetti.
Polis güvenlik kamerası görüntülerinden yedi şüpheliyi belirleyip gözaltına aldı. Kız çocuğu G.S. ile annesi N.S.’nin ifadesine başvuruldu. G.S.’ye Ergün Arslan’ı fotoğrafı gösterildi, fotoğrafını onun çekip çekmediği soruldu. G.S. fotoğrafı çekenin başkası olduğunu söyledi.
Yaralı halde gezdirilmesi görüntülere de yansıyan Ergün Arslan’ın otopsi raporunda “Koltuk altında bıçak yarası, her iki kalçada derin bıçak yarası, darp sonucu ağzındaki dişlerin yerinde olmadığı, burunda, dudakta yoğun kanama, burunda aşırı morarma, sol diz altında yaralanmaya bağlı morarma ve kanama, vücutta aşırı yaygın kan bulaşması” ifadeleri yer alıyordu. Şüphelilerden S.D., E.H.T. ve B.E. tutuklandı, üçü adli kontrolle serbest bırakıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede tutuklu sanıklar ile tutuksuz üç sanığın kendiliğinden gelişen olayda daha sonra fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiği belirtildi. Sanık S.D.’nin bıçakla Ergün Arslan’ı bıçakladığı, diğer sanıkların da tekme ve tokat döverek öldürülmesine neden oldukları için ‘kasten adam öldürme’ suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi. Beşi 18 yaşından küçük altı sanık için müebbet hapis cezası istendi. E.H.T. ilk duruşmada tahliye edildi.
‘Fotoğrafı çeken Ergün Arslan değil’
Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında ikisi tutuklu altı sanık ile Ergün Aslan’ın eşi Azize ve kardeşi Süleyman Arslan, sanıkların yakınları hazır bulundu. Mahkeme başkanı olayların başlamasına sebep olduğu iddia edilen anne N.S. ve kızı G.S.’yi ayrı ayrı dinledi. N.S. “Kızımı yengesinin evine şampuan alması için yolladım. Oradan çıkınca çöpçü kıyafetli bir kişi cep telefonunu ona doğru tutmuş. O da gelip bana söyledi. Onunla aşağı indim ve gidip baktık, öyle birini görmedik. Bunu kimseye anlatmadım, babasının bile haberi yok. Emniyette teşhis yaptırdılar, fotoğrafı çeken Ergün Arslan değildi” dedi.
‘Çöpçü kıyafetli kişi telefonu üzerime doğru tuttu’
Fotoğrafı çekildiği iddia edilen G.S. ise çöpçü kıyafetli kişinin telefonu üzerine doğru tuttuğunu söyledi. G.S. “Kimsin diye bağırdım. Yengemin evine gitmiştim, çıktığımda oldu bu. Sonra eve gidip anneme anlattım. Gelip baktık ama kimseyi göremedik. Ben buradaki kimseyi tanımıyorum. Fotoğrafımı çeken de Ergün Arslan değildi. Emniyette de fotoğrafını görmüştüm, o değildi” dedi.
‘Olayın sıcaklığı geçince herkes kurtulmak için plan yaptı’
Savunmaların ardından söz alan Ergün Arslan’ın kardeşi Süleyman Arslan sanıkların ağabeyi öldürüldüğünde kolluk ve savcılıkta olayı anlattıklarını söyledi. Arslan “İfadelerde her şey ortada. Görüntüler de mevcut. Olayın sıcaklığı geçince herkes kurtulmak için plan yaptı. Cezalandırılmalarını istiyorum. Tahliye edilmemeleri gerekiyor” dedi.
Heyet önceki duruşma tahliye edilen E.H.T.’yi de dinleyip S.D. ile B.E.’nin tutuklulukların devamına karar verdi, duruşmayı 16 Ocak 2024’e erteledi.