Ordu’nun Altınordu ilçesindeki trajik kaza uyum haftasında birinci sınıfa başlayan yedi yaşındaki Miray Arslan’ı hayattan aldı. Küçük Miray okul bahçesinde beden eğitimi öğretmeni Banu Kaya’nın kullandığı aracın altında kalarak hayatını kaybetti. Kaza aileyi ve okulu derin yasa boğarken yargı süreci de başladı. Miray’ın ailesi hâlâ kızlarının acısını yaşarken ikinci kez hakim karşısına çıkan öğretmen Banu Kaya için savcının mütalaası belli oldu: ‘Asli kusurlu.’
Miray Arslan okula başlamanın heyecanını yaşıyordu. Küçücük bedeni yeni bir hayata adım atmanın verdiği sevinçle doluydu. Ailesi onu okul bahçesine bırakırken işlerin böyle olacağını tahmin edemezdi. Ancak o sabah Gazi İlk ve Ortaokulu’nun bahçesi Miray’ın hayallerinin son bulduğu yer oldu.
O gün okulun beden eğitimi ve spor öğretmeni Banu Kaya bahçeye arabasıyla girmişti. Mercedes marka cip demir kapının önünde manevra sırasında minik Miray’ı ezdi. Küçük kız cipin altında ağır yaralandı ve hastaneye kaldırıldı. Ancak tüm müdahalelere rağmen hayata tutunamadı.
Araç sensörlerinin çalışmadığını savundu
2 Eylül’de yaşanan bu talihsiz olayın ardından yargı süreci 24 Eylül 2024’te ilk duruşmayla başladı. Ordu 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davada öğretmen Banu Kaya tutuklu olduğu Efirli E Tipi Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla bağlanarak ifade verdi. Mahkemedeki ifadesinde araç sensörlerinin çalışmadığını ve kazanın farkında olmadığını söyleyerek kendisini savundu.
İkinci duruşma acılı anne ve baba ile birlikte Miray’ın ailesini bir kez daha mahkeme salonuna getirdi. Anne Eda ve baba Yakup Arslan’ın yüzlerindeki acı duruşmaya damgasını vurdu. Her cümlelerinde kızlarının ölümüne neden olan korkunç kazayı hatırlatan anne ve baba öğretmenin tutukluluğunun devam etmesini talep etti. Savcı da mütalaasında öğretmen Banu Kaya’nın ‘asli kusurlu’ olduğunu belirterek ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan yargılanmasını istedi. Mahkeme Kaya’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
‘Ben de o ailenin yerinde olabilirdim’
Banu Kaya ikinci duruşmada da bir kez daha derin üzüntü içinde olduğunu dile getirdi. Çocukları olduğunu ve onların da bu süreçten etkilendiğini belirten Kaya tahliye talebinde bulundu. “Ben de o ailenin yerinde olabilirdim, her iki taraf için de zor bir süreç” diyerek savunma yapan öğretmen olaydan dolayı büyük pişmanlık duyduğunu belirtti.
Ancak savcının mütalaası Kaya’nın suçlu olduğuna işaret ediyordu. Mütalaada “Okul bahçesinde görüş kısıtlılığına rağmen öğretmen kontrolsüz bir şekilde sağa dönüş yapmış, yayayı fark edememiştir. Dikkatsizlik ve özen eksikliği onun asli kusurlu olmasına neden olmuştur” sözleri yer aldı.