Kütahya’nın sakin ilçelerinden Domaniç’te bir facia yaşandı. Dağ evinin sulama havuzunda 13 köpek ölü bulundu. Manzara kabus gibiydi. Havuzun kenarındaki tırnak izleri köpeklerin çaresizlik içinde mücadele ettiğini gözler önüne seriyordu.
Hikaye bir grup avcı kaybolan bir av köpeğini ararken başladı. Avcılardan biri dağ evinin sulama havuzunda cesetlerle karşılaşınca hemen yetkililere haber verdi. Hızla harekete geçen Kütahya Jandarma Çevre Doğa ve Hayvanları Koruma Timi (HAYDİ), İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Domaniç İlçe Jandarma Komutanlığı, Domaniç Belediyesi ekipleri ve Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürlüğü’nün uzmanları olay yerine ulaştı.
Ekipler havuzda bulunan 13 köpekten ikisinin sahipli olduğunu belirledi. Köpeklerin canlı olarak havuza atıldıkları ve çıkmaya çalışırken can verdikleri ortaya çıktı. Ekipler köpeklerin tırnak izlerini inceledi ve bu vahşetin izlerini net şekilde gördü.
‘Hayatta kalma mücadelesi vermişler’
İlçe sakinlerinden Süleyman Dinç bu acı olayın ardından köpeklerin çaresizce havuzun kenarına tırmandıklarını ve sonunda orada can verdiklerini anlattı.
Dinç “Bir arkadaşım kaybolan av köpeğini aramak için bölgede çalışıyordu. Bir duyum aldık ve havuzun içinde köpekler olduğunu öğrendik. Köpekler buraya diri diri atılmış. Tırnak izlerinden köpeklerin hayatta kalma mücadelesi verdiği anlaşılıyor. Bu caniliği yapanları kınıyorum ve bu vahşetin aydınlatılmasını, sorumlularının cezalandırılmasını talep ediyorum” dedi.
Bu trajik olayın ardından ölü bulunan köpeklerle ilgili başlatılan soruşturma ise devam ediyor.
Yeni sokak hayvanları düzenlemesi neleri öngörüyor?
Sokak hayvanlarına yönelik düzenlemeler içeren Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 2 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlandı.
30 Temmuz’da TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanan yeni yasa, sahipsiz hayvanlar için önemli düzenlemeler getiriyor. Yasaya göre artık sokaklarda sahipsiz hayvanlar ilgili belediyeler tarafından toplanacak ve hayvan bakımevlerine götürülecek. İktidarın argümanına göre burada rehabilite edilecek olan bu canlar sahiplendirilinceye kadar bu güvenli yerlerde barındırılacaklar.
Yine yasayı savunanlar tarafından ortaya atılan başka bir argümana göre yasa sadece sokak hayvanlarını korumakla kalmıyor, aynı zamanda insanlarla hayvanların bir arada yaşamasını daha güvenli hale getirmek için de tedbirler alıyor. Hayatı ve sağlığı tehdit eden, olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı ya da tedavi edilemeyen hastalıklara sahip olan veya sahiplenilmesi yasak olan hayvanlar için ise Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 9. maddesindeki hükümler devreye girecek.
Belediyeler de bu yasayla birlikte büyük bir sorumluluğun altına giriyor. 31 Aralık 2028’e kadar her belediyenin hayvan bakımevleri kurması ve rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmesi gerekiyor. Bunun için belediyeler kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5’ini, büyükşehir belediyeleri ise binde 3’ünü bu amaç için ayıracaklar. Daha fazlasını yapan belediyeler ise harcamalarının yüzde 40’ını Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan geri alacaklar. Halihazırda birçok belediye ise vicdani nedenlerden ötürü yasaya karşı çıkıyor.
Yasanın en dikkat çeken unsurlarından biri de yaptırımlar. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Ayrıca sahipli hayvanlarını terk edenlere yönelik idari para cezası 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarıldı.