Cinayetler bir yana, Türkiye’de her yıl onlarca kişi serseri kurşunlarla hayatını kaybediyor, yaralanıyor. Kutlama ya da törenlerde havaya ateş açılması sık karşılaşılan ve kanıksanan bir durum. Sorulduğunda neredeyse kimsenin tasvip etmiyor ama kimi zaman parkta oynayan masum bir çocuk, kimi zaman balkonda kahvesini yudumlayan biri hayatını yitiriyor.
Ruhsatsız silah taşıyanlar da genel olarak, cezaevine girmeden serbest bırakılıyor. Çünkü yasalarda suçun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis ve para cezasına çevrilebiliyor. Bu cezaların vakaların önüne geçmede yetersiz olduğu konuşuladursun, temmuz ayının ilk gününde İstanbul’un göbeğinde 17 yaşında bir genç böyle bir merminin kurbanı oldu, ölümden döndü.
Aykan Yazar 1 Temmuz Pazartesi günü gece yarısına doğru Pendik Velibaba Mahallesi’nde arkadaşıyla dondurma yemişti, evlerine dönüyorlardı. Bu sırada caddede ilerleyen bir otomobilde kimliği belirsiz biri rastgele ateş açtı. Kurşun Yazar’ın boynuna isabet ederken arkadaşı şans eseri yaralanmadı. Neye uğradığını şaşırdı Yazar, boynunu tuttu kan kaybı olmasın diye. Haber verdiler, olay yerine sağlık ekibi ve polis sevk edildi.
Hastaneye kaldırılan Aykan Yazar’ın boynuna giren kurşunun çene kemiğine saplandığı, dilinin altında kaldığı belirlendi. Aykan Yazar ve ailesi saldırganlardan şikayetçi oldu. Polis şüphelileri yakalamaya çalışırken 17 yaşındaki Yazar bugün ameliyat oldu.
Yazar ameliyattan hemen önce olayı şöyle anlattı: “Arkadaşımla eve doğru gidiyorduk. Uzaktan silah sesleri gelmeye başladı. Dedim ki arkadaşıma, ‘Silahlarla gelirlerse direk çimenlere atlayalım ki bize bir şey yapmasınlar’. Yanımızdan bir araba geçti, silah sesi geldi. Ben bir anda hissettim vurulduğumu. Koşmaya başladım, arkadaşım da koşuyor. Ama ben yüzümü kapatmıştım. Yüzümü bir açtım, kan sıçramaya başladı. Arkadaşım korktu bayağı. ‘Sakin ol, ambulansı arayın’ dedim. Ambulans geldi, direk aldılar beni. Mermi boynumdan giriyor, hiçbir damara değmeden dişimin oraya çarpıp duruyor. Ameliyat sıramı bekliyorum şu anda. Saat biraz geçti. 00.00 civarıydı. Yol bomboştu. Araba yanımda sıkmadı. Geçti beni. Camdan zıpladı, uzatarak sıktı.”
