Televizyon sunucusu, öykü anlatıcısı, gazeteci Metin Uca 3 Kasım’da araba kullanırken bir anda kendinden geçmiş, ancak ağaca çarparak durabilmişti. Hastaneye kaldırılan Metin Uca’nın beynini besleyen ana damarlarında tıkanıklık tespit edilmiş ve Uca yoğun bakıma kaldırılmıştı. Yoğun bakımda kalma süresinin bir hafta olacağı tahmin ediliyordu, ama 6 Kasım’da şah damar tıkanıklığı ve beynine pıhtı atması nedeniyle acil ameliyata alındı. İki saatlik ameliyatı olumlu geçen Uca’nın 15 Kasım’da taburcu olması bekleniyordu, ama ameliyat sonrası komplikasyonlar nedeniyle entübe edildi. Aynı günün gece yarısı acı haber geldi ve Metin Uca yaşama gözlerini yumdu.
Vasiyeti yerine getirilmedi
Sevilen isim Metin Uca’nın konuşmaları yeniden gündem oldu. Bunlar arasında Uca’nın bir programdaki vasiyeti de vardı. Son röportajında güzel öleceğini düşündüğünü söyleyen Uca “Burası özgür bir ülke olsa yakılarak ölmek isteyenlere de saygı duyulurdu. Yakılarak ölmek ve küllerimin de İstanbul boğazına serpilmesini istiyorum. Ne yazık ki böyle bir şansım yok. İki yüzlü cenaze töreni istemediğim için yakılarak ölmeyi çok istiyorum. Umarım dostlarım bu konuda bıraktığım vasiyet çerçevesinde bunu yapar. Tören istemiyorum çünkü. Hatırlanmak istemiyorum” demişti.
Ancak Uca’nın bu vasiyeti yerine getirilmeyecek. Otopsi için Adli Tıp Kurumu’na kaldırılan Metin Uca’nın cenazesini avukatı teslim aldı ve cenaze Şişli Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine kaldırıldı. Uca’nın cenaze töreni hakkında sosyal medya hesabından bilgi veren menajeri Kübra Kalem Baykara “Acı kaybımız Metin Uca cumartesi günü saat 11.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenecek veda töreniyle son yolculuğuna uğurlanacaktır. Cenazemiz ise pazar günü öğle namazına müteakip Ankara Kocatepe Camii’nden alınarak Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedilecektir” dedi.
Türkiye’de cenaze yakılıyor mu?
Metin Uca’nın yakılma vasiyetinin yerine getirilmemesiyle birlikte Türkiye’de cenaze yakmanın mümkün olup olmadığı merak edildi ve sosyal medyada ve internet medyasında Türkiye’de cenaze yakmanın mümkün olmadığı yazıldı.
Ancak gerçek böyle değil. İBB Mezarlıklar Müdürü Dr. Ayhan Koç daha önce Independent’a yaptığı açıklamada bunun mümkün olduğunu, ancak krematoryum yapılmadığını söylemişti. Koç yasaların da bunu mümkün kıldığını belirttiği açıklamasında şöyle demişti:
“Bizim için önemli olan ölen kişiyi kendi cenaze erkanıyla defnetmek. Müslümanlara yaptığımız hizmetle gayrimüslimlere yaptığımız hizmet arasında hiçbir fark yok. Özel mesaj ya da maillerle krematoryum oluşturulmasını talep eden vatandaşlarımız oldu. Ama şu anda Türkiye’nin hiçbir yerinde krematoryum yok. Yasal olarak belediyeler krematoryum oluşturabilir. Ama şu anda öyle bir hizmetimiz söz konusu değil. Bireysel olarak cenaze anında bize böyle bir istek de şu ana kadar gelmedi. Fakat krematoryum yapılmasını isteyenler var, dilekçe verenler var.
Talepleri almak bizim görevimiz. Ama taleplere cevap imkanlar dahilinde. Yasal çerçevedeki her talebe açığız. Hıfzı Sıhha Kanunu’na göre belediyelere hak verildi, krematoryum kurulabilir. Ama hemen verebileceğimiz bir karar değil, taleplerle ilgili çalışmalarımız var.”
Topbaş’tan da istemişlerdi
2015 yılında da yaklaşık beş bin kişi cenazelerinin yakılmasını talep etmiş, bu nedenle imza kampanyası yapılmış, dönemin İBB Başkanı Kadir Topbaş’a iletilmişti. İmza kampanyasında 1930 yılındaki Hıfzı Sıhha Kanunu hatırlatılmış, yasal olarak bunun önünde engel olmadığı ifade edilmişti. Ancak kampanya dikkate alınmadı ve 2021 yılında İBB’den yapılan açıklamada Türkiye’de hiçbir yerde belediyelere ait krematoryum olmadığı belirtildi.