CHP’nin 27. Dönem milletvekillerinden Dr. Ali Şeker uzun yıllardır siyasetin içinde. Şeker, siyasete milletvekilliği ile değil ilçe yöneticiliğiyle başlayanlardan. Meclis’te en ateşli tartışmaların yaşandığı anayasa değişikliği oturumlarındaki atmosferi ‘Şeker TV’ aracılığyla vatandaşlarla buluşturan Ali Şeker, TRT’nin kendisinden telif istemesiyle resmi bir yayıncı da olmuştu. Şeker’i Gezi Parkı eylemlerinden tanıyanların sayı da bir hayli fazla. Gezi eylemleri sırasında park içinde hastaneye dönüştürülen çadırda yaralılara sağlık hizmeti veren Şeker o dönem “Gezi Doktoru” olarak anılıyordu. Genel Cerrahi Uzmanı olan Şeker, yaptığı binlerce cerrahi sünnetle biliniyor.
Şeker’in milletvekilliği görevinin son günlerinde yaşadığı saldırı ise görev süresindeki en vahim olay oldu. Şanlıurfa’da, cumhurbaşkanı seçimi ikinci turunda toplu oy kullanıldığı iddiasıyla arbede çıktı, eski CHP milletvekili Ali Şeker burada darp edilerek telefonu kırıldı. Milletvekilliği görevi sona eren 28 Mayıs seçimlerinin gazisi Şeker, “Türkiye’nin en çok cerrahi sünnet yapan hekimi” olarak mesleğine geri döndü. Şeker, o saldırıyı ve şuanda neler yaptığını 10Haber’e anlattı.
Milletvekili olmadan önce 17 bin sünnet yapan Ali Şeker, Türkiye’de en fazla cerrahi sünnet yapan hekim olduğunu söyledi, “Mesleğimi devam ettireceğim” dedi. Siyasetin itibarı en düşük mesleklerden olduğunu belirten Şeker, “Hekimlik de aksine itibarı en yüksek mesleklerden. Siyaset profesyonel bir meslek değil. Profesyonel mesleği olanların dönem dönem katkı verdikleri alanlar. Bu çerçevede ben de görev üstlendim. Daha önce il genel meclis üyeliği, ilçe başkanlığı, parti meclisi üyeliği, milletvekilliği görevi yaptım. Bu sırada profesyonel mesleğini yapmadım. Şimdi mesleğimi yeniden ifa etmeye başladım” diye konuştu.
Milletvekilliğinin son günlerinde Şanlıurfa’da uğradığı saldırıyı “O bölgede yıllardır süregelen bir zorbalık var” sözleriyle özetleyen Şeker olayı şöyle anlattı:
“Kadınlara oy kullandırmıyorlar. Yaklaşık 550 kadın seçmenin olduğu bir yerde sadece devlet memuru bir kadın ve bir asker eşi oy kullanmaya geldi. Diğer kadınlar adına oradakiler erkekler oy kullanmaya kalktılar. Biz de buna engel olmaya çabaladık. O esnada da toplu bir linç girişimiyle karşı karşıya kaldı. 30-40 kişilik grup, AK Parti’nin yönlendirmesiyle hareket ediyordu. Bizi oy kullanma alanının dışına itmek istediler. Devletin yetkililerini, seçim hakimini, valiyi, emniyet müdürünü, polisi, jandarmayı bilgilendirdiğimiz halde önlem almayanlar bu işim oluşmasına olanak sundular. Sonuç olarak 550 kadının ve gelmeyen seçmenlerin yerine oy kullanıldı ve itirazlarımız reddedildi.”