Mobbingi ispatlamak için ses kaydı alan polis hakkında 'haberleşmenin gizliliğini ihlal' suçundan açılan soruşturma kapatıldı. Polis haklı bulundu.

Mobbingi ispatlamak için ses kaydı alan polis hakkında ‘haberleşmenin gizliliğini ihlal’ suçundan kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Farklı bir maddeden verilen ceza da mahkemeden döndü.

Hakkâri Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev yapan bir polis memuru hakkında açılan idari soruşturmada Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne giderek Hakkâri Emniyet Müdürlüğü Özel Harekât Şube Müdürü’ne ifade verdi. Soruşturmada ifadesi alınan polis memurunun kendisine yapılan mobbingi ispatlamak için gizlice ses kaydı aldığı tespit edildi. Polis memuru hakkında ses kaydı aldığı için adli ve idari olarak “haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek” suçundan da soruşturma açıldı.

Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı açılan soruşturma kapsamında mobbingi ispatlamak için gizlice ses kaydı alınmasının ‘haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek’ kapsamında değerlendirilemeyeceğine ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Başsavcılık kararı polis memuru hakkında disiplin soruşturması yürüten idareye de gönderdi. İdare de polis memurunun suç işlemediği ve hakkında disiplin cezası verilmesine gerek olmadığı kararı verdi.

Hukuken kabul edilebilir

Gazete Duvar’dan Cihan Başakçıoğlu’nun haberine göre soruşturma sonucunda polis memuruna ses kaydı alması ile ilgili olarak “meslek etik kurallarının gerektirdiği şekilde davranmadığı” iddiasıyla 16 ay uzun süreli durdurma cezası ve beş ceza puanı verilmişti. Polis memuru verilen bu cezaya karşı dava açtı. Davada karar veren Kars İdare Mahkemesi polise verilen cezada hukuka uygunluk bulunmadığına hükmetti. Mahkeme memura verilen cezanın gerek içerik gerekse usul bakımından hukuken kabul edilebilir olmadığına karar verdi.

Polis Haklarını Koruma Platformu’nun hem cezanın iptali, hem de mobbinge yönelik ses kaydı alınmasına ilişkin “emsal” olarak nitelendirdiği o kararda şu ifadeler yer aldı:

“Olayda davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturması kapsamında savunma istem yazısı ile davacı tarafından işlendiği iddia edilen fiile yer verilmek suretiyle davacının son savunmasının istendiği, ancak savunma istem yazısında davacıya isnat edilen fiil veya hâllerin hukuki nitelendirmesinin yapılmadığı ve 7068 sayılı Kanunun 8. maddesinde sayılan fiil veya hâllerden hangisinin kapsamına girdiğinin bent ve alt bent olarak belirtilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda davalı idarece dava konusu işlemin tesisinden önce gerek içerik gerekse usul bakımından hukuken kabul edilebilir ve davacının savunma hakkını etkili bir şekilde kullanmaya yeterli olabilecek mahiyette savunma isteminde bulunulmadan tesis edilen dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

Olimpiyat kadrosu için ok yaydan çıkmış: Mobbing, aşağılama, adam kayırma