İstanbul tam 1999’dan beri depremini bekliyor. Mega kentte son 25 yıldır, yani çeyrek yüzyıldır depremin konuşulmadığı gün yok. Şehir, beklenen büyük depreme ne kadar hazır, orası hep şüpheli. Belediyenin ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın hesaplarına göre yüzbinlerce binanın depreme karşı ya güçlendirilmesi ya da yıkılıp yeniden yapılması lazım. Hadi bunlar özel kişilere ait binalar ama son 25 yılda kamu binalarında da eksikler giderilemedi, hala valilik bazı okulları depreme karşı dayanıksız diye yıkıyor ve yeniden yapıyor.
İşte bu acı gerçeklerin ortasında bir de bilim insanı var, Prof. Dr. Naci Görür. Deprem bilimci Naci Görür de bulduğu her fırsatta İstanbul’da her an büyük, hesaba göre de 7,5 büyüklüğünde bir deprem olma olasılığının ne kadar yüksek olduğunu anlatıyor.
Dün bir kez daha böyle bir fırsat vardı Naci Görür için. Çanakkale Eceabat’ta 4 büyüklüğünde bir deprem olmuştu. Aslında bu çok küçük bir deprem ama Naci Görür’e göre olduğu yer itibarıyla önemli bir depremdi.
Küçük deprem ama yeri çok önemli
NowTV’de yayına çıkan Görür, “Önce son olan deprem üzerinde duralım. Tabii bunlar küçük depremler. 4 büyüklüğünün altındaki depremler için genelde bir beyanda bulunmayı gerekli görmüyoruz” dedi ve ekledi: “Küçük deprem olmasına rağmen Eceabat’ta olan depremin yeri itibariyle biraz dikkat çekici.”
Neden dikkat çekici? Çünkü Naci Görür, İstanbul için beklenen depremin Kuzey Anadolu Fayının (KAF) Marmara denizi içinden geçen iki parçasında, Adalar Fayı ile Kumburgaz Fayı üzerinde beklendiğini söylüyor.
KAF, neredeyse bütün Anadolu boyunca uzandıktan sonra Kocaeli’den Marmara Denizine giriyor. Fayın bu Kocaeli ucunda işte 1999 Gölcük depremi yaşandı. Dün Çanakkale Eceabat’ta yaşanan deprem ise bu fayın en Batı ucunu temsil ediyor.
Yüzde 47 ihtimalle her an deprem olabilir
Naci Görür anlatıyor:
“Biz Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolu üzerinde deprem bekliyoruz. Özellikle de Marmara içinde olan kısmı kolay olsun diye Marmara fayı diyoruz. Marmara fayında bir Adalar Fayı var doğuda, Kumburgaz fayı var, Yeşilköy açıklarından Silivri açıklarına kadar. Silivri açıklarında da Tekirdağ’a kadar Tekirdağ kolu var. Depremle ilgili yaptığımız çalışmalarda özellikle Adalar fayı ile Kumburgaz fayı üzerinde bekliyoruz. Ortalama 7.5 büyüklüğünde gibi bir deprem olma olasılığı çok fazla. Yüzde 47 ihtimalle 1999’dan bu yana her an olmak kaydıyla. Önce yüzde 64’tü, sonra revize edildi. Bu çok yüksek bir olasılık.”
Deprem kesin, 250 yıl 2016’da doldu
Naci Görür’ün uyarıları bununla bitmiyor. Bakın ne dedi ayrıca:
“Bu depremin olacağı kesin, fikir değil. Marmara Denizi’nin batısında 1912, 1999’de Kocaeli depremi var. İkisinin ortası, Marmara Denizi’nin, orası boş. O fay da her 250 senede bir üretiyor. 1766’ya 250 eklediğimizde 2016 yapıyor. Yani bugünlerde deprem olma olasılığı fazla. Doğrudan doğruya tarihi depremlerden, periyot hesaplamalarından ortaya çıkıyor. Yer bilimlerinde bir kaide var. Bir fayın iki tarafında deprem olursa ortadaki sismik boşluk, kırılmamış. Mutlaka kırılmalı. Halk farkında değil, zamanla oynanıyor. Biri çıkıp “50, 100 sene sonra olur” dese, oh diyecekler. Halbuki çağdaş, bilim toplumu olmanın vasfı gerekli önlemleri almak. 99 depreminde bağırdık, “İstanbul tehdit altına girdi” diye, 25 sene geçti, Marmara büyük ölçüde hazır değil.”