Narin Güran cinayetiden tutuklu amca Salim Güran’ın 21 Ağustos günü yaptığı telefon görüşmelerinin kaydı ortaya çıktı. Salim Güran'ın çelişkili konuşmaları dikkat çekti.

Diyarbakır’da öldürülen sekiz yaşındaki Narin Güran cinayetinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amca Salim Güran’ın telefon kayıtları ortaya çıktı. Kayıtlara amca Güran’ın tedirginliği yansırken Güran’ın daha ilk günden yetkilileri yanıltmaya çalıştığı görüldü. İddianameye göre Narin kendi evinde öldürüldü ve öldürüldüğünde amca Salim Güren, anne Yüksel Güran, abi Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar o evdeydi.

Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre Narin Güran cinayetiyle ilgili tutuklu amcası ve o dönem aynı zamanda köyün muhtarı olan Salim Güran’ın ses kaydı birçok şeyi ortaya koyuyor.

Güran’ın hem jandarma komutanı hem de köylülerle yaptığı Türkçe ve Kürtçe telefon kayıtlarında “kanal ve Çingeneler kaçırdı” sözlerini defalarca tekrarlaması dikkat çekti.

Güran’ın telefonuna indirdiği ses kaydı yapan bir programla 70 farklı kişiyle yaptığı görüşmelerde Narin’in ya suya girip boğulmuş olabileceğini ya da köye gelen iki Çingene kadın tarafından kaçırılmış olabileceğini söylediği görüldü.

Bu görüşmelerde ilk olarak kızı Salim Güran’ı arıyor, “Baba diyorlar ki Narin kaybolmuş” diyor. Salim Güran ise “Nasıl kaybolmuş” diye soruyor. Ardından karakol komutanını arayarak “Aleyküm selam komutanım. Kusura bakma rahatsız ettim komutanım. Ben şu an tarladayım. Çocuklar beni aradı. Benim kardeşimin kızı kayıptır. Köylüler herkes kalkmış arıyor, kızı bulamıyorlar” diyor. Komutan “Kaç yaşında” diye sorunca Salim kendi kızına Narin’in kaç yaşında olduğunu sorup öğrendikten sonra “sekiz yaşında komutanım” diye cevap veriyor.

Narin’in amcası Salim Güran’ın işçisiyle olan telefon görüşmesi ortaya çıktı

Komutan “Ne zaman kayboldu” diye sorunca da amca “Valla öğleden sonra kimse görmemiş artık. Yani köyün hepsi ayaklanmış, arıyorlar ama bulamıyorlar. Dedim komutanımı bir arayıp haber vereyim. Daha yeni beni aradılar, ben de tarladan geldim” diyor. Komutanın “En son kim görmüş” sorusuna da “En son benim kardeşimin iki kızı beraber geliyorlar. Bir tanesi eve gidiyor, öbürü de sözde eve gitmiş ama gitmemiş. Hiçbir bilgim yok.”

Komutan “Allah Allah ahırlara falan bir bakın nereye gider ki. Tamam, biz bir bakalım” diyor. Amca Salim Güran da “vallahi bilmiyorum komutanım biz de korkuyoruz, arıyoruz. Köyün hepsi ayaklanmış. Allah razı olsun teşekkür ederim” diye cevap veriyor.

Komutan “Ahırlara falan da bakın” diyor. Salim Güran “Her yere bakıyoruz komutanım, bahçelere bakıyoruz, ahırlara bakıyoruz. Durmuyoruz, arıyoruz komutanım, her yeri arıyoruz” yanıtı veriyor. Komutan bu kez “Peki tamam. Adı neydi çocuğun” sorusuna Salim Güren “Narin” diye cevap veriyor. Komutanın “Soyadı neydi?” sorusuna da “Güran” diye yanıt verip ardından “Teşekkür ederim komutanım” diyerek telefonu kapatıyor.

Suya mı düştü acaba? 

Ardından Kürtçe konuştuğu, köylülerden birine “Okulun anahtarı sende mi. Getir bir okula bakalım. Jandarmalar kamera görüntülerine bakacak. Bir saattir arıyoruz kız kayıptır. Geç söylediler bize de, 4,5-5 gibi söylediler. Kız kayıptır diyorlar geliyorum arayalım bari” diyor.

Karşıdaki kişinin “Nerede arayacağız” sorusuna da “Köyde arayacağız” diye cevap veriyor. Ardından bir başka yakınıyla Kürtçe konuşan Salim Güran “Şimdi karakol komutanını aradım söyledim, onlar da gelecek birazdan. Yani bu kız nereye gidebilir ki, kayboldu yav. Vallahi hepimiz bakıyoruz, arıyoruz. Saat 3 gibi Eno’nun evinin oralarda görmüşler, ama bilmiyorum ki, suya muya düşmesin acaba. Köprünün orada korkuluk falan yok mu, oraya bir baksaydık yav” diyor.

Nevzat Bahtiyar’ın aracını işaret ediyor 

Tekrar komutanla görüşen Salim Güran “Allah razı olsun komutanım. Vallahi kardeşimin kızıdır, kayıptır, sekiz yaşındadır. En son saat 3-3,5’ta köyün içinde görmüşler. O anda iki kişi de Çingenelerin arabasını görmüşler. Kırmızı eski bir araba görmüşler ondan şüpheleniyoruz (Nevzat Bahtiyar’ın Narin’i dereye gömdüğü araç da kırmızı, eski model bir araçtı). Tamam komutanım benim evimin oraya gelin. Caminin oradan benim evimin olduğu yere gelin” diyor.

‘İki çingene kadın gelmiş’

Salim Güran bir başka görüşmede ise “Efendim komutanım” diye telefonu cevaplıyor. Komutanın “10-15 dakikaya kadar askerler geliyor. Var mı bir gelişme” diye sorması üzerine “Yok vallahi komutanım arıyoruz, bulamıyoruz. Fotoğrafını istediler, attım” diye cevap veriyor. Komutan köyde güvenlik kamerası olup olmadığını soruyor. Salim ise “Okulun kamerası var. Arkadaşlar bir gelsin, beraber bakalım. Zaten en son orada görülmüş” diyor. Komutanın köyde yabancı olup olmadığını, varsa gören olup olmadığını sorması üzerine Salim Güran “Yabancı varmış komutanım. İki tane Çingene bayan varmış. Vallahi götürürler komutanım. Zaten en son okulun oraya gitmiş. Her yere bakıyoruz komutanım, bütün köylü toplanmış. Allah razı olsun komutanım çok teşekkür ederim” diyor.

Saatleri sürekli farklı söylüyor

Köylülerin Narin’in akıbetini merak edip sordukları Salim Güran “Yok vallahi kayıptır. Halen arıyoruz. Hele askerler bir gelsin onları bekliyorum, okul kameralarına bakacağız. Köyün içinde kaybolmuş 3,5-4’ten beri ortada yok. Hele siz de gelin bir bakalım. Bütün evleri arayalım, sekiz yaşındadır bu çocuk. Nereye gidebilir? Yer kalmadı baktık. Bütün köy ayakta yine yok. Yav diyorlar iki Çingene kadın köprünün oralarda görülmüş, biz onlardan şüpheleniyoruz. Ya da kanala düşmüş olabilir oradan şüpheleniyoruz. Köyün gençlerini gönderdim. Dedim o kapıları kırın her tarafa bakın” diye cevap veriyor. Ardından da aradığı başka kişilere dikiş, nakış kursu, evler, ağaçların altları ve her tarafa bakmaları için talimat veriyor.

Kendini arayan bir başka köylüye de “Vallahi bu kız sanki yer yarıldı içine girdi. Kayıptır yav” diyor. “Hiç gören olmamış mı” diye soran köylüye “Görenler var, bakkala gitmiş. Sonra gelmiş okulun orada görmüşler, ama yok işte yok. Bakmadığımız yer kalmadı ama yok. Küçük de değil hani, 7-8 yaşında çocuk nereye gider ki” diyor.

Bir başka aramada ise “Gidin kanala bir bakın kanala (DSİ sulama kanadını kast ederek). Şimdi AFAD da geldi. Gidip kanala bakacaklar. Jandarma, AFAD, korucular, bütün köy herkes ayakta ama kız yok. Akıllı bir kızdır da, yani nereye gider anlamadım. Şimdi köpekleri de getirdiler. Termal cihazlarla her yerde arama yapılıyor. Bakılmadık yer kalmadı. Karakol ilgileniyor” diye cevap veriyor. Narin Güran’ın saat 3,5-4 gibi kaybolduğunu, arayan farklı kişilere de saat 17.00-17.30’a kadar görüldüğünü belirtiyor.

Salim Güran kendisini arayan ve “kaçırılmış olabilir mi” diye soran kişiyi de “Vallahi köyün giriş çıkışları tutulmuş. Araçlar, plakalar, devlet üzerinde duruyor. Her tarafa dağılmışlar, komandolar her yere bakıyoruz diyorlar ama nasıl bakıyorlar bilmiyorum. Belki kendi yöntemleri vardır ne bileyim. Benim evim, kendi evi, Fuat’ın evi, bir de bahçeler var. Başka nereye gidebilir ki. Geriye ya kanala düşmüştür ya da kaçırılmıştır, başka da bir şey gelmiyor aklıma. Bir ihtimal de bir yerde uyumuş olabilir diyorlar” diye cevaplıyor.

DSİ’den arayan görevliyle konuşuyor 

Salim Güran, Narin’in köyün yakınlarındaki Devlet Su İşlerine ait sulama kanalına düşmüş olabileceği ihbarı üzerine kendisini arayan DSİ görevlisinin “Siz neye göre kanala düştüğünden şüpheleniyorsunuz” sorusuna “Evimiz kanala yakın ya, zaten iki şüphe var. Bir kanal, bir de kaçırılma” diyor. Görevlinin “Kanala düşseydi çıkardı abi ya” demesi üzerine bu kez “Acaba sulama kanalına düşüp ızgaranın altına takılmış olamaz mı?” diye soruyor. Görevli ise Narin’in yaşını soruyor. Amca Salim “8-9 yaşında kız çocuğu. Suyun şiddetiyle ya da Çingeneler kaçırmıştır” diyor. Görevli de “Ben şimdi suyu kafama göre kesemiyorum. Savcılık bir yazı yazarsa şayet, ben hemen suyu keserim” diyor. Salim de “Hele bir bakalım AFAD’la bir toparlanalım, konuşuruz” diyor.

Salim Güran kendisini arayan bir başka kişiyle yaptığı görüşmede ise AFAD ve jandarma görevlilerini kast ederek “Sizin köyün korucuları da geldi arıyor herkes. Yalnız bildikleri bir şey varsa eğer bunu bize de söylesinler. Bir şüphe varsa ya da şüphelendikleri bir durum varsa bizim de bilgimiz olsun yani. Bir ipucu buldularsa eğer bizim de haberim olsun bundan. Yüzbaşı, bölük komutanı kendisi bizzat aramalara katılıyor” diyerek aileden şüphelenip şüphelenilmediğini de merak ediyor.

Köylülerin “Mısır tarlasına baktınız mı? Biz de oraya bakalım” demesine öfkelenen Salim Güran “Yav çocuğun mısır tarlasında ne işi olur ki Allah için. Ben hiç inanmıyorum oraya gittiğine. Gidiyorsanız gidin ama ben inanmıyorum. Mümkün değil oraya gitmesi. Ben de şimdi köprünün üzerindeki kanalın oraya geldim. Jandarmalar burada. Kanala bakıyorlar” diye cevap veriyor.

DİSKİ’den yalanlama: Narin cinayetinde ‘su kesintisi’ perdesi aralandı