Türkiye pazar sabahı 08.45’ten beri Diyarbakır’da 20 gündür kayıp olarak aranırken cesedi bulunan sekiz yaşındaki minik Narin Güran’a ağlıyor.
Narin Güran ve ailesi Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe kırsal mahallesinde yaşıyordu. Bu 80-100 haneli mahallede neredeyse herkes birbiriyle akraba. Narin 21 Ağustos günü mahalledeki camide açılan Kuran kursunda dersten dönerken en son 15.15’te bir güvenlik kamerasının önünden geçmiş, bir daha da ondan haber alınamamıştı. Küçük kız 21 Ağustos akşamından beri aranıyordu ve arama bir çeşit seferberliğe dönüşmüştü.
Ancak dün sabah, daha önce defalarca aranan bir derenin kenarında Narin’in ölü bedeni bir çuval içinde bulundu. Bu dere Narin’in oturduğu eve ve mahalle merkezine bir kilometre mesafede, yani çok yakın. Zaten günlerdir bölgede olan uzman arama ekipleri bu dere yatağı dahil her yeri defalarca aramış, aramalara köpekler de katılmıştı.
Ceset defalarca yer değiştirmiş olabilir
Peki Narin’in Eyertutmaz adlı bu dere yatağındaki cesedi daha önce nasıl olmuş da görülmemiş ama dün sabah ansızın bulunmuştu?
Bu sorunun cevabı dün yapılan otopsinin ardından belli oldu ve çok daha vahim bir gerçeği ortaya çıkardı:
Dün sabah Narin’in cesedi bir çuvalın içinde, derenin hemen kenarında, kısmen su içinde ve üstü dal parçaları ve taşlarla örtülmüş olarak bulundu. Çuvalın içinde Narin’in bütün eşyası vardı. Yani başörtüsü, Kuran kursunda tuttuğu defteri, ‘Elif-Ba’sı, kısaca ölüme gittiği gün yanında olan her şey.
Otopsi sonucuna göre Narin’in bir bacağının dizden aşağısı kopuktu ve boynunda lezyon izleri vardı. Ama daha önemlisi, çuval içinde artık deforme olmaya başlamış durumdaki cesedin pek çok kez taşındığına dair belirtilerdi. Yani ceset daha önce başka başka yerlerde saklanmış, köy ve etrafında yapılan aramaların seyrine göre belki birkaç kez yer değiştirmiş, yakın zaman önce de dere kenarında şimdi bulunduğu yere getirilmiş olabilirdi.
Dere yatağında ve dere boyunca en son aramanın bir hafta kadar önce yapıldığı bilgisi var. Yani ceset son bir haftada oraya getirilmiş olabilir.
10 saat süren otopsi sonunda ortaya çıkan bilgiler bu kadar. Henüz Narin’in kesin ölüm sebebi ve örneğin cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığıyla ilgili bir bilgi sızmadı. Ancak cesedin fazlasıyla bozulmuş olduğu, kesin ölüm tarihinin ve ölüm sebebinin bulunmasının daha sonra yapılacak moleküler incelemenin ardından en erken 15 günde çıkacağı bilgisi var.
Tavşantepe’nin ölümcül sırrı
80-100 haneli Tavşantepe köyünün büyük bir sırrı vardı. En azından bir kişi Narin’in aslında cinayete kurban gittiğini biliyor ama günlerdir arama çalışmalarına o da katılıyor, kendini gizliyordu.
Dün sabah 08.45’te Narin’in cesedi bulununca jandarma hemen köyün giriş ve çıkışlarını kapattı, kimsenin köyden ayrılmasına izin vermedi. Ardından savcılığın gözaltı kararları geldi. Narin’in anne-babası, ağabeyi, amcaları ve diğer yakın akrabalarından oluşan 21 kişi hemen gözaltına alındı. Akşamüstü bu listeye iki kişi daha eklenince gözaltı sayısı 23’e yükseldi. Bir amca da zaten tutuklu; yani şu an savcılığın elinde 24 şüpheli var.
Telefonlarda hassas temizlik
Gözaltı kararlarının uygulanmasının ardından bir başka çarpıcı gerçek daha ortaya çıktı. Narin’in babası hariç ama annesi dahil herkes telefonlarında gayet hassas temizlik yapmış, WhatsApp mesajları tamamen silinmiş, telefonların arama kayıtları temizlenmişti.
Arama kayıtlarının temizlenmesi bir anlam ifade etmiyor, çünkü bu kayıtları savcılık kolayca operatör şirketlerden temin edebilir, ama silinen WhatsApp kayıtlarını bulmak imkansız. Ancak mesajı alan karşı taraf henüz silmediyse yeniden ulaşılabilir bu yazışmalara.
Hepiniz yalan söyleyin
Dün Tavşantepe’nin ölümcül sırrına dair bir ilginç olay daha oldu. Ailenin henüz gözaltına alınmayan bir bölümü Diyarbakır Adli Tıp’ın kapısında cenazeyi teslim almak için bekleşiyordu. Bu sırada ağabeyi içeri girmiş ve resmen Narin’i teşhis etmişti.
Cep telefonu kamerasıyla da kaydedilen o anlarda bir kadının Adli Tıp önünde bekleyen kalabalığa dönüp “Gidin yalan konuşun” diye seslendiği duyuldu.
Sözlerini iki kez tekrar eden kadına yaklaşan bir erkek kadını sert bir yumruk darbesiyle susturdu. Kulağına isabet eden yumrukla büyük acı yaşayan kadın yumruk atan erkeğe sert bir bakış atarak gözden kayboldu. Bu görüntüler kısa süre içinde sosyal medyada yayıldı ve büyük ses getirdi.
Amcanın arabası yeniden incelenecek
Bu arada halen tutuklu olarak cezaevinde bulunan Narin’in amcasının otomobili jandarma tarafından bir kez daha alıkondu. Gazeteciler içinden Narin’e ait DNA örneklerinin çıktığı otomobili bu sayede görüntüledi.
Araç bir kez daha incelenecek, belki Narin’in cesedinin içinde bulunduğu çuvalın bu araçla taşınıp taşınmadığı anlaşılmaya çalışılacak.
Bu arada dün ortaya atılan bir başka iddia da Narin’in bu araçta daha önce saptanan DNA’sının şoför koltuğundan çıktığıydı. Henüz bir netlik olmadığı için bu iddiayı söylemiş olmakla yetinelim.
Narin’in ablası da şüpheli biçimde ölmüş
Narin’in cesedinin ortaya çıkmasıyla projektörlerin cinayetin olası failinin bulunmasına dönmesi ortaya bazı yeni bilgiler çıkmasına da neden oldu.
Narin’in engelli ablası bundan bir süre önce ölmüş. Ölümü kayıtlara ‘yüksekten düşme’ olarak geçmiş, abla engelliymiş. Şimdi o ölüm de şüphe altında ve savcılık belki ablanın ölümüyle ilgili dosyayı da yeniden açacak.