ODTÜ'de öğrenciler bahar şenliklerinin Devrim Stadyumu'nda yapılmasına izin verilmemesi üzerine rektörlük binası önünde nöbet başlattı. 10Haber'e konuşan öğrenciler bu süre zarfında randevu dahi alamadıklarını söylediler.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) rektörlüğün Bahar Şenliği’ni iki güne indirmesi ve Devrim Stadyumu’nun bu kutlamalar için kullanılmasını yasaklaması başta öğrenciler olmak üzere tepkilere neden oldu.

İlk olarak okulda büyük bir yürüyüş düzenleyen öğrenciler sonrasında CHP, DEM Parti, Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve EMEP milletvekilleriyle birlikte Meclis’te açıklama yaptı:

“İlk yapıldığı seneden bu yana tüm ODTÜ öğrencileriyle birlikte şenliğin organizasyonluğu üstlenen Uluslararası Gençlik Topluluğu’nun rektör danışmanımızla yaptığı toplantılarda Devrim sahnesinin olmaması için çeşitli bahaneler sunuldu. Bizler el ele verdiğimizde bu sorunların üstesinden gelebileceğimizi göstermemize rağmen rektörlük öğrencilerin isteklerini hiçe sayarak şenliğin Devrim sahnesi olmadan iki gün yapılabileceğini belirtti.

‘Devrim’siz şenliğin düşünülemeyeceğini ve 35 senedir olduğu gibi bu sene de tüm unsurlarıyla yapılması gerektiğini rektörlüğe tekrar ilettik.  Yeniymişçesine önümüze sunulan bu problemler hem diğer üniversitelerin hem bizlerin karşılaştığı problemlerden farklı değil. Eylemler sonucunda rektörlük şenliğin iki günden üç güne çıkarıldığını, ancak Devrim sahnesi konusunda fikirlerinin değişmediğini iletti. İrademiz rektörlük tarafından tanınana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Bu noktada problem olarak görülen maddelerin ‘temizlik’ ve ‘güvenlik’ olduğunu belirtelim.

Öğrenciler üniversite yönetimiyle görüşmek istese de talepleri yanıtsız kaldı. Bunun üzerine dün akşam itibariyle rektörlük binası önünde nöbete başlayan öğrenciler “Devrim’i alana kadar terk etmiyoruz” diyerek burada çadır kurdular.

‘Randevu dahi vermiyorlar’

Yaşananlarla ilgili olarak ODTÜ öğrencileriyle görüştük; şu ana dek rektörlükten kimsenin kendileriyle iletişime geçmediğini söylediler:

“Randevu dahi vermiyorlar. Görüşmeyi talep ettiğimizde kapıdaki görevliler kendisinin (tüm yetkililer için geçerli; sekreterler dahil) müsait olmadıklarını ve gerekli açıklamanın mail yolu ile yapıldığını dile getiriyorlar. Buna ek olarak son eylemde tekrar görüşme talep ettik. Bize cevap olarak rektörlük binası içerisinde mesai saatlerinde herhangi bir muhatabımızın olmadığı iletildi. Bu yaşanırken kapının önünde elliye yakın topluluğun temsilcisi vardı.”

‘Şenliklerin aslına uygun olarak Devrim Stadyumu’nda yapılması taleplerinde ısrarcı olduklarını, iletişim kanallarını açık tutmaya devam edeceklerini’ kaydettiler.

Öğrenciler bu gece de rektörlük binası önünde nöbette olacak.

Flört grubundan öğrencilere destek: Yanınızdayız

Müzik grubu Flört de sosyal medyadan yaptığı açıklamada ODTÜ öğrencilerine destek mesajı verdi. Grup açıklamasında “2022 yılında ODTÜ Bahar Şenliği için Ankara’ya doğru ilerlerken yolun yarısında şenliğin birinci gününün ODTÜ rektörlüğü tarafından iptal edildiğini öğrenmiş ve geri dönmek zorunda kalmıştık. Bu yıl da şenliğin vazgeçilmez unsuru olan Devrim sahnesinin çeşitli bahanelerle yine rektörlük tarafından iptal edildiğini öğrendik. Öğrencilerin bir araya geldiği alanların kısıtlanmasını kabul etmiyoruz ve bunun karşısında mücadele eden ODTÜ öğrencilerinin yanındayız” dedi.

 

‘Devrim’ öğrenciler için neden önemli?

Son yıllarda mezuniyet törenlerinde dönemin siyasi ve toplumsal olaylarına dönük mesajlar içeren pankartlarla gündeme gelen stadyum 1968 Türkiye gençlik hareketine damga vuran 68 kuşağının öncüleri Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Taylan Özgür, Alpaslan Özdoğan ve Mustafa Yalçıner’in tribüne büyük harflerle ‘devrim’ yazmasıyla sembol hale geldi.

Stadyum bir gelenek olarak mezuniyet, şenlik gibi öğrencilerin topluca katıldığı etkinlikler için kullanılıyor. Ancak rektörlük, ‘olası eylemlerin’ önüne geçmek adına zaman zaman alanın kullanılmaması da dahil bazı yasaklar getiriyor.

Örneğin geçen sene sessiz sedasız iptal edileceği ileri sürülen mezuniyet töreni daha sonra birtakım kısıtlamalar uygulanarak düzenlenebilmiş; Rektör Verşan Kök kürsüye çıktığında öğrenciler tarafından protesto edilmişti.

Tribünlerden yankılanan ıslıklar ve “Verşan Kök ODTÜ’ye rektör olamaz” sloganları nedeniyle sesini duyuramayan Kök konuşmasını bitiremeden sahneden ayrılmıştı.

Öğrencilerin burada taşıdığı pankartlardan bazılarıysa şöyleydi:

  • “Yıkılan evler, hayaller değil; diktatörler görmek istiyoruz.”
  • “Kolonların kesilmemesi gerektiğini bilmek için mimar olmaya gerek yok.”
  • “Suç unsuru barındırmayan, tehdit, hakaret, aşağılama, içermeyen pankart.”
  • “Vallahi koltuk sevdasından değil, ancak mezun olabildik.”

‘Devrim Stadyumu’nun isim babalarından Mustafa Yalçıner birkaç sene önce verdiği bir demeçte yazılamayı yaptıkları koşulları ve amaçlarını şöyle anlatıyordu:

“Devrim’ yazısını 1968 sonbaharında Taylan Özgür, Alpaslan Özdoğan, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’la birlikte yazdık. Ben hatırlayamamıştım, Mete (Ertekin) kendisinin de olduğunu söyledi. Sadece ODTÜ’de değil genel olarak üniversite gençliği hareketlenmişti. Bir yandan kendi taleplerini savunuyor bir yandan da kalabalık gruplar halinde Elmalı’da olduğu gibi özellikle köylülerin mücadelesini desteklemeye gidiyorlardı. Üniversitede boykotlar yapılmış, gençler Ankara’daki miting ve yürüyüşlere katılıyordu. 1969’daki işgal mayalanmaktaydı.

Commer’in Cadillac’ı henüz yakılmamıştı, ancak ODTÜ antiemperyalist mücadelede yerini almaktaydı. Üniversitede gericiliğin savunucusu genç bulmak zordu. ODTÜ öğrencilerinin geneli de ilerici devrimci görüşlere sahipti ve bu yönde tutum alıyorlardı. Devrim yazısı bir yandan ODTÜ’nün devrimci niteliğini bir yandan da Türkiye’nin devrim ihtiyacını vurgulamak için yazıldı. Boya gelmiş, stadyuma yazmaya gidiliyordu. İki grup halinde ipler gerildi, fırçalar çalışmaya başladı.

Devrim yazısından sonra ‘Devrim Stadyumu’ adını alan stadyum antik Yunan’daki tiyatro ya da agoralar örneğindeki gibi ODTÜ’lülerin toplantı mekanıydı. Bütün büyük toplantılar burada düzenlendi ve tüm katılanların oylarıyla önemli kararlar burada alındı. 68’in ‘forum’ geleneğinin şekillenmesinde ODTÜ ve stadyumun küçümsenemez bir katkısı oldu. Örneğin 1969 ODTÜ işgalinin ardından işgalin devam edip etmemesini lehte ve aleyhte konuşmaların ardından tribünleri dolduran on binden fazla gencin el kaldırarak kullandığı oylar belirledi. Sinan Cemgil’in işgalin sürdürülmesi yönündeki konuşması ‘devam’ kararının alınmasına kesin bir etkide bulundu. (…)”

Peki Verşan Kök neden protesto ediliyor?

ODTÜ akademisyenlerin ‘üniversitelerin demokratik ve özerk yapısını ortadan kaldırdığı’ gerekçesiyle tepki gösterdiği ‘atama’ sistemiyle sekiz yıl önce karşı karşıya geldi.

Temmuz 2016’da üniversitedeki seçimlerde Prof. Dr. Nevzat Özgüven 270 oy alarak sandıktan açık ara farkla birinci çıktı. Ancak durum öğretim üyeleri ve öğrencilerin beklediği yönde ilerlemedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan o yıl Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) belirlediği üçer kişilik rektör öneri listelerinin açıklanmasını beklemedi.

Dokuz üniversiteye erkenden atama yapan Erdoğan tercihini Özgüven’den değil 117 oy alarak yarışı ikinci sırada tamamlayan Prof. Dr. Verşan Kök’ten yana kullandı.

Kök hem atanma biçimi hem de o günden beri hayata geçirdiği / geçirmeyi önerdiği kimi uygulamalar nedeniyle öğrencilerin de akademisyenlerin de eleştirilerinin odağında.