Yazar Oğuzcan Acar 26 yaşındaydı ve fantastik edebiyat incelemeleriyle tanınıyor, Serbestiyet adlı sitede bu tür yazılar yazıyor, Kocaeli Üniversitesi’nde siyaset bilimi doktorası yapıyordu. ‘Tamu Kapısı Anıları’ isimli bir kitabı vardı ve çevirmenlikte de iyiydi.
Annesi Züleyha ile babası Nevzat Acar üç yıl önce boşanmıştı Oğuzcan’ın. Çünkü anne aile içi şiddetten şikayetçiydi. Züleyha Acar ile çocukları Oğuzcan Acar ve Nur Seda Acar Gölcük ilçesinde beraber yaşamaya başlamışlardı. Ta ki öz babalarının, emekli uzman çavuş Nevzat Acar’ın silahından çıkan kurşunlarla can verene kadar.
Üç yıldır Nevzat Acar ile görüşmeyen aile 23 Ekim akşamı birden karşılarında onu gördü. Emekli uzman çavuş ailenin yaşadığı apartmanın önüne gelip eski eşine ve çocuklarına ateş açtı. Sonra aynı silahla da kendini vurdu. Oğuzcan Acar olay yerinde hayatını kaybederken annesi Züleyha Acar ve Nevzat Acar kaldırıldıkları hastanede öldü. Yoğun bakımda olan Nur Seda Acar’ın hayati tehlikesi ise devam ediyor.
‘Türk siyasal hayatında maçoluk çalışıyordu’
Çevresinde iyi bir yazar ve editör olarak tanınan Oğuzcan Acar’ın ölümüyle tanıdıkları yıkıldı. Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Şirin, Acar’ın ardından “Türk siyasal hayatında maçoluk çalışan Oğuzcan maço bir baba tarafından hunharca katledildi. Gelecek vaat eden bir genç hayatının baharında hayattan koparıldı. Sözün bittiği yerdeyiz” dedi.
‘Bu, kadın cinayeti’
DEVA Partisi lideri Ali Babacan da cinayete tepki gösteren bir açıklama yaptı ve bunun kadın cinayeti olduğunu söyledi. Bunu da şöyle açıkladı:
“Oğuzcan’ın annesi Züleyha Acar üç sene evvel eşinden şiddet nedeniyle boşanmak için yargıya başvurmuş. Şiddet nedeniyle koruma kararı da çıkmış. Ama geçtiğimiz akşam Nevzat Acar eve gelip hem çocuklarına hem eski eşine ateş açmış; ardından da kendini öldürmüş. Nevzat Acar’ın önceden de şiddet girişimleri var ancak yeterli tedbirler alınmamış. Suç bile olmaması gereken fikir suçu iddialarında dahi anında tutuklamalar yapılabilirken kadına şiddette katliamların önünün açık tutulması anlaşılır gibi değil. Gerçekten çok üzücü, kahredici. Gencecik yazar arkadaşım Oğuzcan’ı ve annesini maalesef kaybettik. Allah her ikisine de rahmet eylesin. Kardeşi Nur Seda’ya da buradan acil şifalar diliyorum. Ülkemizi şiddet sarmalından çıkartmak zorundayız. Aile içi şiddete de kadına şiddete de sokaktaki şiddete de hep beraber dur demeliyiz.”
